28.Bölüm

64.8K 2.6K 105
                                    

Gözlerimi açtığımda kendimi Mehmet'e sarılmış halde buldum. Uyanmasın diye hareket etmeden elimi çekerek örtünün altına soktum. Gün aydınlanmıştı. Karnım gurulduyordu. Başımı yavaşça kaldırarak oturuşumu düzelttim. Boynum tutulmuştu resmen. Ardından ona baktım. Onu ilk kez uyurken görüyordum. Sert yüz ifadesinden eser yoktu.

Güneş çıkmasına rağmen hava oldukça soğuktu. Gözlerini kıpırdatırken oğuşturarak açtı. Belli ki onunda boynu tutulmuştu. Ellerini ensesine koyup bana baktı.

"Günaydın" diye fısıldadım sırıtarak.

Oda sırıtarak bana baktı. Daha ayılamamıştı belli ki. Ardından kolundaki saate baktı.

"İyi uyumuşuz be."

"Evdekiler deliye dönmüştür" dedim düşünerek.

"Bu gecede buradayız yarın gün doğmadan gidiyoruz."

Karnım guruldadığında utanarak ona baktım.

"Seninki acıkmış gibi görünüyor" diyerek çantasına uzandı. Bir poşet çıkardı ve üzerindeki battaniyeyi bana sarıp, poşeti ortamıza koydu.

"Kahvaltılık birşeyler var bugün bizi idare eder."

Başımı salladım ve yemeye başladık. Güzelce karnımızı doyurmuştuk ki yine öğürmeler gelince hızla oradan uzaklaşarak bulduğum en müsait köşeye çıkardım. Kusmak iğrenç birşeydi ve ben gerçekten bıkmıştım.

"Al şunu" dedi Mehmet su şişesini uzatarak.

Şişeyi elime dökerek ağzımı çarkaladım ve ardından yüzümü yıkadım. Esen rüzgar ıslak yüzümü buza çeviriyordu.

"Gel, dikkat et" diyerek koluma girdi ve mağaraya geri girdik.

"İyi misin?"

Olumlu anlamda başımı salladım.

"Sağol."

"Akşama kadar burada böyle oturacağız" diyerek bana baktı.

"Sonunda kurtuluş varsa sorun yok" dedim gülümserken.

"Umarım herşey planladığım gibi olur."

"Umarım" diye fısıldadım bende.

Akşama kadar sohbet etmiştik. Ara ara o, gözlerini dinlendirmiş bende kitap okumuştum. Odada tek kalıp gün öldürmeye çalışmaya alıştığım için boş boş oturmak zor gelmiyordu artık.

Akşam olduğunda birşeyler yedikten sonra uyuma kararı almıştık.

"Dünki gibi uyumayalım. Yani sen rahat edemiyorsun pek" dedim kaşlarımı kaldırarak.

"Sende pek rahat edememiş gibiydin. Düz yere mi sersek battaniyeyi?"

Yere düz serersek bu yatay pozisyonda birlikte uyuyacağımız anlamına gelirdi. Yok yok buda olmazdı. Gözlerimden düşüncelerimi anlamış olsa gerek "Merak etme bu sefer sarılmam" diye bir laf attı ortaya.

Bu seferde yerde donardım. Küçücük mağarada ne yapılabilir ki başka diye düşünüyordum ki Mehmet konuştu.

"Ben biraz gözlerimi dinlendirdim. Senin uykun var. Sen uyu ben seni bekleyeyim, birkaç saat sonra arabada rahat rahat uyuruz."

"Sende uyusaydın."

"Boşver, gel dizime yat."

TESLİMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin