Raund 2 - Bölüm 12

238 29 5
                                    

Yüzük iddiasının kazananlarını ödüllerinin tadını doyasıya çıkarmaları için Roma'ya uğurladık. Onların ödülü Roma, bizim ödülümüz de kanatsız melek Kayra oldu. Güzel bir amorti bence. Ufaklığı annesi babası gelene kadar fakirhanemizde ağırlayacağız. Çocuk hepi topu iki gün kalacak ama Nergis bir araba dolusu eşyayı getirip yığdı resmen. Gerek yok, bir şeye ihtiyacımız olursa da alırız dedim ama dinletemedim. Neyin ne zaman lazım olacağı belli olmuyor, almak için de vakit bulamıyorsun deyip dediklerimi iplemedi bile. Anne olan o sonuçta, ben ne bilirim ki deyip kapadım ağzımın fermuarını.

Hava aşırı derecede sıcak olduğu için Kayra'yı soyup sadece beziyle bıraktım. Giysilerle isilik olmasın yavrucak.

"Bak ne buldum." diyerek elinde bir çantayla Buğra yanımıza geldi.

"Neymiş?"

"Şişme havuz."

"Yok artık, onu da mı getirmişler."

"Evet."

Hey allahım ya. Başka ne var acaba? Hayatta kalma kiti, deprem çantası, kamp malzemeleri falan.

"Ne dersin, şişireyim mi?"

"Olabilir aslında, serinler çocuk."

"Tamam ben bahçedeyim."

"Biz de gelelim." deyip Kayra'nın başına şapkasını geçirdiğim gibi aldım kucağıma.

"Gel bakalım kuzucuk, Buğra amca sana neler yapacak şimdi."

Bahçeye çıkınca gölge bir yere oturup Buğra'yı izlemeye başladık. Havuzu şişirdikten sonra suyla doldurmaya başladı.

"Yarısına kadar doldur istersen. Diğer yarısı için su ısıtayım. Soğuk olur şimdi."

"Tamamdır."

Havuz yarıya kadar dolunca Kayra'yı Buğra'nın kucağına bırakıp su ısıtmak için mutfağa geçtim. İki turdan sonra suyun ısısı istediğim kıvama gelmişti.

"Evvet, beyefendiyi alabiliriz."

"Bezini çıkarıyor muyuz?"

"Bilmiyorum ki, suya dayanıklı bez mi acaba?"

"Havuz olduğuna göre eminim o da vardır." dedi Buğra gülümseyerek.

"Kesin. Ben bir bakıp geleyim."

Misafirimizin eşyalarının yığılı olduğu yerde bebek bezlerine ulaşıp açıklamalarını okumaya başladım. İki gün için dünyanın bezini koymuşlar. Bu çocuğun bağırsakları mı bozuk canım!

Deniz için olan paketten bir tane kapıp dışarıya çıktım hemen.

"Varmış."

"Hiç şaşırmadım."

"Ben hemen bezini değiştireyim." deyip ufaklığı Buğra'dan alıp tekrar içeriye girdim. Birisi şu ışınlanmayı bulsun artık canım. İçeri dışarı, içeri dışarı helak oldum.

O değil havuz falan derken asıl konuyu unuttuk. Bu çocuğun karnını doyurmak lazım. Garibim açlıktan parmaklarını emiyor. Kayra'yı tekrar Buğra'ya teslim ettikten sonra mutfağa geçip mamaya giriştim hemen. Mama hazır olunca mama ve biberonla birlikte bir kez daha, yine, yeniden bahçeye çıktım.

Kayra havuzun içinde oyuncaklarıyla oynuyordu. Buğra da havuzun yanına oturmuş Kayra'ya destek sağlıyordu.

"Oh çok şükür."

"Yoruldun mu?"

"İşten değil, gir çık yapmaktan yoruldum."

Buğra'nın tam karşısına geçip yere oturdum. Havuz tam aramızdaydı.

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin