Bölüm 45

258 29 2
                                    

Düğünden sonraki ilk haftaya uyuyakalarak başladım. Uyandırmadığı için Pelin'e söylene söylene odasına girince acı gerçeği tekrar hatırlamış oldum. Artık Pelin yoktu. Erdem evinden ocağından koparmıştı çiçeğimi. Eşyalarının çoğu duruyordu ama yine de oda bomboştu sanki. Pelin'in gidişinin bu kadar koyacağı aklımın ucunun kıyısının köşesinden bile geçmemişti.

Odaya uzun uzun boş gözlerle baktıktan sonra salona geçtim. Annem, babam ve cancanlar uyuyordu. Diğer herkes gibi annemler de Edirne'ye dönecekti ama Buğra ailecek yemek yiyelim deyince kaldılar. Ablamla eniştemi işleri olduğu için tutamadık. Cancanları da ben zorladım. Örnek abla çizgimden sapıp boşverin bir gün de okula gitmeyiverin dedim. Bizim küçümenler de dünden razı oldukları için teklifime sazan gibi atladılar. Ne olacak canım bir günden. Kaçırdıkları konuları da ben anlatırım. Koskaca mühendisiz şunun şurasında!

"Zaten geç kaldım biraz daha oyalanırsam kapının önüne koyacaklar beni" deyip tekrar odama geçtim. Hazırlandıktan sonra da nereden geldiğini anlamadığım bir rahatlıkla hiç acele etmeden evden çıktım. Kaşınıyor muyum neyim?

İş yerine vardığımda inat gibi ilk karşılaştığım kişi Şahika oldu. Mecburen hemen nefsi müdafaya başladım.

"Özür dilerim Şahika Hanım, uyuyakaldığım için şimdi gelebildim."

"Yok canım önemli değil." dedi gayet samimi bir şekilde.

Samimiyetini geçtim canım mı dedi? Canım. Bildiğimiz canım. Ceyhan'ın C'si, Adana'nın A'sı, Niğde'nin N'si, Isparta'nın I'sı, Malatya'nın M'si şeklinde kodlanan ve Şahika'nın ağzından çıkması muhtemel olmayan kelime. Tüylerim diken diken oldu resmen.

Ben ablak ablak bakarken Şahika "Ne diyordum?" deyip tekrar Selin'e döndü.

"Eğitim diyordunuz."

"Ha evet. Haftaya iki gün Antalya'da eğitimde olacaksınız." deyip "Sen, İlkay ve İpek" diyerek tek tek üçümüzü de gösterdi.

"Detayları mail atacağım." dedikten sonra tık tık topuk sesleri eşliğinde odasına geçti.

Montumu çıkarıp yerime yerleşirken bir yandan da Selin'le konuşuyordum.

"Ne eğitimi?"

"Ben de senin kadar biliyorum."

Hımm. Sürpriz yumurta demek.

"Niye bu kadar keyifli bu? Canım dedi baksana."

"Olay büyük."

"Ne iş?" dedim kaş göz işareti yaparak.

"Sevgili yapmış."

"Şaka."

"Valla."

"Kimmiş?"

"Bilmem. Ama yakında kokusu çıkar merak etme."

"Hadi bakalım."

"Şey affedersiniz."

İkimiz de muhabbetimizi kesen sesin geldiği yöne döndük. İpek az ilerideki masasından kalkıp yanımıza gelmişti.

"Gel İpek."

"Bölmüyorum değil mi?"

"Yok canım, kaynatıyorduk işte."

"Kulak misafiri oldum ama eğitim ne hakkındaymış?"

"Valla biz de bilmiyoruz."

"Mail gelecekmiş." dedi Selin.

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin