"A..annee"
Annem.. Canım annem gelmişti. Hayır hayır bu bir rüya olmalıydı. Annem gelmiş olamaz. Ben onu görmenin şokuyla yerime sabitlenmişken Sultan anadan çevirdiği gözleri benimkilerle buluşmuştu. Beni görmesiyle gözleri dolarken benim gözyaşlarım çoktan özgürlüğüne kavuşmuştu.
Aramızdaki mesafeyi nasıl kapattığımı hatırlamıyorum. Bir anda kendimi annemin sıcacık kollarında bulmuştum. Hıçkırıklarımız salonda yankılanırken gözyaşlarım annemin omuzlarını ıslatıyordu.
"Annem.. Kurban olduğum.. İyi ki geldin annem. Öyle ihtiyacım vardı ki sana."
Allah'ım ne olur bu rüya olmasın. Gözümü açmaya korkuyordum. Açarsam annem kaybolacak gibi. Ama bu sıcaklık, bu şefkatle saran kollar rüya olamazdı.
"Ablacığım."
Arkamdan belime sarılanın Nazlı olduğunu farkettiğimde gözümü açıp annemin sımsıkı saran kollarından sıyrılmıştım. Nazlı'ma sarılmak için arkamı döndüğümde ufak bir çığlık attım. Samet gelmişti. Ablam gelmişti. Nisa.. Benim küçük meleğim şaşkın gözleriyle beni süzüyordu.
Birbiri ardınca hepsiyle kucaklaşırken sonrasında kardeşlerimle dördümüz birbirimize sarılmıştık. Nisa'yı kucağıma alarak doya doya öptüm. Ne kadar da büyümüştü iki ayda. Şaşkın gözleri hala beni süzüyordu. Eniştem bile gelmişti. Ona da hoşgeldin derken neredeyse bu sevinçle ona bile sarılacaktım.
Aileme o kadar odaklanmıştım ki kapıda beni gülümseyerek seyreden Ömer'i farketmem çok geç olmuştu. İçten bir gülümsemeyle "Hoşgeldin" dediğimde gülümsemesi genişlemişti.
"Siz.. İki hafta sonra gelecektiniz hani. Nasıl geldiniz?"
"Ömer getirdi bizi. Dün bize gelip bizi buraya getirmek için ısrar edince apar topar geldik. Mevlitte bulunmamızı istedi."
Annemin sözleri beni hayrete düşürmüştü. Ömer ailemi tanımazken nasıl tek başına oraya gitmişti. Şuan Ömer'e sıkıca sarılıp doyasıya öpmek istiyordum. Sadece ona bakarak minnet ve teşekkür dolu bir gülümseme saçtım.
"Müsadenizle ben üstümü değiştirip geleyim."
Ömer yukarı çıkacakken bana bakmıştı. Onun yanına gitmemi istiyor gibiydi. Onu çok özlemiştim ama annemleri bırakamazdım.
"Siz de biraz dinlenin isterseniz. Elif, annenleri yukarıdaki odalara çıkar dinlensinler."
Gülsüm ananın sözüyle kendimi toparlayıp annemleri üst kata misafir yatak odalarına çıkarmıştım. Annem yine hasretle sarılmıştı bana. Ben de yanaklarını öptüm doyasıya.
"Dün Ömer'le tanışana kadar hep içimde bir tedirginlik vardı. Acaba kızım nasıl biriyle evli? Evinde huzuru yerinde mi? Sen hep saklarsın içindekileri bilirim. Ama Ömer'i tanıyınca rahatladım. Bir de buraya gelip ev ortamını görünce endişem kalmadı. Rabbim bana damatlar yönünden şans vermiş."
"İyiyim diyorum inanmıyorsun ki bana."
Annemin sözleriyle ben de rahatlamıştım. Artık iyi olduğuma ikna olmuştu. İnşallah onlar burdayken bir sorun yaşamam diye dua ediyordum.
"Şu haline bak. Nasıl zayıflamışsın."
Yüzümü avuçlarının arasına alarak gülümsemişti.
"Ama gelin olmak çok yakışmış kızıma."
Onlar yerleşirken annem beni Ömer'le ilgilenmem için odama yollamıştı.
Odaya girdiğimde Ömer duştan çıkmış giyiniyordu. Kollarına atılıp sıkıca sarılmıştım ona.
"Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. Beni öyle mutlu ettin ki tarifi yok mutluluğumun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL
EspiritualBEDEL SERİSİ 1 Bir canın bedeli kaç can, kaç hayat, kaç umut eder? Elif ve Ömer'in hikayesi bu.. Bedele kurban edilen iki hayatın hikayesi.. Birbirine zıt iki karakter, iki yaşam, iki kırık kalp.. Mecburen birleşen iki hayat.. Elif.. İstanbul'da doğ...