BEDEL 51 *GEÇMİŞİN İZLERİ*

78.5K 3.6K 260
                                    

Duyduğum sözlerle arkamı dönüp şaşkın halde halama baktım.

"Ne.. Vurdu mu?"

Halam birşey demeden yerinden kalkıp bana çarparak aşağı inmişti. Ben ise arkasından bakakalmıştım. Ömer'i arayıp sorsam eski konular tekrar açılacak ve neden merak ettiğimi soracaktı. Yine aklıma Serhat geldi. Akşam Serhat Ömer'in yanından ayrıldığında Serhat'ı arayıp ona soracaktım. Ömer bu kadar ileri gidebilir miydi. Bu kez gerçeği öğrenmeden yargılamayacaktım Ömer'i. Ömer yapmışsa da ona ne diyebilirdim ki. "Beni senden almaya gelen eski sevgilimi neden vurdun?" Diyemezdim ki ona.

Annem merak edip halamın peşinden gitmiş Fatih'in durumunu öğrenmişti. Neyse ki kurşun bacağını sıyırdığı için kısa sürede iyileşmiş. Halam Fatih'i arayıp yanıma geldiği için ağzına geleni saymış. Onu kimin vurduğunu sorduğunda ise arkası dönük olduğu için görmediğini söylemiş.

Fatih'in orda Ömer'i tahrik edici şeyler söylediğine emindim. İstanbul'da ailemin yanında huzurlu günler geçirmeyi beklerken halam şimdiden zehir etmişti bana.

Ömer akşam eve gittiğinde beni aramış uzunca konuşmuştuk. Ömer'le ayrıyken daha çok sohbet ediyorduk. Ömer'le konuştuktan sonra hemen Serhat'ı arayıp Fatih'i kimin vurduğunu sorduğumda hiç beklemediğim bir cevap vermişti.

"Fatih'e ne olduğunu boşver asıl Fatih Ömer'i nasıl yaraladı onu düşün. Ömer'in ona birşey yapacak hali kalmamıştı. Bize düştü o iş."

"Nee? Sen mi vurdun onu."

"Hayır. Biz elimizi öyle pisliklere bulaştırmayız. Ömer duydukları karşısında dayanamayıp gitti. Ben de peşinden giderken ordakilere gerekeni yapın dedim yaptılar. Bu ailenin namusuna göz dikmenin ne demek olduğunu anlasın."

"Fatih ne söyledi ki?" Diye sorduğumda geçiştirmişti. Serhat'ın içinde gerçekten de bir canavar gizliydi. Güler yüzüne bakan onu karıncayı incitmeyecek biri sanırdı. Ömer'den beklerdim bunu ama Serhat'tan asla.

Bütün gece Ömer'i düşündüm. Fatih Serhat'ı bile bunu yapacak kadar öfkelendirdiyse Ömer'im ne hale gelmişti. O gece bana güvenip Fatih'in söylediklerini yok saymıştı. Sabaha kadar beni kollarına sımsıkı sarmış uyuyamamıştı.

Oysa ben ne yapıyordum Ömer hakkında ne duysam ona saldırıyordum. Ömer, sırf bu yüzden evliliğimizin yolunda gitmediğini söylüyordu. Bir daha ona ne Sevda ne de Fatih meselesini açmayacaktım. İkisinin de canı cehenneme.

Aradan iki gün geçmiş, nihayet Ömer işlerini halledip nişana bir gün kala akşam gelmişti. Birazdan burda olacaktı ve içim içime sığmıyordu.

Çalan kapıya koşarak açtığımda karşımda Ömer'i görmüş kendimi Ömer'in kollarına atmıştım.

"Hoşgeldin bitanem. Ne çok özledim seni."

Kollarımı sıkıca boynuna doladığımda boğazını temizleyerek kolumu gevşetmişti boynundan. Başımı omzundan kaldırıp baktığımda Ömer'in arkasında başını eğmiş halde gülümseyen Gülsüm anayı görmüştüm.

"Olamaz.. Dakka bir gol bir!"

Utançla mırıldanarak kendimi geri çekip "hoşgeldin" diyerek Gülsüm ananın elini öpmüştüm. İçeri girdiğimizde Ömer yüzünü yıkamak için banyoya girince ben de peşinden gitmiştim. Kollarını bana sarmak için açtığında kendimi geri çekip dudak büzdüm.

"Banane.. Artık bu ev sınırları içinde iki metreden fazla yaklaşmak yok."

Banyonun kapısını kilitleyerek bana sımsıkı sarılmıştı. Ne çok özlemiştim sıcaklığını, kokusunu, nefesini... Beni duvara sıkıştırıp bedenini bedenime bastırarak dudaklarıma yapışmıştı. Kollarımı boynuna dolayıp öpmesine karşılık verdim bir süre. Niyetinin kötüye gittiğini farkettiğimde ellerini tutup geri çekmiş aramıza mesafe koymak için göğsünden itmeye çalışmıştım.

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin