Bayadır konuşmadığımı fark ettim ya. Mehmet'e nasıl saydırdınız öyle 😂 Ben niyeyse Mehmet'i haklı buluyorum çünkü Feride o eve geldiğinden beri çok yardım etti ona. Siz şahitsiniz ya 🙈 Onun için yaptığı bunca şeyden sonra o laf ağır oldu Mehmet için. Ama Mehmet'in yaptığıda doğru değildi. Bu yüzden ikiside haksız. Sinirlerine hakim olmalıydılar. Susta hikayeye seçelim diyenler, okey 😒 He birde Ömer'i sormuşsunuz.
Multimedya Ömer ❤️
-----
Benim minik suratlım pis mi kokutmuş buraları?"
Ömer'in karnını öperken etrafına gülücükler saçıyordu. Altını kapatıp yanına uzandım. Zamanla göz renginin koyulaşması beni üzsede bu hali de çok minnoştu.
Kapı çalındığında Firdevs anne içeriye girdi.
"Şunlara bak şunlara. Aşkınızı sonra yaşayın, hadi gelin bakalım yemeğe."
Gülümseyerek Ömer'i kucağıma aldım ve aşağı indim. Bir haftadır olduğu gibi bu akşamda Mehmet masada yoktu. Bir haftadır tek kelime konuşmamıştık. Daha doğrusu yüzünü bile doğru düzgün görememiştim.
"Mehmet yine mi yok?" diye sordum yüzüm asılırken.
"Maalesef kızım. Dışarıda yediğini söylüyor. Gece gelip direk uyuyor."
Ömer'i koltuğa yatırıp masaya oturdum.
"Ne olacak bizim bu halimiz böyle."
İç çekerek oda masaya oturdu.
"Bilmiyorum kızım bilmiyorum. Nereye kadar böyle sürecek onuda bilmiyorum."
"Ya Mehmet beni bir daha affetmezse."
"Kusura bakmasın o, o tokatı hak etti. O laf neydi öyle canım. Ayıp günah."
Çatalımı fasulyeye batırarak omuz silktim.
"Yinede vurmamalıydım."
Birşey demek yerine oda yemeğe başladı. Bu aralar ikimiz takılıyorduk. Keşke bana zamanında böyle davransaydı. İçimdeki ateş sönmese de onu bir nebzede olsa affetmiştim.
Bir haftadır evden dışarıya çıkmamıştım. Olayın duyulduğuna emindim. Bizim ev olsa çoktan taşlamışlardı ama kimsenin bu konağa gelmeye cesareti yoktu. Herkesin benim hakkımda böyle düşündüğünü bilmek canımı yakıyordu. Başka birşey olsa tamam ama namus çok farklı bir şeydi.
Mehmet bunu kötü niyetle söylememişti ama Ömer'i kaybetmemek için birazda beni harcamıştı. Ömer için babasının Ali olduğunu öğrenmek, annesinin amcasıyla yattığını düşünmesinden çok daha masum gibiydi.
Ömer ağlamaya başlayınca yanına gittim. Kucağıma aldığım halde ağlamaya devam ediyordu. Bir çocuk ağlıyorsa ya uykusu gelmiştir, ya acıkmıştır, ya altı pistir, ya gazı vardır mantığını kullanarak altını kokladım. Bir sorun yok gibiydi. Emzirmek için yatırdığımda reddedip ağlamasını şiddetlendirdi. Son çare omuzuma yatırıp sırtını sıvazlamaya başladım. Bir süre sesi kesilse de bu yeterli gelmemişti.
"Ver bana birde ben bakayım" dedi Firdevs anne. Ardından emziğini ağzına koyup göğsüne yatırdı ve hızlı hızlı pışpışlayarak salladı. Uyumayacak gibi dursada ıslak gözleriyle şaşkın şaşkın etrafa bakıyordu. Benim endişelenmem üzerine Firdevs anne gülümsedi.
"Bebek bu yavrum, ağlar. Korkma sende alış, daha yolun başındasın."
Başımı sallayarak koltuğa oturdum ve onları izlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESLİMİYET
Narrativa generaleSevmeyecektim. Her ne olursa olsun daha on altımı doldururken babamın beni sattığı bu adamı sevmeyecektim. Hiçbir zaman dediğini yapmayacaktım. Bana hakim olmasına izin vermeyecektim. Ona direnecektim. Asıl eğlence şimdi başlıyordu. Zorla güzellik...