Gereksiz İşler Müdürü

Raund 2 - Bölüm 3

Sema nihayet bombayı patlattı. Gerçi Serdar baba patlattı desek daha doğru olur. Bulut'u akşam yemeğine çağırmış. E haklı bir yerde. Cümle aralarında sürekli adı geçiyor. Üstelik bizim düğüne de geldi. Geç bile kalındı geç. Bizimkiler olacak o hoo, düğünün ertesi günü dikerlerdi Buğra'yı karşılarına.

İş çıkışı hiç eve uğramadan direkt Selda annemlere geçtik. Selen ablalar da olay mahalline gelmişti. Bayanlar olarak yemek hazırlıklarına giriştik hemen.

"Halide teyze yine döktürmüşsün."

"Özel bir gün ne de olsa." dedi yaşlı kadın gülümseyerek.

"Kızım iyi karıştır şu çorbayı, dibini tutturacaksın."

Selen abla çorba karıştırırken bir yandan da salondaki erkekleri kesiyordu. Hakkı var salondaki manzara çorbadan çok çok daha önemliydi.

"Karıştırıyorum anne."

Sosunu döktükten sonra salatadan kafamı kaldırıp ben de salondakilere odaklandım.

"Konsey toplandı."

"Çocuğun kalemini kırmasalar bari."

"Serdar babamı ilk defa bu kadar ciddi görüyorum."

"Ben bir kez daha görmüştüm."

"Ne zaman?"

"Kaan abinin akıbetine karar verildiği zaman." diyerek Sema araya girdi.

"Gerçi onunkisi daha fenaydı sanki. Öyle değil mi abla?"

"Yani, şartları düşününce öyleydi."

"Niye, ne oldu ki?" diyerek bakışlarımı salondan Sema'yla Selen ablaya çevirdim.

"Sahi sen bizim nasıl tanıştığımızı bilmiyorsun değil mi?"

"Yok."

"Biz bir gece kız arkadaşlarla diskoya gitmiştik."

Sema "Parantez açıyorum her iki taraf da piyasa yapmak için orada bulunuyormuş." diyerek ekleme yaptı.

"Kaan'la da o diskoda tanıştık. Bütün gece aramıza başkasını almadan sadece ikimiz deli gibi eğlendik."

"Gece bitiminde telefonlar da alındı verildi tabii."

"E tabii."

"Sonra?"

"Sonra, bir iki hafta görüştük. Bir aya kalmadan da Kaan evlenme teklifi etti."

"Hadi canım."

"Evet. Ben sevinçten havalara uçuyordum ama babamla Buğra benim bu sevincimi pek paylaşmadı doğal olarak."

"Bir ay çok az ama cidden."

"Zamana takılmadılar ki."

"Ee, neye takıldılar?"

"Kaan'ın kabarık sabıkasına."

"Mafya babası falan mıydı? Leşi mi çoktu?"

"Hayır kızım ya, o açıdan değil."

Ben hala anlamayan gözlerle bakmaya devam edince Sema açıklama gereği duydu.

"Kızlarla olan vukuatları vardı. Her gece başka bir kızla görünmeler mi dersin, üç nişanlıdan ayrılma mı dersin..."

"Oynak erkek yani." dedim şaşkınlıkla.

"Oynak erkek mi?" dedi Sema.

"Playboy işte."