Bölüm 49

309 28 9
                                    

Günlerce işe gitmeyince tatilden sonraki ilk gün insan işe ayağını sürüye sürüye gidiyor. Gerçi ben hep öyle gidiyorum. Kaç gün gitmediğimin bir önemi olmuyor ama neyse. Ofise girdiğimde İpek'i görünce hemen yanına koştum.

"Ne zaman geldin sen?" deyip sarıldım kıza.

"Evvelsi gün."

"Ee neler oldu?"

Kız tam anlatacağı sırada "Durunnnnn" diye bir ses duyunca ikimiz de ofisin kapısına döndük. Selin gelmişti.

"Ben de duyucam" deyip koşarak yanımıza geldi.

"Daha bir şey söylemedi zaten."

"Heh iyi bari."

"Anlat haydi." diyerek bir sandalye de Selin çekti.

"Siz gittikten sonra ailesiyle birbirimize girdik. En sonunda Taflan resti çekti. Siz davranışlarınızı düzeltene kadar yüzümü göremeyeceksiniz dedi. O arada tabii ben de arayıp annemlerle konuştum. Aynı şeyleri ben de söyledim. Şu an en baştaki gibi sadece ikimiziz."

"En güzeli." dedi Selin.

"Peki ya Mine'nin ailesi. Onlar da kızgındı."

"Onlar da esip gürledi. En sonunda Mine eğer istediğiniz torunsa hemen bir sperm bankasına gidip bağışlanan spermlerden alırım ve dokuz ay sonra gayrimeşru torununuzu kucağınıza bırakırım dedi."

"Yok artık."

"Şok oldular zaten. Mine ben artık sizin beni torun sağlayıcı birisi olarak görmenizi istemiyorum. Ben sizin kızınızım ya! Damızlık inek değilim diye de devam etti isyanına."

"Kızı acayip takdir ettim." dedi Selin.

"Kız da acayip doluymuş baksanıza."

"Zaten daha fazla bir şey diyemeden gittiler. Taflan da ailesine düşünün taşının dedikten sonra elimden tutup çıkardı beni salondan."

"Ee sonra?"

"O gece Taflan'ın bir arkadaşında kaldık. Ertesi gün de atladık İstanbul'a geldik."

"Afferin size."

O çocukta o göz vardı ama. Belliydi delikanlı olduğu.

"Neyse, geçelim artık yerlerimize Şahika gelip keyfimizi kaçırmasın şimdi." deyip kalktım yerimden.

"Gelmez o bugün." dedi Selin.

"Niye?"

"Tatile gitmiş."

"Sevgili bulur bulmaz tatile mi gitti. E yuh yani."

"Evet. Şahika tatilde."

"O ne öyle Ayşegül kitap serisi gibi."

Gülüştükten sonra yerlerimize geçtik. Şu kızın kerevetini de görürüz inşallah.

Yerime geçip bilgisayarı açınca telefonum çaldı. İşte beklediğim insan!

"Alo."

"Nabersin?"

"Ne olur geldim de."

"Geldim geldim. İş çıkışı görüşelim mi?"

"Bir de soruyor. Tabii ki görüşelim."

"Şu bizim hastanenin yakınındaki ev yemekleri yapan yer var ya. Oraya gidelim mi? Akşam yemeğimizi de yemiş oluruz."

"Off süper olur."

"Anlaştığımıza göre ben kaçar. Öptüm çok."

"Ben de."

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin