Ve o gün gelmiş çatmıştı. Annem yine erkenden beni ayağı dikmişti. Onların gözünde artık bir gelindim nede olsa. Gelinler en erken kalkar en son yatardı. Annem mutfakta son hazırlıklarını yaparken bende giyeceğim elbiseyi ütülüyordum. Esmada çiçekli elbisesini giymiş oturduğu yerden bacaklarını sallayarak beni izliyordu.
"Abla giydikten sonra bu elbiseyi bana verir misin."
Giydikten sonra yakmayı düşünüyordum ama konu Esma olunca iş değişirdi.
"Veririm tabi ablacığım."
Odaya annem ve yan komşumuzun kızı Seher girdi. Seher benden iki yaş büyük fakat yaptığı makyaj ve süslerle köyde adını duyuran bir kızdı. Bense hayatımda bir kez makyaj yapmıştım. Oda abimin düğününde az bir renk vererek. O makyajıda Seher yaptığı için buraya neden geldiğini anlamam pek zor olmamıştı.
"Evet Feride hanım. Buna da yok de de göreyim. Seher kızım şu kızı biraz boya saçlarını felan yap bakayım. Elbisesi saçı boyası jilet gibi olsun."
Seher kafa salladıktan sonra. Esma'ya kaş göz yaptı.
"Çık kız hadi sende anana yardım et."
Esma koşarak çıkarken Seher'de makyaj çantasını karıştırıyordu.
"Seher Allah aşkına çok çok az birşeyler yapta sussunlar abartma lütfen."
Seher kıkırdayarak yanıma oturdu.
"Elti olacağız kız elti. Sen gir o konağa arkandan ben gireceğim."
Şaşkınlıkla ona baktım.
"Na-nasıl yani?"
"Bu sana yaptıkları çocuk varya. Tanıyorum ben o çoçuğu. Benimkinin kardeşi olur. Ama korkma sen iyi çocuktur. Benimde abisinde gönlüm var."
Şaşkınlığım iki katına çıkmıştı.
"E madem abisi var bu çocuğu niye önce veriyorlarmış, ikinizinde gönlü varsa bizle dertleri ne?."
"Hah işte onu hiç sorma. O ağa varya o ağa. O koca adam istemiyor beni. Neymiş köyde adım çıkmış benim, Altaylar aşiretine yakışmazmışım. Ama Mehmetim benden vazgeçemeyecek. O zaman görecek gününü."
Duyduklarım karşısında şok olmuştum. Seher ile akraba olmak istediğimi pek sanmıyordum. Seher beni koltuğa oturtmuştu. Saçlarımı taramaya başladığında merakıma yenip düşüp sordum.
"Peki bana yaptıkları çocuğun adı ne?"
"Ali'ydi galiba. Yani Mehmet öyle birkaç kere bahsetmişti. Askerden yeni geldi. Galiba onunda gönlü yokta babası Mehmet'e laf geçiremeyince ona sarmış. Babasıda seni beğenince durum bu işte."
Oflayarak gözlerimi kapattım.
"Ne ofluyon kız. Bu köydeki tüm kızlar yanık o çocuğa. Millet o konağa girebilmek için kırk takla atıyor şu senin yaptığına bak."
"Bende bu köydeyim ama tanımıyorum. Demekki köydeki tüm kızlar değilmiş."
"Aman bee" diyerek kafama vurdu. "Yakında fazlasıyla tanırsın merak etme."
Gözlerime birşeyler sürdükten sonra dudağımada pembe bir ruj sürdü. Tabi ben çok bularak çoğunu yalayıp yuttum.
"Hadi giy bakalım elbiseni."
Bir çırpıda elbisemi de giydikten sonra pabuçlarımı ayağıma geçirdim. Elbise koyu mordu ve şifondu. Dizin hemen altında bitiyordu. Kolları bol ve uçuş uçuştu. Yakalarındada işlemeler vardı. Son olarak saçlarımı sol omuzuma yerleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESLİMİYET
General FictionSevmeyecektim. Her ne olursa olsun daha on altımı doldururken babamın beni sattığı bu adamı sevmeyecektim. Hiçbir zaman dediğini yapmayacaktım. Bana hakim olmasına izin vermeyecektim. Ona direnecektim. Asıl eğlence şimdi başlıyordu. Zorla güzellik...