Selamun aleyküm kıymetli ailem..
Sizlere Bedelin hikayesini yazmak istedim. Bedel hakkında ve benim hakkımda en çok sorulan soruları, sizle paylaşmak istediklerimi bir bölümde toplamak istedim.Öncelikle Necla Kurşun kimdir diye merak edenlere kendimi tanıtayım. İstanbul doğumluyum. Aslen Bitlisliyim ama memleketimi hiç görmedim. Evliyim.
Açıköğretim ilahiyat mezunuyum. Modaevinde çalışıyorum. Evlenecek kızların hayallerini süsleyen gelinliklerini üreterek mutluluklarına biraz da biz tat katıyoruz.
Hobilerim arasında sinemaya gitmek, yalnız başına gezmek, çalışırken müzik dinlemek, yazmak ve kitap okumak var. Ama wattpatta kitap okumuyorum. Kitaplara dokunup kitap kokusu alarak okumanın tadı bambaşka.
Yalnızlığı, sessizliği çok severim. Bazen ben bile kendime kalabalık gelirim. Tek başıma dışarı çıkıp gün boyu amaçsızca, nereye gittiğimi önemsemeden gezmeyi çok seviyorum.
Şunu özellikle belirtmek istiyorum; ben yazar değilim. Bana yazar dendiğinde çok kıymetli ve bu işin ehli olan, bu işe yılarca emek veren profesyonel yazarlara haksızlık ettiğimi düşünüyorum.
Özel hayatımla ilgili bilinmesini istediklerim bu kadar. Daha fazlası özelimdir.
Mart 2016.. Wattpatla tanışmam, ruh öküzüm, tatlı! dilli cadım thenamesirem sayesinde oldu. Benim gibi kitap hastası biri nasıl wattpad kullanmazmış. Hıh çok bilmiş 😏
İlk okuduğum kitap 'Sükutun yarenliği' adlı bir kitaptı. Konusu değişik güzel bir kitaptı. Sonra birkaç kitap daha okudum.
Birkaç töre kitabına baktım. Hepsi birbirinin kopyası gibi geldi bana. Ve doğuyla, orda yaşanan acılarla, adetlerle alakasız hikayeler. Töre hikayelerini sevemedim hiç.(Burda kitap yazan arkadaşlar alınmasın lütfen. Okuduğum kitapları söylüyorum sadece.) Ben hiç doğuya gitmedim ama İstanbul'da olduğumuz halde geleneklerimizden hiç kopmadık.
O sıralarda bir olay duydum. Yakın çevremde yaşayan bir kız, kuzeni birini öldürdüğü için ölen kişinin akrabasıyla zorla evlendirilmiş. Arkadaşım anlatmıştı ve üzülmüştüm kız için. Hep o kızın akıbetini merak ettim nedense.
Yazmayı hiç düşünmüyordum ben. Ama o kızı yazmak istedim. Muhtemelen kimse okumayacaktı ve saçma sapan bir hikaye olacaktı. Belki bir süre yazdıktan sonra silecektim. Hatta wattpatta tanıdıklarımı eklemedim, rezil olmamak için. "Vay be ne kadar okuru var. Ben yazmaya kalksam bunların yanına bile yaklaşamam" dediğim kitapları arkamda bırakmayı başardım.
Hikayemin adını hiç düşünmedim. Bir kızın, bir canın bedeli olmasını anlatıyordum ve adı BEDEL olmalıydı. (Hala berdel diyenlerimiz var kitabımın adına. Gözümden kaçmadı 😉)
Kızın adı Elif oldu hikayemde. Elif ismini çok seviyorum ve inşallah kızım olursa adı Elif olacak. Ömer ismine karşı da ayrı bir ilgim var. O yüzden erkek karakterim Ömer oldu.
"Hikayen gerçek hayatı mı anlatıyor?" Gibi çok sorular alıyorum.
Elif'in bekarlık hayatı biraz benim hayatımı anlatıyor. Ben de babamı küçük yaşta kaybettim. Elif'inkine yakın aile yaşantım var. Yeri geldi Elif ben oldum ve kendim yaşamış gibi yazdım.
Elif'in gelin gittiği ev, yine çok yakınımda olan birinin aile yaşantısını anlatıyor. Bir evde iki kuma. Birinin oğlu yok diye eşi yeniden evleniyor ve o kadından oğulları oluyor. Gülsüm ve Sultan.
Hikayemin bazı kısımları kendi kurgum, bazı kısımları ise farklı hayatlarda yaşanmış ve çoğuna şahit olduğum olaylar. Hatta kendi yaşadıklarımı da yazdığım yerler çok oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL
SpiritualBEDEL SERİSİ 1 Bir canın bedeli kaç can, kaç hayat, kaç umut eder? Elif ve Ömer'in hikayesi bu.. Bedele kurban edilen iki hayatın hikayesi.. Birbirine zıt iki karakter, iki yaşam, iki kırık kalp.. Mecburen birleşen iki hayat.. Elif.. İstanbul'da doğ...