Raund 2 - Bölüm 14

200 23 2
                                    

Gezimiz geniş çapta bir yankı uyandırmış meğerse. Herkes ne olup bittiğini öğrenmek için arayıpdurdu. Dışarıda bir yerlerde buluşalım dedim ama en iyi öneri Çimen'den geldi. Kitapçının üstündeki eski evi olduğu gibi durduğu için hiç dışarıya çıkmayalım evde takılalım, kendin pişir kendin ye yaparız dedi. E hepimize de hoş geldi bu teklif. Dışarıda saati hesaplayarak yemek yemek varken evde sere serpe yeriz dedik.

İşten sonra biraz alışveriş yapıp Çimen'e geçtim. Müşterileri olduğu için dükkanı hemen kapatamadı. Mecbur kızı aşağıda bırakıp direkt yukarıya çıktım. Hiç vakit kaybetmeden de hemen mutfağa geçtim. Poşetleri boşaltıp ocağa makarna suyu koyduğum sırada Çimen geldi.

"Ben geldim."

Çimen mutfağa girince elimdeki makarna torbalarını rozetini gösteren bir FBI ajanı edasıyla uzatarak sordum.

"Penne mi spagetti mi?"

"Spagetti."

"Al dante?"

"Kesinlikle."

"Bolonez, napolitan, pesto?"

"Sebzeli yapsak?"

"Roger!" deyip tekrar tezgaha döndüm.

"Ben ne yapayım şefim?"

"Sebzeleri yıkayıp doğrayabilirsin."

Sebzeleri Çimen'e emanet ettikten sonra ocaktan gelen fokurtuları duyunca su dolu tencereme döndüm. Telefonun zamanlayıcısını ayarlayıp spagettileri attım gitti.

"Ben bunları soteliyorum."

"Tamam canım."

"Başka ne yapsak?"

"Gerek yok ya. İki paket makarnayı gömdüm baksana."

"Hımm"

"Pelin de gelirken dondurma alacaktı. Yeter bence."

"İyi o zaman."

"Ama sen canım bir şey çekiyor diyorsan söyle hemen yapalım."

Kız hamile sonuçta. Aman bir tarafı şişer falan.

"Yoo, çeşit olsun diye söylemiştim."

"Öyleyse salla."

Çimen gülümseyerek "Anladım üşengeçliğin üzerinde." dedi.

"Yorgunum anacım. Zibilyon tane işim vardı. Yetiştirene kadar göbeğim çatladı."

"Söyleseydin keşke, başka bir gün ayarlardık."

"İş dediğin yüzyıllardır varolagelmiş bir şey. Biter mi hiç? Ha bugün ha yarın. Ne fark eder."

Şahika sağ olsun. İzne çıkan iki kişinin işlerini hallet deyip üzerime yıktı. Patroniçe ya kendisi!

"Selam kızlar!" diyerek Dila bir anda içeriye daldı.

"Selam!! Naber Dila?"

"İyilik sizi sormalı."

"Gördüğün gibi yemek yapmaca."

"Kolay gelsin o zaman."

"Erken geldin? İşini hallettin mi?" dedi Çimen.

Dila boş sandalyelerden birine kurulurken "Hallettim." dedi.

"Ne işi?"

"Haftasonu arkadaşlarla voleybol oynayacağız da, onun için yer ayarladım."

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin