Raund 2 - Bölüm 4

215 27 2
                                    

Mi Casa kafenin eski sakinleri olarak bir araya toplanma kararı aldık. Nazlı ablayla Neriman hanım teyze az mı kahrımızı çekti? Vefasızlık yapmak olmaz. İşte bu sebepten mütevellit Nazlı ablanın kafesine bir çıkarma yaptık.

"Cihan'lar gelebilecek mi?"

"Gelecekler tabii. Neden gelemesinler ki?"

"Çimen'in hamileliği ilerledi ya, o açıdan."

"Sıkıntı yok merak etme."

"Peki o zaman. Ee anlatın bakalım neler yapıyorsunuz?"

"Bizim aynı, nöbetlerle boğuşuyoruz." dedi Pelin hem kendi hem de Erdem adına.

"Bizim de nöbet olmasa da iş güç işte." dedim ben de kapsama kümemiz Buğra ve ben olacak şekilde.

"Hayatınız iş olmuş. Konuşacak başka bir şeyiniz yok mu sizin?"

Pelin'le birbirimize baktıktan sonra ikimiz de aynı anda "Yok" dedik.

Nazlı abla onaylamadığını gösterircesine kafasını salladıktan sonra erkeklere döndü.

"Yakında işleri sizin de önünüze geçer, şimdiden ipleri sıkı tutun ona göre."

Buğra bana doğru dönüp "Öyle mi olur?" dedi.

Hayır anlamında başımı sallayınca gülümsedi.

Erdem de Pelin'e bakarak "Bence de olamaz" diyerek Buğra'ya katıldı.

Kendilerinden nasıl da eminler. Gerçi doğru. Buğra'yı hiçbir şeye değişmem cidden.

"Ee, Neriman hanım teyzeler nerede?"

"Neriman abla gelecek birazdan. Dide de gelecekti ama kızlardan biri hastalandı. Ferit'le kızı doktora götürdüler."

"Aa, geçmiş olsun, nesi var?" dedi Pelin.

"Geçen havuza gitmişlerdi orada mikrop kapmış galiba."

"Gelemiyorlar yani."

"Maalesef."

Hiç şöyle oturup adam akıllı sohbet edemediğimiz için Dide ablayla görüşmek istiyordum ama başka sefere artık ne yapalım.

"Herkese selamlar." diyerek bahçe kapısından girdi Kübra.

"Hoş geldin." dedik hep bir ağızdan.

"Haftaiçi hadi okul var da görüşemiyoruz. Haftasonu ne işin var sevgili Kübra hanım?"

"Yandın Kübra." dedi Pelin.

"Ohh çok yoruldum" diyerek sandalyelerden birine yığıldı Kübra.

"Dinliyoruz." dedim gıdım istifimi bozmadan.

"Bütün planımı mı anlatayım yoksa özet mi geçeyim istersin?"

"Özet please!"

Kübra az biraz soluklandıktan sonra dökülmeye başladı.

"Bir müzik yarışmasına katılacağız. Haftaiçi çalışmak yetmediği için haftasonları da çalışıyoruz."

"Klasik müzik mi?" dedi Buğra.

"Kesin bir tür yok aslında. Sadece yarışmadan önce çalınacak parçaların türünü bildirmek gerekiyor."

"Kaç şarkı çalacaksınız ki?"

"İki. Tabii şampiyon olan üçüncü parçayı da çalıyor."

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin