Raund 2 - Bölüm 34

204 19 10
                                    




Pelin yoğun bakım odasına alınınca ameliyathanenin önündeki kamp da yoğun bakımın önüne taşınmış oldu. Hepimiz camın arkasından kuzumun gözlerini açmasını bekliyorduk.

Neriman hanım teyzeleri kızların okulu var, Nazlı ablayı yetiştirmen gereken siparişler var, Cihanları ve Oğuzları çocukları daha fazla yalnız bırakmayın, Selinleri Sermet feci grip olduğu için daha fazla durmayın çocuk dinlensin diyerekten evlerine gönderdik. Bir ablamı ikna edemedik. Hamilesin mahvoldun git dinlen desek bile dinlemedi. Burada kalıp o herifin defterini dürücem deyip yerinden milim kımıldamadı. Cavidan abla, o adamı birlikte süründüreceğiz ama dinlenip kafamızı toplamamız lazım deyince ikna olur gibi oldu. Selen abla da fırsattan istifade o zaman hemen bize gidelim deyip ablamı, Cavidan ablayı ve Sema'yı da alıp götürdü.

Kübra yanıma gelip "Biz de gidelim. Bir gelişme olursa haber ver tamam mı?" dedi.

"Tabii canım merak etme sen."

Kübrayla Tolga kaza haberini aile yemeğinin ortasında alınca apar topar gelmişlerdi. İkisi de bitkin görünüyordu.

Dila "Ben de gideyim. Aynı şekilde beni de habersiz bırakmayın." diyerek oturduğu yerden kalktı.

"Tamam canım."

Herkesi uğurlayınca koridorda biz bize kalmıştık.

Zaman gerçekten de göreceli bir kavrammış. Oturuyorum, kalkıyorum, volta atıyorum, dolanıyorum... O kadar çok şey yapıyorum ama saatime bakınca bir de ne göreyim. Daha iki dakika geçmiş. Şaka gibi.

"Çaylarımız da geldi."

Annem, çaylardan birine uzanıp "Aman Belgin, ne zahmet ettin." deyince Belgin teyze "Zahmet de neymiş. Hepiniz ruh gibisiniz. Boğazınızdan bir şeyler geçsin. Toparlanın azıcık. Kız uyanacak şimdi. Sizi böyle bembeyaz suratlarla görmesin." dedi.

Mevra teyze istemeyince "En çok sen içeceksin. Al hadi al al." diyerek çayı kadına zorla verdi.

Bir yerde haklı aslında. Herkesin kendini toparlaması lazım.

Eşref ve Buğra "Yiyecek bir şeyler aldık." diyerek gelince hemen yanlarına gittim.

"Ben de diyorum nereye kayboldular."

"Yakınlarda fırın varmış. Sıcak sıcak alalım dedik."

Belgin teyze "Aferin çocuklar. Getirin hemen. " deyince annemlerin yanına gidip ellerine poğaçalarını tutuşturduk. Herkes yemeğiyle haşır neşirken koridorda bir kız belirdi.

"Çok geçmiş olsun."

Ceyda'ydı bu.

Eşref fırlayıp kızın yanına gitti.

"Ne işin var burda?"

Ceyda "Rahat edemeyince gelmek istedim." deyip endişeli bir ifadeyle Eşref'in gözlerinin altına dokundu ve "Kötü görünüyorsun." dedi.

Eşref başından geçen onca olayı düşündükten sonra hafif tebessüm ederek "Bu iyi olmuş halim." dedi.

"Arkadaşın nasıl oldu?"

"Ameliyattan çıktı. Daha iyi diyorlar."

Eşref ve Ceyda kendi dünyalarında konuşadursun biz kenardan izleyen seyirciler olarak şok içinde bakıyorduk. Hangi ara bu kadar samimi oldu bunlar yahu?

Selda annem "Ceyda kızım, hayırdır. Neden buradasın?" deyince Ceyda ve Eşref nihayet bize dönebildi.

"Ben şey... olanları duyunca daha fazla evde kalmak istemedim."

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin