Bilmecedeki ir harfleri ile de uyuşuyordu. Başka kim kan içerdi ki? Bu kadar hızlı olan bir şey. Ben bu okulda tehlikedeydim. Her an ölebilirdim. Annem beni bu yüzden bu okula göndermiş. Ve o da bir vampir. Bu olanlar gerçek miydi? Bir film setinde filan mıydım? Bunca yıldır beraber yaşadığım kadın bir vampir çıkıyor. Ben bunu anlamayacak kadar kör müydüm? O nasıl...? Kafam ağrımaya başladı. Bu olanları kaldıramıyordum. Bunlar gerçek değildi. Evet değildi. Ben buraya hava almaya gelmiştim bu ağacı görüp tırmanmak istemiştim. Daha yeni olanlar ise bir kurguydu sadece. Beynim bana oyun oynuyordu. Ağaçtan inip odama gidip rahat uzun bir uyku uyumak istiyordum. Oturduğum daldan kalktım ve aşağıdaki dala uzandım. Ağaçtan çabucak indim. Onlar gelmeden önce buradan gitsem iyi olurdu. Onlarda da kim di? Öyle bir şey yoktu Mary kafandan sil artık şunları. Odama gitmek istemiyordum. O şeyden korkuyordum. Hızlıydı ve kanımı içmişti yani bir vampirdi. Bana zarar vermek için bekliyordu. Şu an bile yanımda olabilirdi. Vampirler görünmez olabiliyorlar mıydı? Bu yoktu. Yani okuduğum kitaplarda, izlediğim filmlerde bu yoktu. Vampir mi? O da ne, onu nerden çıkardın Mary. Öyle bir şey yok. Sadece bir efsane. Bir efsane. Kendimle iki kişiymiş gibi konuşmam korkutucuydu. Yoksa sonunda delirmeye mi başlamıştım. Karşıdaki uçurum bana çok güzel gözükmeye başlamıştı. Atlamak nasıl bir duyguydu acaba? Kendini boşlukta süzülürken görmek. Özgürlük gibi geliyordu. Bu cehenneme benzeyen hayattan kurtulmanın tek çıkışıydı belki de. Uçuruma doğru ilerledim. Annemi hiç tanımamıştım. Babamla zaman geçirme fırsatı olmadan ölüp gitmişti. Akrabalarım Almanya'daydı. Benim sağ olup olmadığımı dahi bilmiyorlardır. Bir çok akrabımı tanımıyordum bile. Bana annelik görevini üstlenen kadın vardı bir de, üvey annem. Beni bir yatılı okula çok daha önceden verebilirdi. Ya da kapının önüne koyarak beni evden atabilirdi. Ama o bunu yapmadı çünkü bir hizmetçiye ihtiyacı vardı. Yemek yapacak, etrafı temizleyecek, süpürecek bir temizlikçi. O bedeva temizlikçiyi elinden kaçırmak istemedi sadece. Yok sayıldığım bir okuldaydım eskiden. Sürekli sataşıp duran kendini havalı zanneden kızlar vardı. Onlara ses çıkarmadığım zamanlarda kendilerini daha da üstünmüş gibi görüyorlardı. Onlarla konuşup tarıtışmak zaman kaybından başka bir şey değildi. Ben hiçbir şeye karışmamayı seçtim. Bu yüzden suçlu filan da olamazdım. Beni artık görmezden gelmeye başlamışlardı. Ta ki üvey annem yine kendini gösterip beni bu okula gönderene kadar her şey iyiydi. Ben sessizliği seviyordum. Yalnızlık benim arkadaşım olmuştu artık. Annem burnunu hayatıma sokunca bütün her şeyi mahvetti. Burada tekrar ezilmeye başladım. Tekrar hor görülmeye başlandım. Nerede olduğu bilinmez bir okul, içinde kana susayan vampirler ve onlara düşman olan kurtadamlar. Hayatım bir romandan daha ilginçti. Peki sonunda ben ne olacaktım? Normal bir insan mı, vampir mi yoksa kurtadam mı? Bu soruya en güzel cevap bu uçurum olabilir. Uçuruma gelmiştim. Ölüme mutlulukla gidiyordum. İyice yaklaştım oraya. Araya bir adımlık mesafe bıraktım. Yüzümü yalayıp geçen soğuk bir rüzgar. Etraftaki sessizlik. Sanki bütün bu doğa benim atlamam için sessiz olmuşlardı ve beni izliyorlardı. Birilerin seslerini duydum. Gelmişlerdi. Kurtadamlar gelmişlerdi. Bu kelime bana çok yabancı geliyordu. Kurtadam! Birileri beni farketti sanırım.
"Oradaki kim?"
"Bir kıza benziyor."
"Kız mı? Bizde kız yok ki. Soğuklardan biri mi?"
"Olabilir ama bu saatte çıkmaları yasak onların."dedi tanımadığım bir ses. Bana doğru yaklaşıyorlardı. Beni öldürecekler miydi? Onlar bir hayvandı. Bir insanın kafasının koparıldığını görmüştüm. Bunu onlar yapmıştı. Onlar katildi. Katil!!! Bana daha da yaklaştılarında uçurumla aramdaki mesefeyi kapattım. Sadece bir adım bütün bu işkenceyi bitirecekti. Küçük bir adım.
"Napıyor lan o?"
"Düşeceksin."dedi birisi. En azından ölmeden önce onlara birkaç söz söyleyip gitmeliydim. Nefretle onlara döndüm
"Bunu söyleyen siz misiniz? Katilsiniz hepiniz birer katilsiniz."dedim. Beni görünce hepsinin suratındaki ifade değişti.
Benim olduğumu bilmiyorlardı. Aralarından biri bana doğru yaklaştı
"Mary? Senin burada ne işin var?"dedi. Ona gelmemesi için elimi havaya kaldırdım. Yanağımdan yaşlar süzülmeye başladı artık dayanamıyordum.
"Bana yaklaşma sakın."dedim. Beni öldüreceklerdi. Onların sırrını biliyordum. İşaret yaptığım çoçuk geriledi oradan konuşmaya devam etti
"Noldu bir şey mi gördün?"dedi. Gözlerimden akan yaşlara mani olamıyordum. Kolumla yanağımı sildim
"Siz bir hayvansınız."dedim. Şaşırdı. Bana anlamayarak baktı. Ona daha açık olmayı denedim
"Bütün her şeyi gördüm. Nasıl kurtadama dönüştüğünüzü. Ama beni öldüremeyeceksiniz. Ne siz ne de beni sıkıştırıp duran vampir hiçbirinie beni öldürme keyfini yaşatmayacağım. Eğer öleceksem bunu ben kendime yapacağım."dedim. Gözlerimi kapattım şimdi tam vaktiydi. Birkaç şey içimde kalsa da söyleyecek başka bir söze gerek yoktu. Geriye adım atmak için ayağımı kaldırdım ve kendimi arkaya ittim. Boşlukta süzülmeyi beklerken sırtımda sert kollar hissettim. Yoksa biri mi tutmuştu beni? Gözlerimi açtım. O iğrenç lanetli siyah gözlerle karşılaştım. Beni ne ara tutmuştu? Tamam hızlıydı ama ne zamandan beridir buradaydı? Salak olma Mary o seni her zaman takip ediyordu. Gözlerim şaşkınlıkla kocaman olmuştu biliyordum. Yüzünde adi bir gülümseme oluştu. Beni yavaşça yukarı kaldırdı. Dengemi sağlayıp ayakta durduktan sonra onun kollarından kurtuldum. Arkadaki gruptan biri bağırdı.
"Senin burada ne işin var lan? Git buradan"dedi. Bağıran kişiye dönüp baktım. Okulda görmüştüm ama hiç konuşmamıştım
"Ben olmasam kız ölüyordu."dedi vampir olan. Ona baktım. Kendini öven bir havası vardı. İki kollarını birbirine geçirmiş diğerlerine küçümseyici bir bakıs atıyordu. Onun yüzünden ölememiştim. Sinirlice bir nefes içime çektim ve başladım konuşmaya
"Benim de amacım oydu zaten. Ama senin amacın farklıydı değil mi? Vücudumdaki bütün kan senin olmadıktan sonra senden kurtuluşum yoktu değil mi? Ben uçurumdan atlayınca bütün hayallerin suya düşecekti bundan korktun. Ama bana karışmayın artık. Bir kere de kendi hayatımla ilgili kendi kararlarımı alayım. Yönlendirilmek istemiyorum."dedim. Arkadaki gruptan birkaç kişi bana doğru yaklaştı. Vampire hitaben birisi konuştu
"Kız seni istemiyor rahat bırak onu. Artık kimliğini de öğrendik müdür seni fena yapacak."dedi. Yoksa beni koruyorlar mıydı? Şimdiye kadar öğrendiğim tek şey varsa o da kimseye güvenmemem gerektiğiydi. Vampir ona karşılık verdi
"Kız benim olacak. Onunda dediği gibi bütün kanı benim olacak"dedi. Hala böyle konuşması beni sinirlendiriyordu. Ama beni yerime kurtadamlardan biri cevap verdi
"Biz olduğumuz sürece zarar veremeyeceksiniz. Şunu sok kafana vampirsiniz ama ezikten başka bir şey değilsiniz. Resmen güçsüzlüğü temsil ediyorsunuz. Eğer canının kıymetini biliyorsan buradan git derim. On iki kişiye bir kişi. Seni iki saniye de ham yaparız."dedi. Beni neden koruyorlardı? Bu okulda herkes kendi çıkarları için bir şey yapıyordu. Onların da bir amacı olmalıydı. Vampir onlara yaklaştı
"Siz bir hayvansınız farkında mısınız? Köpek mi kurt mu belli değilsiniz? Biz hızlıyız ve güçlüyüz. Ben sizi evcil köpek yapmasını iyi bilirim."dedi. Bazıları son cümlesine çok sinirlenmişti. Evet ağır bir şeydi. Araya karışmasam iyi olurdu. Ne de olsa bir insan değildiler bana rahatlıkla zarar verebilirlerdi. Aralarından bazıları tuhaf sesler çıkarmaya başladılar. Yine dönüşüyorlar mıydı yoksa? Ama etrafındaki arkadaşları onları sakinleştirdiler. Daha yeni konuşan kurtadam bir adım öne geldi ve konuşmaya başladı
"Güneşten korkan, kan olmadan yaşayamayan bir ırksınız. Savunmasız bir kıza zarar verebilirsiniz ancak. Kendi egonuzu tatmin etmeye çalışırsınız. Biz hayvan olabiliriz ama siz hayvan bile olamayacak kadar düşük seviyedesiniz. Bakteriler bile gidip akyuvarlarla savaşıyor. Siz savunmasız bir kızdan kan içme peşindesiniz. Bakteriler bile sizden daha şerefli lan. En azından güçlü bir rakiple savaşıyorlar."dedi. Vampir onunla alay eder gibi güldü. Bence bozulmuştu. Kurtadam sonuna kadar haklıydı. Vampirlerden nefret ettiğim ortadaydı. Nerdeyse kurtadama destek vermek üzereydim. Hayır böyle saçma bir şey asla yapmayacaktım. Şuan ki duruma dönmemem lazımdı. Vampir ona karşılık verdi
"Bu sohbet uzayacakmış gibi. Ama sizinle daha fazla kalamayacağım. Sizden daha önemli işlerim var."dedi. Kurtadam güldü.
"Bana pek öyle gelmedi. Korktuysan söyleyebilirsin burada biz bizeyiz."dedi. Vampir ona bir alaycı kahkaha daha patlattı ve kafasını iki yana salladı. Sonra birden bire ortadan kayboldu. Gitmişti sanırım. Vampirlerin okuduğum kitaplara göre hızlı olduğunu biliyordum ama resmen bu çoçuk ışınlanıyordu. Korkuyla kurtadama baktım. Şimdi onlarla tek başımaydım
"Şimdi şu konuya açıklık getirelim."diye söze girişti kurtadam ve devam etti
"Biz sana zarar vemeyeceğiz. Hatta biz seni koruyacağız. Sırf onlara ağızlarının paylarını vermek için. Tamam mı?"dedi. Bu doğru muydu? Bana gerçekten zarar vermeyecek miydi? Hemen inanamazdım onlara değil mi? Onu dinlemeye devam ettim
"İlk önce şu uçurumun kenarından bu tarafa gel. Korkutuyorsun bizi."dedi. Hala uçurumun çok yakınındaydım. Fena halde yükseklik korkusu olan ben uçuruma bu kadar yakın olduğumu daha yeni farkediyordum. Daha yeni bana intihar etmek mükemmel bir seçenek gözükürken şimdi aşağıdaki yükseklik korkutucuydu. Henüz intihar etmeyecektim. Bu okulda biraz daha kalıp o vampire bana yaptıklarını ödetmek istiyordum. İçimde birden bire intikam hırsı alevlendi. Şimdi onun bir vampir olduğunu biliyordum. Tehlikede olduğumu da biliyordum. Ama sırf onun inadına kanım onun olmayacaktı, ölmeyecektim. Bu kadar çabuk pes edemezdim direnmeliydim. Uçurumun kenarından uzaklaşıp onlara doğru yürüdüm.
"Evet işte böyle. İlk önce güvende olman lazım."dedi o kurtadam. Böyle bir çoçuktan nasıl o hayvan çıkıyordu. Saçları ve gözleri karanlıktan dolayı siyah gözüküyordu. Ama esmer bir teni vardı. Ve bu arada üstünde tişörtü filan yoktu ama pantalonu vardı. Kasları için gerçekten büyük emek harcamış olmalıydı. Onun karşısında gelip durdum. O konuşmaya devam etti
"Nasıl olsa her şeyi biliyorsun sana her şeyi anlatacağım."dedi ve yanıma geçti. Elini sırtıma koyarak bana destek verdi. Hafifçe yürümem için itti. Beni daha yeni tırmanmış olduğum ağaca götürdü. Kalabalıkta bizle geliyordu. Ağaca gelince oturmam için işaret etti. Bedenim yorgun değildi ama ruhum çok yorulmuştu. Yere bağdaş yaparak oturdum. O da yere oturunca arkadaşlarından bazılarıda oturdu. Bazıları ayakta kalıp olanları izlemekle yetindiler. Bu sefer ben konuştum
"Bana ne yapacaklar?"dedim. Etrafta sessizlik oluştu. Vampirler kanımı içecekti bunu biliyordum ama sonrası?
"Eğer kimse senin sırrı öğrendiğini bilmezse sana bir şey olmayacak." Ona döndüm
"Ama bilecekler çünkü o vampir biliyor bütün herkese söylecektir."dedim. Güldü
"Vampirler paylaşmayı sevmez. O vampir seni kendine saklamayı düşünüyor. Kimseye söylemeyecektir."dedi. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Ama yine de iyi bir şeydi peşimde bir sürü vampir olacağına bir tane olması daha iyiydi
"Beni bu okula gönderen annemdi. Ama bu okul bir insanı okuluna almayı nasıl düşünüyor? Çıkabilecek olayları bilmiyor mu?"dedim. Benden bakışlarını kaçırdı. Yere bakarak cevap verdi
"Sen bu okula bir denek olarak gönderildin. Bu okula birçok denek geldi hepsi de öldü. Sende sonuncu deneksin. Sen ölürsen başka biri gelecek."dedi. Bu duyduklarım doğru muydu? Kulaklarım bu aralar o kadar değişik şeyler duyuyordu ki gerçekliğinden şüphe ediyordum. Sesimi yükselterek karşılık verdim
"Yani bir insanın hayatı bu kadar mı değersiz. Bir avuç vampir için nice hayalleri olan insanlar burada onlar için ölüyor. Çok adeletsiz bir dünya. Siz farklı olabilirsiniz bunun için suçlamıyorum sizi ama benim ne suçum var o ölenlerin ne suçu vardı? Ailesinin kararlarını neden onlar ödemek zorunda?"dedim. Gruptan başka kimse konuşmuyordu buna cesaretleri yok gibiydi. Kurtadam bakışlarını yerden kaldırıp bana baktı
"Bana bağırma bu benim ya da bizim suçumuz değil. O deneklerin hiçbirini biz öldürmedik. Biz hiçbir insana zarar vermedik. Biz sadece lanetli vampirlere zarar veriyoruz tamam mı? Emir'in seni korumaya çalıştığı gibi biz de onları korumaya çalıştık ama olmadı."dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLOODY MARY
VampirHayattan umudunu kesmiş bir genç kız. Kendini olmayacak hayallerle oyalarken annesinin müdahelesiyle kendini olağanüstü canlıların arasında buluyor. Yine korkaklık yapıp saklanacak mı yoksa her şeye inat hayatta kalmayı başarabilecek mi? Henüz hiçbi...