Bölüm 29

324 34 3
                                    

Çimen'le tanıştığından beri Karaköy Cihan'ın uğrak mekanı haline gelmişti. Her haftasonu illa bir gün gitmeden yapamıyordu. Eskiden evden çıkmamak için bin bir bahane üretirdi ama şimdi büyük bir hevesle soluğu Çimen'in yanında alıyordu.

Köşeyi dönünce kitapçı görüş alanına girdi. Çimen kapının önündeydi. İki adamla konuşuyordu ama pek güzel bir konuşma değildi anlaşılan. Epey sinirli görünüyordu. Adımlarını biraz hızlandırdı. Adamlardan iri olan Çimen'i kolundan tutup sarsmaya başlayınca Cihan bir anda koşmaya başladı. O herif kim oluyordu da Çimen'e dokunabiliyordu!

"Bırak beni hayvan herif!"

"Burayı satacaksın anladın mı?!"

"O kalın kafana sok, burayı almanız için cesedimi çiğnemeniz gerekir."

"Bana bak kadın..."

Adam tam elini kaldırmıştı ki Cihan adamın kaldırdığı elini tuttu ve suratına bir yumruk savurdu.

"Sen kim oluyorsun da bir bayana el kaldırabiliyorsun ha!"

"Cihan!"

"Kalk ayağa!"

"Cihan sakin ol!"

"Karışma Çimen, bu herif hesap verecek. Ayağa kalk dedim!"

Adam çenesini tutarak ayağa kalktı. Yanındaki diğer adam ise korkmuş bir halde olanları izliyordu.

Cihan kızgın bakışlarla adama "Cinayet işlememe sebep olmak istemiyorsan derdini anlat çabuk." dedi tıslayan bir sesle.

"Burayı satmasını istedik hepsi bu."

"Nasıl hepsi bu? Size kaç kez satmam dedim. Satmayacağım kelimesinin nesini anlamıyorsunuz?" dedi Çimen.

"Bayan satmayacağını söylemiş. Nesini anlamadınız? Başka bir dilde mi söylemesi gerekiyordu?"

"Satacak. Etraftaki herkes sattı. Bir o kaldı."

"Allah Allah! Eşkiyalara bak! Satmıyorum işte! Sat-mı-yo-rum!"

Cihan bu konuşma daha fazla devam ederse gerçekten de katil olacaktı. Yumruklarını sıkıp kendini kaybetmeden konuşmaya devam etti.

"Polis çağırmadan gidin buradan. Elinizde hiçbir şey olmadan gelip savunmasız birinin evini basıyorsunuz."

"Tamam, gidiyoruz ama bu iş bitmedi."

Bu cümleyle mantıklı davranmasını telkin eden son beyin hücresini de yitirmiş oldu Cihan.

"Ne yaparsınız? Ha söylesene ne yaparsınız?" diyerek adamların üzerine yürümeye başladı.

Çimen Cihan'ı kolundan tutup adamlara bulaşmasını engelledi. Bu iş saçma sapan bir yönde ilerlemeye başlamıştı. Durdurması şarttı.

"Tamam Cihan, ben biliyorum bunların derdini."

"Çimen baksana dediklerine."

"Tamam ben hallediyorum." dedikten sonra Çimen adamlara döndü.

"Asaf Beye söyleyin, ben ne burayı satarım ne de torununu veririm. Benim gözümü böyle korkutamaz. Mahkemede görüşeceğimizi de iletirsiniz."

Adamlar başka bir şey demeden uzaklaştı. İyice uzaklaştıklarından emin olduktan sonra içeriye girdiler.

"Çimen nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun? Adam sana el kaldırdı! Onun cüssesine bak seninkine bak! Ya ben yetişmeseydim? Ya sana bir şey yapsaydı?"

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin