17.Bölüm

109K 3.4K 811
                                    

Multimedya Ali.

*****

Sabah kalktığımdan beri yatağın içine kıvrılmış ağlıyordum. Çarşafa sımsıkı sarılmış hıçkırıklarımla boğuşuyordum. Ali ise tam karşımdaki koltuğa oturmuş, bacak bacak üzerine atmış sigara içerek beni izliyordu.

Canım hala yanıyordu. Ama içimin acısı onu bile bastırıyordu. İstediği olmuştu. Benim düşüncelerimi hiçe sayan herkesin istediği olmuştu. Öyle ki Firdevs anne bile bizi yalnız bırakmak için kahvaltıya bile çağırmamıştı. Ben ise sadece ağlıyordum. Dün olduğum gibi uyumuştum ve hala öyleydim.

Ali altıncı sigarası bittiğinde söndürüp yanıma geldi ve yatağın kenarına oturdu.

"Feride. Bak dün geceden beri ağlıyorsun ne olur yeter artık."

Çarşafa iyice sarılıp üzerimi iyice örttüm ve örtüyüde yüzümün yarısına çektim. Ona bakmaya utanıyordum.

"Git buradan" diyebildim titreyen sesimle.

"Gitmeyeceğim çünkü benim yerim senin yanın. Oldu bitti işte. Her seferinde böyle ağlayacak mısın?"

Cevap vermek yerine ağlamaya devam ettim. Oflayarak ayağı kalktı ve eşofmanının üzerine tişört geçirdi. Ardından tekrar gelip çarşafın üzerinden yatağa uzandı.

"Pişt. Feride."

Parmağıyla omuzuma vuruyordu.

"Git diyorum sana git" diye ağlamaklı sesimle bağırdım.

"Gitmeyeceğim. Sende bana alışacaksın. Başka çaren yok Feride neyin inadı bu?"

Tamamen çarşafın altına girdiğimde çarşafın üzerinden belime sarıldı. Hızla geri ittirip çarşafıda alıp kendime sararak yanından kalktım ve hızla banyoya girdim. Kapıyı kilitleyerek çarşafı üzerimden attım. Aynanın karşısına geçip vücudumdaki morluklara baktım. Acıyla banyoya girerek suyu sonuna kadar açtım ve ağlayarak dokunduğu yerleri yırtarcasına keseledim. Daha sonra sinirle küvetin içine oturdum ve dizlerimi karnıma çekerek ağlamaya devam ettim. Babamı asla ve asla affetmeyecektim.

-----

Ali'den...

Banyoda yankılanan ağlama sesleri kulağıma dolarken sinirle bir sigara daha yaktım. Beni istemediği düşüncesi bile beni çıldırtıyordu. Sahi ne vardı bu kadar zırlayacak? Altımda acı çektiği görüntüler kafamdan gitmiyordu. Bu ağlama sesine daha fazla dayanamayacaktım. Ben gittikten sonrada ağlamaya devam edecekti ve odadan çıkmayacaktı. Odaya kimsenin girmemesi için odanın kapısını kilitleyip çıktım.

Merdivenden inen Hanife'ye anahtarı bıraktım.

"Odaya iki saat sonra kahvaltı tepsisi çıkar ve ardında yeniden kilitle. Bu kapı ben izin vermedikçe açılmayacak ve kesinlikle içeri girilmeyecek. Feride'ninde çıkmasına izin vermeyin."

"Peki Ali Bey" diyerek anahtarı elimden aldı.

Merdivenin altında kollarını bağlamış bana bakan anneme baktım. Bir de ona açıklama yapacaktım. Yanından geçip gidecektim ki kolumu tuttu.

"Ne oluyoruz oğlum? Neden kilitliyorsun Feride'yi?"

"İyi değil anne."

"Ne oldu? Yine mi olmadı?"

"Bu sefer oldu anne. Ama olan daha çok Feride'ye oldu."

Benden sevinçli gözüküyordu.

"İyi iyi, alışır oğlum alışır. Nereye kadar böyle kalacak. Mecbur alışır."

TESLİMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin