"Allah kahretmesin seni. Tam bayılacak zamanı buldun değil mi! Rezil olduk bütün millete rezil olduk!"
Gözlerimi araladığımda salonda yatıyordum. Ağrıyan başımı zar zor kaldırdım. Tüm Altay ailesi odadaydı. Bizimkilerden kimse yoktu. Ali odanın içinde dört dönüyordu.
Gözlerimi açtığımı fark eden Firdevs anne hızla yanıma geldi.
"Kalk Feride rezil ettin bizi Feride. Düğünde bayılmak ne demek? Düğün başlamadan bitti mahfettin bizi mahfettin!"
Her yerim ağrıyordu. Muhtemelen düştüğümde başımı çarpmıştım. Bu ağrının başka bir açıklaması olamazdı.
Firdevs anne o kadar dolmuştu ki susası yoktu.
"Kalksana bak hala yatıyor ya sen ne yaptığının farkında mısın?"
"Anne yeter!" diye bağırdı Mehmet. Bunu söyleyenin sevgili kocam olmasını isterdim ama yine değildi.
"Kız bilerek mi bayıldı ne saçmalıyorsunuz siz ya? Bayılmak kendi isteğimizle olan birşey mi? Üstüne gitmeyin görmüyor musunuz kızın halini?"
Ağa sinirle ayağı kalktı.
"Annene sesini yükseltme! Başından beri belliydi bundan böyle birşey çıkacağı."
Resmen ben yokmuşum gibi davranıyorlardı. Madem belliydi almasaydın Allah'ın kel ayısı.
"Gitti mi herkes" diye sordu Ali. Firdevs anne iş başındaydı.
"Gitti tabi! Gitmeyip ne yapacak bu beceriksizin uyanmasını mı bekleyecekler!"
Ardından koltuğa oturup ağlamaklı bir sesle dizlerine vurmaya başladı.
"Rezil olduk rezil... Ne diyeceğiz şimdi millete?"
Açlıktan ölecektim neredeyse. Vücudum o kadar ağrıyordu ki oh olsun size bile diyemiyordum. Zaten nikah kıyılmıştı bayılmasam en azından pasta yerdim.
Yavaşça yerimden doğrulup oturur pozisyona geçmiştim. Saçlarım dağılmıştı. Başıma giren ağrıyla alnımın yan tarafını tuttum. Elimin ıslandığını fark ettiğimde elimdeki kanlara baktım. Gelinliğimin üzerindede ara ara damlalar vardı.
"İyi misin" diye sordu Ali. Cevap vermek yerine başımı olumsuz anlamda salladım.
Kemal Ağa'da en az Firdevs anne kadar sinirliydi. Ama isteyerek olmadığının biraz daha farkındaydı.
"Al karını odaya çıkar" dedi ağa. Sesi sert çıkmıştı. Birde bu mesele vardı değil mi?
Ali başını sallayarak beni yavaşça ayağı kaldırdı. Ardından koluma girdi ve merdivenlerden dikkatle çıkardı. Odaya girdiğimizde birazcık korku basmıştı. Ne yapacağımı bilmeden yatağa oturdum.
Ceketini çıkardıktan sonra banyoya giderek elinde peçetelerle geri geldi. Yanıma oturup yaramı temizledi. Hala yüzüne bakmıyordum ve açıkcası korkuyordum.
"Hadi sen banyoya gir. İçeriye kıyafet bıraktım. Yaranda temizlenir."
Korkuyla ayağı kalktım ve yavaş adımlarla banyoya ilerlerken arkamdan seslendi.
"Feride."
Ona döndüğümde yanıma geldi ve arkama geçip gelinliğimdeki belime kadar inen yirmiye yakın düğmeyi çözdü. Utanarak hızla banyoya girip kapıyı kilitledim.
Bunlar bizim gibi su kaynatıp yıkanmıyordu. Musluktan direk sıcak su akıyordu. Canı çıkmış gelinliğimi bir çırpıda üzerimden çıkardım. Daha sonrada altına giydirdikleri saçma sapan şeyleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESLİMİYET
Ficção GeralSevmeyecektim. Her ne olursa olsun daha on altımı doldururken babamın beni sattığı bu adamı sevmeyecektim. Hiçbir zaman dediğini yapmayacaktım. Bana hakim olmasına izin vermeyecektim. Ona direnecektim. Asıl eğlence şimdi başlıyordu. Zorla güzellik...