Hıçkırarak ağlamak bir yana bir de babam uyanmasın diye yorgan altında cebelleşiyordum. Doğduğumdan beri hak etmediğim hayatı yaşamamın sebebi neydi?
Göz yaşlarımı kollarıma sürdükten sonra yorganı kafamdan atıp derin bir nefes aldım. Boş gözlerle etrafı inceledikten sonra pencereyi açtım. Yüzüme esen hava beni içine çekiyordu adeta. Kafamı pencereden dışarı uzattım ve etrafı inceledim.
Güçlü ol Feride, güçlü ol.
Henüz 16 yaşındayım. 5.sınıfı bitirdikten sonra babam "Okuma yazmayı öğrendin daha ne lazım sana okul, tarlaya çalışacak adam lazım" diyerek beni okuldan almıştı. Küçücük bir kızken almaya başladığım sorumluluklar boyumu aşmışken, şimdi de görücü geleceğini söylüyordu. Burada onlara göre yaşım gelmişti fakat ben daha çocukluğumu yaşayamadan kadınlığa terfi etmek istemiyordum. Daha da kötüsü babama "hayır" diyemiyordum. Diyemezdim. Dersem olacakları biliyordum.
Derin bir nefes alarak yatağıma uzandım. Kardeşim Esma çoktan rüya moduna geçmişti. Esma altı yaşında beyaz tenli, mavi gözlü, turuncu saçlı ve bolca çilli bir kızdı. Bize pek benzemezdi. Ailede anlaştığım tek kişiydi sanırım. Çünkü masumdu. Ve ben çocukluğumu bir nebzede olsa onunla yaşıyordum. Birlikte oyunlar oynuyor sırlarımızı paylaşıyorduk. Şu kasvet dolu evde yüzümü tek güldürendi.
Gözlerimi tavana diktikten sonra düşüncelerime birazda olsa ara verdim. Yarın bir şeyler düşünüp babamı vazgeçirmeliydim. Ben ne dersem o diye düşünen bir adama bunu söylemek imkansız olsa da denemeliydim. Çünkü bulacağı kişinin benden yirmi yaş büyük olma ihtimali kaçınılmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESLİMİYET
General FictionSevmeyecektim. Her ne olursa olsun daha on altımı doldururken babamın beni sattığı bu adamı sevmeyecektim. Hiçbir zaman dediğini yapmayacaktım. Bana hakim olmasına izin vermeyecektim. Ona direnecektim. Asıl eğlence şimdi başlıyordu. Zorla güzellik...
