36.Bölüm

59.7K 2.3K 97
                                    

Ormanın hemen yanında iki katlı müstakil ve yemyeşil bahçesi olan bir ev. Üstelik az ilerisi deniz!

Kemerimi çözüp arabadan hızla indim. Evi incelerken ağzım açık kalmıştı. Eve doğru yürüdüğümde oda peşimden geliyordu.

"Mehmet burası bizim mi?"

"Evet" dedi gülümserken.

"Ama nasıl... Hangi parayla?"

"Anlatacağım hadi gel."

Elimden tutup çekiştirirken gülerek peşine gittim. Evin dışı beyazdı. Camlarıda beyaz demirliydi ve demirlerden rengarenk çiçekler sarkıyordu.

Kapıyı açıp içeriye girdiğimizde gözlerime inanamadım. Geniş bir girişin ardından büyük bir salon vardı. Beyaz spor koltuklar kahverengi mobilyalarla buluşmuştu. Duvarlar çok açık bir maviydi. Hemen köşede büyük bir masa vardı.

"Mehmet burası... Burası harika!"

"Hepsini ben seçtim. Bakalım beğenecek misin?"

Yine bembeyaz bir mutfağa girince ellerimi ağzıma kapattım. Mor çiçekli perdeler mor halıyla uyum içindeydi. Burasıda oldukça geniş bir mutfaktı. Köşede yine bir mutfak masası vardı.

Ardından yukarı çıktık. İlk girdiğimiz oda gri ile döşenmişti. Çift kişilik bir yatak vardı.

"Burası benim odam. Üçlü koltuktan sonra oldukça iyi gelecek gibi."

Odayı inceleyip karşı odaya geçtik. Burasıda pembe ve lila ile döşenmiş muhteşem görünüyordu.

"Burasıda tabiki senin."

Gözlerim büyürken ona baktım.

"Mehmet burası muhteşem... Nasıl teşekkür etsem bilemiyorum..."

"Ama sen daha en güzel yeri görmedin ki."

Elimden tutup beni koridorun sonundaki odaya götürdü.

"Şimdi gözlerini kapat."

Heyecanla gözlerimi kapatarak odaya girdim.

"Aç bakalım."

Gözlerim anında dolarken bu bembeyaz ve oyuncaklarla dolu odaya baktım. Bu oda bebeğimindi. Hayranlıkla Mehmet'e baktıktan sonra dayanamayarak sımsıkı Mehmet'e sarıldım. Oda bana sarılırken kulağıma fısıldadı.

"Şşt, ağlamak yok. Bundan sonra mutluluk var. Ben sana bebeği o sandığa yatırmayacağımı söylemiştim."

Omuzundan kalkerken gözlerinin içine baktım.

"Mehmet ben sana nasıl ne şekilde teşekkür edeceğimi bilemiyorum artık."

Yanaklarımı avuçlarının arasına aldığında şaşkınlıkla ona baktım.

"Yanımda kalarak."

Gerçekten benimle olmak ona iyi mi geliyordu? Neden yanında kalmamı bu kadar çok istiyordu ki. Konuyu dağıtmak istercesine bir adım geri çekildim.

"Anlat bakalım şimdi, bu kadar parayı nereden buldun?"

"Babamdan. Fabrikayı sattım. Fabrikanın yarısı benim yarısı Ali'nin üzerineydi. Benim ve Ali'nin üzerine olan herşeyi sattım. Sadece konak annemin üzerine, birde birkaç daire felan. Ali'nin üzerine olanlar aslında sana kalacaktı ama on sekizi doldurmadığın için olmadı. Ama ben yinede senin tüm haklarını bankaya yatırdım. Ama ona sende dokunmayacaksın. Çocuğunun geleceği için orada kalacak. Sense şimdilik bana kalanlarla idare edeceksin. Zaten çok birşey harcamadım. Sadece bu evi aldım. Geri kalanlada iş kuracağım. Bundan sonra böyle küçük hanım."

TESLİMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin