13.Bölüm

105K 3.3K 618
                                    

~Multimedia Feride'nin kınadan önce hazırlanırken ki hali :)) ~

--

"Ya sürme diyorum anlamıyor musun badana yaptın resmen!"

Bu kız kesinlikle kına gecesini boya gecesine çevirmeyi planlıyordu.

Bana makyaj yapan kızın elindeki ruju hızla alarak masaya attım. Esma arkamda kıkırdıyordu. Firdevs anne odaya girdiğinde kız bıkkınlıkla elindekileri bıraktı.

"Firdevs Hanım bu kız hiçbir şey yapmama izin vermiyor."

Arkamı döndüğümde Firdevs annenin çatılmış kaşlarıyla göz göze geldim.

"Boşaltın" dedi. Sesi sinirli çıkmıştı. Muhtemelen o ruju bana yedirecekti. Hizmetliler çıkarken Esma'ya annemin yanına git anlamında el işaretleri yaptım. Başını sallayıp oda peşlerinden çıktı.

Uzun kuyruklu kına elbisemin eteklerini tutarak ayağı kalktım. Yanıma yaklaşıp bir elbiseme bir de model değiştirmekten canı çıkmış saçlarıma baktı. Onu hiç bu kadar ciddi görmemiştim.

"İşimi zorlaştırıyorsun Feride. Hemde çok fazla."

"Ama tüm oda tüm boyaları yüzüme sürü-"

"Sus Feride."

Sesi oldukça ciddi ve sertti.

"Benim yüksek makamlı arkadaşlarım ve akrabalarımız gelecek. Eş dostun karşısına böyle paspal mı çıkacaksın?"

Bir saniye paspal mı demişti bu kadın bana? Sinirden yumruğumu sıkarak kendimi susturmaya çalıştım.

"Şimdi gidiyorum. Geldiğimde seni herşeyin tamamlanmış şekilde görmek istiyorum. Tuttuğum kuaförlerin işini yapmasına izin vereceksin. Ben onlara gerekeni anlattım. İşlerine karışma."

Birşey demek yerine başımla onaylayıp sertçe sandalyeye oturdum.

"O sandalye ilerde sana lazım olacak" diyerek kapıyı kapattı.

Ali kılıklı ne olacak.

Biraz sonra o sarı şeytan geri geldi. Gözlerimi kısarak ona baktım.

"Pis ispiyoncu."

Kaşlarını çatarak saçlarımı taramaya başladı. Ve sonunda tepemde örgülü bir topuz yapmıştı. Topumuzun önüne altından bir toka takmışlardı. İnce küçük taşlar alnıma kadar geliyordu. Şuanda çok rahat yirmi yaşında görünüyordum. Dudaklarıma elbisemin renginden bordo bir ruj sürdü. Hayatımda asla sürmem dediğim bir renkti. Gerçi ben rujda sürmüyordum da neyse.

Giydiğim yüksek topuklu ayakkabıların üzerinde zar zor ayağı kalktım. Takıp takıştıracakları başka birşey yoksa sanırım hazırdım. Sarı şeytan son olarak baştan aşağı beni parfümledi. Öksürürken solunum yollarımın kapandığını hissettim.

Daha sonra odadan çıktı. Çok geçmeden Firdevs anne içeriye girdi. Gülümseyerek karşıma geldi ve beni inceledi.

"Maşallah maşallah. Tam istediğim gibi. Yalnızca bir saatimiz kaldı. Misafirler gelmeye başlarlar. Ben çağırana kadar aşağıya gelmeyeceksin. Şimdi Ali'yi yukarıya yolluyorum. Sen nasıl davranacağını biliyorsun artık değil mi?"

Sıkıntıyla başımı salladım. Ali bey görmese olmazdı sanki. Sabahtan beri o kadar koşuşturuyorduk ki yorgunluktan her an uyuyabilirdim. Kocaman ve çok rahat gözüken yatakla bir an göz göze geldik. Kınayı bırakıp burada uyumak ne kadar iç açıcı olsada Firdevs anne kafamı kırardı.

TESLİMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin