Bölüm 42

285 30 7
                                    

Yeni başlayan haftada da doğum günü kutlamalarıma tüm coşkuyla devam edildi. İddia ediyorum Çin bile maymun yılını böyle bir coşkuyla kutlamamıştır. Yeteri kadar hediye almama rağmen gelen hediyelerin ardı arkası kesilmiyordu. İşyerimde masamın üstü adeta çiçek bahçesine döndü.

En dikkat çekenlerse Buğra'nın çiçekleriydi. Koca bir buket kırmızı gül göndermiş. Süslemeleri güllerden daha pahalıdır allah bilir. Herkese gül gibi görünen bu buket bana bir nevi erkek sineksavar gibi görünüyordu nedense. Bu benim kadınım, yaklaşan kendini ölmüş bilsin diye bas bas bağırıyordu. Parmağımda yüzüğün var be adam! Ne diye hala kıskançlık ediyorsun?!

Buğra'dan başka ablam ve cancanlar çiçek, İlke ablam ve Aysu da meyve sepeti yollamış. Tüm bunlara şirketin doğum günü için gönderdiği çiçekler de eklenince masamda çalışmak için çok sınırlı bir alan kaldı doğal olarak. Ne diyeyim sevilmek güzel şey! Çatla Şahika! Sabahtan beri sinirleri tepesinde hanfendinin. Zoruna mı gitti gülüm?

Öğle olunca Selin'le birlikte yemeğe çıktık. Sabahtan hediyesini aldığım herkesi arayıp teker teker teşekkür ettim ama Selin öğlene doğru gelince onunkisi kaldı.

"Dün eve gidince hediyeleri açtım."

"Beğendin mi?"

"Sayenizde şapşala döndüm."

"Şapşallık arada iyidir." dedi Selin gülümseyerek.

"Harry Potter satrancını nereden buldunuz allah aşkına?"

"Sermet buldu."

"Görünce gözlerime inanamadım."

"Valla ben de bulunmaz bir şey olarak düşünüyordum ama Sermet çat diye buldu."

"Bilgisayar onun çöplüğü tabii."

"Tabii."

"Çok teşekkür ettim."

"Rica ettik. Ee başka neler gelmiş?"

"Buğra, büyük bir Themis heykeli almış. Masmavi elbisesiyle o kadar güzel ki. Erdem de onu tamamlayan Atlas heykeli almış. Tam istediğim gibi hem de. Dünyayı sırtında taşıyan modelinden."

"Vayyy"

"Pelin, Guerlain'in bir parfümünü istiyordum ya onu almış. Şişesinde siyah bir elbise vardı hani. Petit'li bir şeydi ama. Adını da söyleyemiyorum ki."

"Hatırladım, La Petite Robe Noire"

"Heh işte o. İndirime girmesini bekliyordum. Hatta kızdım evleneceksin sen. Ne diye masraf yaptın diye de, hediyeme karışma dedi uyuz."

"İçinden gelmiş kızın işte."

"Orası öyle."

"Başka?"

"Dila, bir otostopçunun galaksi rehberi kitap serisini getirmiş. Onu da çok istiyordum. Çimen iki porselen baykuştan oluşan kitap tutacağı almış. Tekli raflarda çok güzel durdular. Cihan şu istediğim DJ kulaklıklarından almış. Sema gri renkte atkı, bere, eldiven takımı almış. Selen ablayla Kaan abi bale sahnesi şeklinde içinde balerin ve baletlerin oynadığı bir müzik kutusu almışlar. Kuğu gölü balesi çalıyor hem de."

"Oo favorin."

"Kübra, lava lambasıyla plazma lamba almış. Nergis ve Oğuz da 25 kullanımlık masaj ve spa kuponu almışlar."

"En iyisi de buymuş ha."

"Aynen, gidip çiğneteceğim kendimi. Kırsınlar kulunçlarımı."

Hamur gibi yoğursunlar beni.

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin