Gereksiz İşler Müdürü

Bölüm 12

Yemek sonrası yapılabilecek en güzel şey yürüyüş olsa gerek. Yaz geliyor formumuzu korumamız lazım. Hazır günler de uzamışken işten gelince yemeğimizi yedikten sonra Pelin'le sahilde yürüyüşe çıktık. İnsanlar da yazın geldiğini fark etmiş olacak herkes balkon sefası yapıyordu.

Yürüyüşümüzü bitirip eve gelince yayıldık armutlarımıza.

"Hoş geldiniz kızlar."

"Hoş bulduk Nazlı abla. Çay var mı çay?"

Bir taraftan da oflayıp puflamaya devam ediyordum.

"Yeni demledim. Biraz daha demlensin getireyim."

"Sağ ol abla."

"Acayip hamlamışım. Öyle böyle değil. İki adım yerde nasıl da yorulduk." dedi Pelin.

Benimle aynı fikirdeydi anlaşılan.

"Aynen aynen."

Nazlı abla "Neden bu kadar kastınız?" dedi elinde çaylarla gelirken.

"Ne bilelim, yürüyebiliriz zannettik."

Pelin gülmeye başladı sonra.

"Öyle deme abla. Kızımızın artık bir sevgilisi var. Her daim formda olmak zorunda."

"Ne alakası var ya."

"Hiç görmedik o sevgiliyi nedense. Ne zaman tanışacağız?" dedi Nazlı abla.

"Valla daha ben de görmedim."

"Tanıştıracağım bir gün. Fırsat olmuyor işte."

Pelin yine sırıtıyordu. Buğra'yla çıkmaya başladığımızdan beri eğlence çıktı kıza.

"Tabii eniştemiz çok meşgul."

"Pelinnnn!"

"Efemmm"

"Didişmeyin haydi. Alın bakayım çaylarınızı."

Ben sana soracağım bunun hesabını. Dur sen.

Çayları içtikten sonra evimize çıktık.

"İlkay giriyorum ben duşa."

"Tamam canım gir sen."

Pelin banyoya girdikten sonra Buğra'yı aradım. Gündüzleri işte olduğumuz için pek konuşamıyorduk.

"Efendim."

"Nasılız bakalım?"

"İyiyim. Sen de iyisin sanırım. Sesin çok neşeli geliyor."

"Sahilde yürüyüş yaptık ondandır. Deniz havası iyi geldi."

"Yaz geldi tabii. Sahiller kalabalıklaşmıştır."

"Aynen. Yürüyüş yapan mı dersin, çimlerde oturan mı dersin, köpeğiyle oynayan mı dersin. Sürüyle insan vardı. Sen neler yaptın?"

"Bir şey yapmadım aslında. Bütün gün şirketteydim. Sonra da eve geldim."

"Şimdi ne yapıyorsun?"

"İnternetten makale okuyorum."

"Hımm. Peki sen devam et okumana o zaman. Ben öylesine aramıştım zaten."

"Olsun, sana ayıracak vaktim her zaman var."

Allahım, seviyorum bu çocuğu. Al işte yine beni benden aldı. İki laf ediyor eriyip bitiyorum hemen.

"O konuda bir şüphem yok ama benim de banyoya girmem lazım."

"Pekala. O halde sonra görüşürüz."