Raund 2 - Bölüm 33

131 18 2
                                    

                  

İşlerin yoğunluğu yüzünden ne zamandır kültürel etkinliklere vakit ayıramadıkları için İlkay'dan gelen bale teklifine balıklama atlamışlardı. Atlamışlardı ama kör talih olsa gerek Erdem'in ameliyatı kendisinin de son dakika çıkan bir nöbeti vardı. Nöbeti başkasına devredip gösteriye gidebilirdi ama Erdem'in böyle bir lüksü olmadığı için çocuğa haksızlık yapmak istememişti. Ne de olsa evlenirken iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta, ameliyatta nöbette diyerek söz vermişlerdi birbirlerine.

Pelin için nöbet inanılmaz yoğun başlamıştı. Aralıksız dört saattir hastalarla ilgileniyordu. Yoğunluk biraz olsun azalınca içecek bir şeyler alabilmek için kendini kafeteryaya attı. Çay semaverine yaklaşırken bir anda yer sanki ayağının altından kayıyor gibi oldu. Ne olduğunu anlayamadan yere kapaklanmak üzereydi ki, yakınındaki iki kişi hemen yardımına yetişip kollarından yakaladı.

"Pelin hanım!!"

"Pelin hanım iyi misiniz?"

Stajer çocuklardan destek alıp zor da olsa doğruldu.

"İyiyim iyiyim."

Lüle lüle sarı saçları olan kız "Ama yüzünüz de çok solgun" deyince yanındaki kumral çocuk da "Evet, çok yorgun görünüyorsunuz." diyerek kızı destekledi.

"Yoğunluktan muhtemelen. Teşekkür ederim çocuklar."

Kız "Karnınız açsa lütfen buyrun. Hepsini annem yaptı." diyerek masanın üzerindeki yiyecekleri gösterdi.

Kız o kadar içtendi ki, nedense kırmak istemiyordu.

"Biraz aç sanırım. Dolmadan bir tane alabilirim değil mi?"

Kız "Tabii ki. Lütfen buyrun." diyerek plastik tabağa bir dolma koyup Pelin'e uzattı.

Pelin de tabağı kızdan aldı ve çatalıyla dolmadan bir parça koparıp ağzına attı. Dolma her zamanki malzemelerle yapılmış normal bir biber dolmaydı ama nedense içi almıyordu. Midesi fena kalkmıştı. İstemsiz olarak öğürünce eliyle hemen ağzına kapadı.

"İyi misiniz?"

Çocuklar da telaşlanmıştı.

"Sanırım değilim."

"Tansiyonunuzu ölçelim mi?"

"Teşekkür ederim ama odama çıkıp uzansam daha iyi olacak."

Çocuklar hala endişeli gözlerle kendisine bakıyordu.

"Merak etmeyin. Bugün kendimi biraz fazla zorladım galiba."

Ya da başka bir şeyler oluyordu.

Pelin kıza dönüp "Yiyemedim ama eminim çok güzeldir. Annenin eline sağlık. Yiyebildiğim bir zamanda getirirsen yarım tenceresi benim ona göre." dedi

Kız gülümseyerek "Tabii getiririm. Seve seve" dedi.

"Öyleyse görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın."

"Siz de hocam."

Çocukların yanından ayrılıp hemen asansöre yöneldi. Neyse ki Erdem hala ameliyattaydı da olanları görmemişti. Asansör jinekoloji katında durunca hemen indi. Şansına Arzu da nöbetçiydi. Hızlı adımlarla odasına doğru ilerledi. Kapısını açık bulunca da hemen içeriye dalıp kapıyı kapattı. Arzu doğal olarak şaşırmıştı.

"N'oluyor?"

"Test yapmamız lazım."

"Ne testi?"

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin