Ölmeyeceğimi öğrenince kendime cesaret geldi. Alaycı şekilde güldüm
"Sonunda kendi yeteneğini kullandın. Sen büyüler ile yaşıyorsun sanıyordum."dedim. Tek kaşını kaldırdı. Benim ani değişikliklerime hala alışamadı
"Düşündüm de beklemeye gerek yok. Hazır kimse de yokken şurada boğazını keseyim sonra da yakayım. Ve görünmez olunca da bir sorun çıkmayacağına göre oh temiz iş."dedi. Gaddar pislik. Ne kadar cani biri. Bunları mı planlıyor? Gerçekten insan değil bu. Bu kadar vicdansız olamaz. Bana doğru yaklaştı. Cidden yapacak mıydı? Korkuyla geri geri gittim. Kapının önüne gelince durdu. Elini kilite koydu. Gözlerini kapatıp bir şeyler mırıldandı. Yine büyü yapıyor. Büyü yapmak zor değil sanki. Bir kaç saçma sapan kelime ile halledilecek şey gibi. Öğrenmem zor olmayacak o zaman. Kader'den bir kaç numara öğrenmem gerekiyor. Kapıdan bir tık sesi geldi. Kilit açılmıştı galiba. Bana baktı. Kafasını yana doğru eğdi ve hafifçe gülümsedi
"O kadar da kötü biri değilim. Bak senin için kapıyı açtım."dedi. Benim için mi? Kendimi tutamayıp az kalsın gülecektim. Bencil yaratığın tekiydi beni mi düşünecekti. Ciddiyetimi bozmayarak ona baktım ve bir şey demedim. Omzunu silkti ve ortadan kayboldu. Havalı düşündüğüm bir çıkış daha. Yürümekle filan uğraşmıyordu ortadan toz oluyordu. Kes Mary. Bu tür şeylerin olmadığı bir hayat çok daha güzel. Açık olan kapıya yöneldim. Hafifçe ittim. Emir soldaki yatakta gayet düzgün bir pozisyonda uyuyordu. Güney ise hah çok komikti. Ters yatmıştı. Üstündeki örtüyü düğüm yapmayı başarmış gibi.Bir bacağı yataktan sarkıyordu. İçeri girip kapıyı kapattım. Onlara kahvaltı hazırlasa mıydım? Telefonumu çıkardım. Saat sekiz olmuştu. Kahvaltıya zaman yoktu. Onların hazırlanması da gerekiyordu.Onları bir an önce kaldırsam iyi olur. Dürtüp kaldırmayı istemiyorum. Su numarasını mı yapsaydım? Bu çok klişe olurdu. Mutfağa gittim. Buzdolabını açtım. İçinde sıvı bir şeyler aradım. Muhteşem çikolatalı süt vardı. Bu aslında tuhaftı.Onlar on yedi yaşındaydı hala süt mü içiyorlar? Sonra onlara bu konuyu açıp dalga geçsem iyi olur.Sütü aldım ve kapağı kapattım. Yatak odasına geçtim. Kimi uyandırsaydım? İlk önce Güney olmalı. Üstü başı batacaktı ama nasıl olsa büyü yapabiliyorlardı. Hem Kader'ciği ona yardım da eder. Onun yanına gittim.Eğildim ve yüzüne yavaşça sütü boşaltmaya başladı. İlk önce eliyle sildi ama sonra irkilerek uyandı. Bana endişeli gözlerle. baktı
"Noluyor!"dedi. Yüzü kahverengiydi. Saçlarından sütler damlıyordu. Gülümseyerek elimdeki şişeyi gösterdim.Hala anlamıyordu. Ay kıyamam uyku sersemi nolsun işte. Şişede kalan sütü de yüzüne fırlatıp onun yanından kaçtım. Yastığı alıp yüzünü sildi. Bembeyaz yastığı anında kirlenmişti. Yataktan kalktı. Elini saçlarına götürdü ve karıştırdı
"Şuna bak ya. Erkenden kalkarmışta bize şaka yaparmış."dedi.Bu kadar aşağılayıcı konuşmasına gerek yoktu. Uykucu değilim ben. Gülerek banyoya girdi. Sırada Emir vardı. Onu nasıl uyandırsam ki. Aa evet buldum. Her zaman yaptığı şeyi ben ona yapacacığım. Onun yatağının kenarına çıktım. Ayakta dikilerek ona baktım. Onu uyandırmak hiç içimden gelmiyordu. Ama işin bir de eğlence kısmı vardı. İnce sesimle bağırdım
"Altta kalanın canı çıksın."dedim ve Emir'in üstüne kendimi attım. Emir benim bağırmamla uyanmıştı etrafa noluyor diye bakmasına fırsat vermeden üstüne çullanmıştım. Yüzüstü yatıyordu. Zar zor nefes alıp veriyordu. Beni güçlü kollarıyla tutup kenara itti. Duvarla onun arasında sıkıştım. Ondan destek alarak kalkmaya çalıştım. Destek denemez tabi ki. Kafasından tutunarak kalkmaya çalışıyordum. Başarılı olamadım. Benim ellerimi tuttu ve yatakta doğruldu. Bana baktı. Yüzünde şok ifadesi vardı. Ben otuz iki dişimle gülerek açıklama
yaptım
"Okula geç kalacaktınız ben de sizi uyandırdım. Sen yine iyisin Güney'i çikolatalı süte boğdum."dedim. Güldü ve kendini sırtüstü yatağa attı. Ellerimi kurtardım. Onun göğüslerine baskı yaparak düştüğüm yerden kalktım. Bileklerimden tuttu ve beni kendine çekti. Az kalsın kafalarımız çarpışıyordu. Yorgun bir sesle konuştu
"Hergün geç kalacağım o zaman."dedi. Banyonun kapısı açıldı. Güney'in sesini duydum.
"Özel şeyler yapıyorsanız çıkabilirim."dedi. Pis sapık. Emir'in üstünden kalktım. Yataktan indim. Elimi belime koyarak ciddi bir sesle konuştum
"Dersin başlamasına yarım saat var. Hadi hazırlanın."dedim. Emir hiçte kalkacakmış gibi görünmüyordu. Örtüyü üstüne çekti. İtiraz dolu bakışlarla Güney'e baktım.Yüzü hala ıslaktı. Üstünde çikolatalı süt olan beyaz tişörtü vardı.Omzunu silkti. Bir şey daha yapmam gerekiyordu. Sinirle konuştum
"İyi geç kal. Bende dünkü o vampir çoçuğun yanına oturayım.Eğlenceli birine benziyor."dedim. Örtünün altından soğuk bir sesle konuştu
"Beni katil etme."dedi. Güldüm ve örtüyü çekiştirdim.Mızmızlandım
"Hadi kalk o zaman."dedim. Ofladı ve örtüyü kaldırdı. Saçları elektriklenmişti. Hala uykulu gözüküyordu. Üstünde siyah çapraz atleti vardı. Bütün elbiseleri üstüne yapışmak zorunda mı? Bunu kasları için yaptığına adım gibi eminim.Kısık sesle konuştu
"Bora bu yaptığına kızmasın."dedi. Bunu ciddi söylemişti.Dalga geçmediğine emin olunca gülümsememi eksik etmeyerek neşeli bir sesle cevap verdim
"Bana gerçekleri anlatana kadar bana karışamaz."dedim. Anlamayarak baktı
"Ne gerçeği?"dedi. Bu konuyu daha çok kişinin bilmesine gerek yok. Ona kaşlarımı çatarak baktım
"Bak ya hala kalkmadı yataktan. Sana geç kalıyorsun diyorum."dedim. Güney neşeli bir sesle konuştu
"İlk ders Matematik değil mi? Sorun yok."dedi. Öğretmen geç kalmalara kızmıyor muydu? Tamam rahat bir hocaydı ama buna kızardı. Güney Emir'e bakarak konuştu
"Hele de sana kızmaz. Emir Soyalp."dedi. Ne!!!! Emir Soyalp dedi. O hocanın kardeşi miydi? Bu şoku atlatmam uzun sürebilir. Demek mavi gözleri ona çekmiş. Ona kocaman gözlerle baktım. Sırıttı
"Bu kadar şaşırmana gerek yoktu."dedi ve surat ifadesi düştü
"Onunla aram bozuk."dedi. Ailevi olaylara hiç girmek istemedim. Güney tekrar ortaya atladı
"Dün bozuldu. Senin abisine o bakışlarından sonra bozuldu. Kıskanç kardeş diye buna denir."dedi. Emir yataktan doğruldu. Bunun için mi bozuldu? Kendimi tutamayıp güldüm. Gerçekten kıskanç. Emir bağırdı
"Kapa çeneni!"dedi. Güney hiç etkilenmedi. Gülerek oda ona bağırdı
"Kıskançsın oğlum. Kabullen şunu."dedi.Emir yataktan kalktı. Hızla Güney'e doğru ilerledi. Baya bir sinirlenmişti. Güney mutfağa kaçıp kapıyı kilitledi. Emir kapının kulpunu zorladı
"Seni var ya! Açsana lan."dedi. Ortam çok gerildi. Kurtarıcı Mary yine iş başında. Emir'in yanına gittim. Elini tutup kapının kulpundan çektim. Yumuşak bir sesle konuştum
"Sinirlenme hemen.Tamam söz bir daha abine öyle bakmam."dedim. Bana baktı. Elini çekti. Sesini normal tutmaya çalışarak konuştu
"Nasıl bakıyorsan bak ama ben kıskanç değilim."dedi. Hadi canım. Hiçte öyle gözükmüyor. Onu daha fazla sinirlendirmemek için kafamı salladım. Tekrar konuştu
"Bu konu bir daha açılmayacak. Neyse ben hazırlanayım. Senin zıttına ben üstüme bir şeyler giyeyim."dedi.Anlamadım ben de giyindim. Sanırım şorttan bahsediyor.Hemen savunmaya geçtim
"Kader zorla yapıyor bunu. Beni tehdit ediyor."dedi. Mutfaktan Güney'in gülme sesini duydum. Emir kapıyı nefretle baktı
"Sen sus korkak tavuk. Bir çık o mutfaktan bak ben sana ne yapıyorum o zaman gör."dedi.Güney alaycı şekilde karşılık verdi
"Ne yapacaksın tecavüz mü edeceksin?"dedi.Emir iğrenerek kapıya baktı. Tiksinerek konuştu
"Birine tecavüz etseydim bu sen olmazdın."dedi. Ha bir de olsaydı. Güney morali bozuk şekilde konuştu
"Tüh o şanslı kişi olamadım."dedi. Hemen araya girdim
"Bu kadar iğrenç konuşma yeter. Sen de çık şuradan geç kalacaksınız çabuk olun."dedim. Emir gülerek dolabının yanına gitti.Güney'den daha çok kası olduğu ortadaydı ama bu ona arkadaşını dövme hakkı vermez.Ben de odadan çıksam iyi olur. Kapıya yöneldim. Emir'in sesini duydum
"Nereye?"dedi. Emin olmayan bir sesle cevap verdim
"Dışarı. Hani üstünüzü değiştireceksiniz ya."dedim. Sinsi bir gülümseme attı. Üstündeki atleti çıkardı. Bakışlarımı başka tarafa çevirdim. Bu kaslara bakmam yasak. Bora'ya kızgındım ama bunu ona yapamazdım.Emir konuştu
"Gözlerini kapatsan yeter. Ben odadaymış değilmiş filan sorun yapan biri değilim."dedi. Yine Güney araya girdi
"Tabi oda da olan Mary olunca tabi sorun etmezsin."dedi. Güney'in derdi ne hastanelik olmak mı? Emir buna kızmadı. Güldü. Altındaki eşofmanı çıkarmaya başladığını farkedince arkamı döndüm ve gözlerimi yumdum. Elimle de kapatıp işimi garantiye aldım. Emir neşeli bir sesle konuştu
"Şuna bak ya. Gerçekten de kapattı."dedi. Başka ne yapacaktım? Mutfağın kapısı açıldı. Güney tereddütlü bir sesle konuştu
"Emir canım kardeşim söz bir daha açmam konuyu. İzin ver de giyineyim."dedi. Hah bunu Kader'e söyleyeceğim. Ne kadar pısırık ve korkak olduğunu şikayet edeceğim. Arkamı dönerek güldüm. Emir böbürlenerek konuştu
"İyi ama akşam için söz veremem. Büyük ihtimalle intikamımı alırım."dedi. Güney rahatlamış gibiydi
"Ha tamam o zaman. Ben de giyineyim sonra eve gelince konuşuruz."dedi ve bana hitaben konuştu
"Sende orada kıs kıs gülme. Kader'e korkundan şort giyiyorsun. Durumlar eşit canım."dedi. Beni bozmasına gerek yoktu. Of malesef haklıydı. Ona cevap vermedim. Güney dolaba gitti. Beş dakika bile sürmeden Emir bana seslendi
"Hazırız aç gözlerini. Gerçekten gözlerini kapayıp bizi beklediğine inanamıyorum. Bir şey söyleyeceğim ama kızma."dedi. İlk önce gözlerimi açtım ve ona soru dolu bakışlarımı attım. Gülerek devam etti
"Biz daha önce giyinmiştik senin bu komik durumunu izleyelim dedik. Ve Güney senin videonu çekti."dedi. Arkadaşını bana şikayet etti. Güney Emir'e sitem dolu gözlerle baktı
"Hani söylemeyecektin seni hain."dedi. Emir omzunu silkti
"Kıyamadım ne yapayım?"dedi. Güney'e kaşlarımı çatarak baktım. Ciddi bir tavır alındım
"Göster videoyu."dedim. Korktu hemen telefonunu cebinden çıkardı. Onun yanına gittim. İkisinin arasına girdim ve telefona baktım. Videoyu açtı. Gerçekten de çekmiş. Ben saf gibi arkamı dönmüş bekliyordum. Bunlar ise kıs kıs gülüyordu. Onların gülme seslerini nasıl duymadım. Güney işaret parmağıyla yukarıdan kafama bastırıp beni eziyormuş gibi göstermeye çalışmış. Sonra da bir köpek güya beni yiyor. Az kalsın gülecektim ama ciddiyetimi bozmadım. Onun elinden telefonu aldım. Güney itiraz etti
"Lütfen yapma güzel bir hatıra olur."dedi. Güzel mi resmen benimle dalga geçmişler. Emir elimden telefonu aldı. Videoyu sildi
"Kız istemiyor zorlama işte."dedi. Bu kadar anlayışlı biri miydin sen? Ben seni defalarca uyardığım halde yine aynısını yapıyordun. Söyledikleri ile yaptıkları kesinlikle çelişiyor. Güney'in morali bozuldu. Sinirle bize cevap verdi
"Siz de üstüme gelin. Bütün gün o vampir bozuntusuyla olacağım zaten. Ama siz beni anlar mısınz? Yoo neden yapasınız ki bunu. Yeter lan yeter."dedi. Noluyor? Bu video bu kadar önemli miydi? Ona anlamayarak baktım. Emir kulağıma fısıldadı
"Depresyonda da. Bu ani çıkışlarına aldırma."dedi. Bunu da ciddi söylemişti. Ne depresyonu? Güney gibi birinin depresyona gireceğini hiç düşünmezdim. Böyle vurdumduymaz ve her şeyi şakaya yorumlayan birisinden beklenmedik bir hareket. Güney kapıya yöneldi. Sinirle kapıyı açıp çarpıp gitti. Emir'e iri gözlerle baktım
"Bu da neydi şimdi? Ne depresyonu?"dedim. Kolumdan tutup beni götürmeye başladı. Bir yandan da soruma cevap verdi
"Bunu Güney'e bahsetme. Daha çok kişinin bilmesinden nefret eder. Neyse sana anlatayım. Bu lise bitince bir de üniversite var. Ama bu ailenin isteğine bağlı. Güney'in ailesi ise onun üniversiteye de gitmesine karar verdiler. Benimkiler lisenin yeterli olacağını düşünüyorlar. Güney hatta herkes bu okullardan nefret ediyor. Her şey sınırlı ve özgürlüğün elinden alınıyor. Sana ne kadar okul gibi gözüksede burası bize zindan. Üniversite daha ağır bir yer. En küçük hatalara çok ağır cezalar var. Bazılarının cezaları ise ölüm oldu. Şimdiye kadar 267 kişi ölüm cezasını aldı ve öldürüldü. Güney'in 268. olabilme ihtimali var. Ailesi onu lise başladığından beri hiç ziyarete gelmedi. Onun neşesi ise bundan geliyor. Herkese inat hayata iyi tarafından bakmaya çalışıyor. Çevresindekilerin mutlu olmasını istiyor."dedi. Bu duyduklarıma inanamadım. Güney'in ne kadar kötü bir hayatı var. Ailesi hayatta ama onların varlıklarını hiç hissetmemiş. Çok güçlü birisi. Ailesi onu ölüme kendi elleriyle atmış ama o bana bir şey çaktırmamıştı. Son ani çıkışına kadar her şey normaldi.
![](https://img.wattpad.com/cover/49482958-288-k383189.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLOODY MARY
VampirHayattan umudunu kesmiş bir genç kız. Kendini olmayacak hayallerle oyalarken annesinin müdahelesiyle kendini olağanüstü canlıların arasında buluyor. Yine korkaklık yapıp saklanacak mı yoksa her şeye inat hayatta kalmayı başarabilecek mi? Henüz hiçbi...