40.Bölüm

60.4K 2.4K 272
                                    

Mehmet'ten....

-----

"Ömer geliyor!"

"Ne!" diye bağırdım. "Daha zamanı gelmemişti ki!"

"Mehmet geliyor diyorum sana!"

Ne yapacağımı şaşırmıştım. Duvara tutunarak yere çöktü. Bir yandan sancılar içinde kıvranıyordu. Ece elini ağzına kapatmış ne yapacağını bilmez halde Feride'ye bakıyordu.

"Hastaneye gidelim" diyerek üzerine çöktüğümde elime vurdu.

"Hayır yetişemeyiz geliyor diyorum sana!"

Hızla ayağı kalkıp ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Burada kendi kendine mi doğuracaktı. Kendimi sakinleştirmeye çalışırken kapının ağzında duran Feride'yi kol altından tutarak restoranın arka köşesine çektim. Kollarımın arasında kıvranıyordu ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

"Ece sen burada kal. Feride'nin başından ayrılma. Sıcak su ısıt. Ben ebe bulup geliyorum."

Ece başıyla onaylayıp "çabuk ol" dedi. Oda en az benim kadar neye uğradığını şaşırmıştı.

Koşarak arabaya atladım ve buradan tanıdığım bir kaç kişiyi arayıp ebenin evinin adresini aldım. Hızla o adrese sürerken içim korku doluydu. Böyle bir günde zamanı mıydı şimdi!

Adrese geldiğimde hızla arabadan inip kapıyı tıkladım. Kimse duymayınca kapıya sertçe vurmaya başladım. Yeni uyanmış atletli bir adam kapıyı açtı.

"Abi Hanife ebe bu evde mi oturuyor?"

Adam takım elbisemi süzdükten sonra başını içeriye uzattı.

"Hanife!"

Elli yaşlarında bir kadın gözüktü önce.

"Buyrun?"

"Ben sahile yakın oturuyorum. Siz zamanında ebelik yapmışsınız. Karımın doğumu başladı gibi. Hastaneye yetişemeyeceğiz. Sizin yardımınıza ihtiyacımız var."

O kadar hızlı konuşmuştum ki kadın cümleleri kafasında çevirdikten sonra kaşlarını çattı.

"Ama ben uzun zamandır yapmıyorum yani kendime güvenemem şuan. Hem sizide ilk defa gördüm."

"Bakın eşinizde gelsin o zaman. Gerçekten çok acil!"

Kadın eşine baktıktan sonra adam kafa sallayarak içeri girdi. Beş dakika sonra giyinmiş vaziyette geri geldiler. Hep birlikte arabaya doğru ilerledik. Adam benim yanıma otururken ebe arkaya geçti.

Hızla gaza yüklenerek restorana sürdüm. Kalbim ağzımda atıyor gibiydi. Ona birşey olmasından o kadar korkuyordum ki. Şuan acı çektiğini bilmek bile beni paramparça ediyordu. Onu ömür boyu koruyacağıma söz vermiştim ama şuanda yapamıyordum.

Restoranın önünde durduğumuzda hızla arabadan indik.

"Abi sen burada bekle. Birazdan geleceğim yanına."

Ardından ebeye kapıyı göstererek önden önden koşuşturdum. Ece beni görünce hemen ayağı kalktı. Feride kollarının üstünde sadece başı havada kalacak şekilde yere uzanmış, başını duvara yaslamıştı. Ece'nin zorla sürdürdüğü rimelleri akmıştı. Kendini sıka sıka bağırıyordu.

TESLİMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin