TESLİMİYET

15.Bölüm

~Ve o büyük gün gelsin mii?
Multimedia Feride'nin düğündeki halinden<3 ~

-----

Ve o lanet gün gelmişti. Saçım makyajım herşeyim hazırdı. Gelinliğimi giymiş yatağın üzerine oturmuştum. Bugün hayatımın bitiş günü gibi birşeydi. Özcan birşey yapacaktı. Yapamasa bile Ali'den kurtulamayacaktım. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Eteklerimden tutarak zar zor ayağı kalktım. Pencerenin önüne geçtiğimde bahçede inanılmaz bir kalabalık vardı. Heryer balonlarla süslenmişti. Boydan boya ışıklar donatılmıştı. Davul zurnanın sesi pencere kapalı olmasına rağmen çok net geliyordu. Oflayarak geri yatağa oturduğumda kapı sertçe açıldı ve Seher içeri daldı.

"Kapıyı kırdın Seher."

"Pahalıdır kız o, kırılmaz kolay kolay."

Gözlerimi devirerek iç çektim. Yanıma gelip elbisemin göğüs kısmındaki taşlara dokundu.

"Şu taşların parlaklığına bak, pahalıyım ben diye bağırıyor resmen. Ayy Feride bunlar çok güzel. Sende çok güzel olmuşsun."

Şuanda onun değerini pekte görecek halde değildim. Benim için yerdeki çakıl taşlarından farkları yoktu. Hem ben güzel olmak felanda istemiyordum. Hatta şuan ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

"Şuanda senin yerinde olmak için herşeyimi verirdim."

Sesi çok ince ve duygulu çıkmıştı. Bunu gerçekten istediğini biliyordum. Ama ne için istediğini bilmiyordum. Konak ve Mehmet arasında sıkışıp kalmış gibiydi. Acaba Mehmet değilde Ali Seher ile evlenmek isteseydi konak için yinede evlenir miydi diye düşünmeye başladım.

O sırada Firdevs anne odaya gülümseyerek girmişti ki gülümsemesi bir anda soldu. Seher'i süzdükten sonra kaşlarını çattı.

"Bu kızın ne işi var burada?"

"Benim mahalleden arkadaşım. Beni görmeye gelmiş."

"Bu odaya kimse kafasına göre giremez. Hele de senin yanına."

Kaşlarımı çatarak "neden?" diye sordum.

"Senin güvenliğin bizim elimizde Feride. Odan senin mahremindir. Giren çıkana dikkat edeceksin."

"Ama Firdevs anne arkadaşım diyorum, yabancı değil."

"Bırak Feride" diye atıldı Seher. "Onun garezi bana."

"Ne diyorsun sen be?"

Yüzünü buruşturarak sormuştu. Seherden hoşlanmadığı belliydi ama bu yaptığı ayıptı.

"Bakın Firdevs Hanım. Oğlunuzla birbirimizi sevmemizin acısını sadece benden çıkaramazsınız. Sizinle hayatımda iki kez anca konuşmuşumdur."

Sesleri duyup gelen bu sefer Mehmet'ti. Şaşkınlıkla Seher'e baktı. İşte şimdi işler iyice karışacaktı. Seher hiç bozuntuya vermeden devam etti.

"Beni tanımamanıza rağmen namussuz ilan ettiniz. Bir kız hakkında böyle konuşmak bu kadar kolay mı gerçekten? Şimdi orada oturan Feride değil ben olmalıydım. Her seferinde yok diyerek Mehmet'in de kafasını karıştırıyorsunuz."

Firdevs anne gözlerini sonuna kadar açmış Seher'e bakıyordu. Mehmet ise olayların ortasında kalmış ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. Daha fazla dayanamayarak oda araya girdi."

"Seher Feride'nin yanına gelmiş anne benim için değil. Lütfen tatsızlık çıkmasın."

Firdevs anne işaret parmağıyla birkaç kere Seher'in omzuna dokundu.