BEDEL 13 *VEDA*

91.3K 4.3K 177
                                    

Bölüm şarkısı: Gül Dalına Kon Güzel Kızım

Aslında Fatih birkaç kez bana haber yollamıştı. Kaçmak istersem hazır olduğunu, hep beni bekleyeceğini filan söylemişti fakat ben hiç birine karşılık vermemiştim. Ben artık başkasıyla evlenmek üzereydim ve onu düşünmeyi bile evleneceğim tanımadığım adama ihanet sayıyordum. Her ne kadar o beni yok saysa da..


                ***

Gelinliğim hazırlanmış tam hayalimdeki gibi olmuştu. Tek farkı ben sade taşlar tercih ederken Gülsüm hanım müdahale edip gösterişli taşlardan seçmişti. Ama böyle daha şık olmuştu. En azından gelinliğim hayallerimdeki gibiydi.

Sonradan ayrıca krem rengi, yer yer sarı detayları olan gelinliği andıran sade bir kıyafet te hazırlanmıştı. Çeyizim toparlanıp paketlenmiş, düğünden iki gün önce yola çıkmıştı.

Gülsüm hanım da gelmiş iki gün boyunca alışveriş yapmıştık. Aldığımız kıyafetlerin ve eşyaların haddi hesabı yoktu.

Düğün için herşey hazırdı fakat ben hazır değildim. Ne kadar herşey yolunda gitse de ben başkasının bedelini ödediğimi aklımdan çıkaramıyordum. Üstelik Ömer denen  sayın nişanlım hala bir kez olsun aramamıştı beni. Bir keresinde annemi bu konuda Gülsüm hanıma sitem ederken duymuştum. Ama ben hiç sormuyordum Gülsüm hanıma. Nişanlısız bir nişanlılık dönemi geçirmiştim.

Cuma kına gecesi yapılacak. Cumartesi yola çıkılıp akşamında orda mevlit okunacak. Pazar günü ise düğün olacaktı. Bütün hazırlıklar tamamdı. Kına gecesi için davetiye hazırlanıp dağılmış ve büyük bir salon tutulmuştu.

Kına günü gelip çatmıştı. Sabah kahvaltı yaptıktan sonra annem beni odaya çağırdı. Gidip yanına oturdum. Elimi ellerinin içine alıp konuşmaya başladı.

"Güzel kızım, gözümün nuru. Seni bugüne kadar gözümden bile sakındım. Şimdi ele gelin ediyorum. Seni böyle gelin etmeyi istemezdim ama kısmetimizde bu varmış. Rabbime şükürler olsun alnının akıyla beyaz gelinliğinle çıkacaksın bu evden. Bu evlilik gönül rızanla olmadı. Fakat sen o eve adım attığın an bunu aklından çıkaracaksın. Gittiğin ev buraya benzemez kadını ezerler. Sen hep dik duracaksın fakat asla eşine ve büyüklerine saygıda kusur etme. Eşinin anne babasını kendi anne baban bil.  Eşinle tartışmanız ne kadar büyük olursa olsun akşam yatağa küs girmeyin. Küslüğünüzü ertesi güne taşımayın ki muhabbetiniz bozulmasın. Evlilikte sevgiden önce saygı gelir. Sen saygını göster ki saygı göresin. İnsanın kıymeti kendi elindedir. Her zaman kıymetini bildir onlara.
Evleneceğin adamın nasıl biri olduğunu bilmiyorsun. Zaten tanısaydın da aynı evde yaşamadan bir insanı tanıyamazsın. Eşin neleri sever, nelerden hoşlanmaz, uyku ve yemek düzeni nasıldır bunları öğren ona göre davran. O öfkeliyse sen yumuşak davran. O ateşken sen su ol. Eşinden uzak durma. Yatak odanız sizin sırrınız olsun özelini dışarı anlatma. Eşini her durumda memnun et ki oda seni hoş tutsun. İbadetlerini aksatma. Eşin yapmıyorsa teşvik et. Orda herkese güvenip dost bilme fakat herkese karşı güler yüzlü davran. Eşinin istemediği kimseyle görüşme. Sen bu güne kadar bizi hiç üzmedin. Dualarım hep seninle. Üzülme dua et bunda da bir hayır var elbet."

Annemin sözlerini, başımı göğsüne yaslayarak dinliyordum. Gözyaşlarım göğsünü ıslatırken şefkatli elleriyle başımı okşuyordu.

Öğleden sonra modaevindeki kuaför, kıyafetimi getirip beni hazırlamıştı. Bordo üzerine sarı işlemeli eteği hafif kabarık kıyafetimle uygun türbanım ve üzerine takılan aynı renk duvağımla sultanlara benzetmişlerdi beni.

Kına gecesi çok kalabalık olmuştu ve eğlenceli geçmişti. Herşey çok iyi organize edilmişti. Damat tarafından da baya kalabalık gelmişlerdi. Annem, ne olursa olsun o akşam kimsenin surat asmamasını ve eğlenmemizi istemişti. Herşeye rağmen herkes eğleniyordu.

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin