Bölüm 5

8.4K 391 47
                                    

Multide; genç müdiremiz Burcu var.
İyi okumalar canlarım... 😘

Yavaş yavaş gözümü aralarken nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Sonra odamda olduğumu fark ederek yatakta yavaşça doğruldum. Gözlerimi odada gezdirerek Buket'i aradığımda burada olmadığını fark ettim. Akşam yemeğine gitmiş olabileceğini düşünerek komodinin üzerindeki telefonumdan saate baktım. Saatin 17.47 olduğunu gördüğümde henüz akşam yemeği için erken olduğunu fark ettim. Sanırım banyodaydı.

Sanki içinde filler ip atlıyormuş gibi ağrıyan başımı ellerimin arasına alarak neler olduğunu  hatırlamaya çalıştım. Sinir krizi geçirdiğimi ve Buket'in beni sakinleştirmeye çalıştığını hatırlıyordum. Bağrışları hala kulağımdaydı. Sonra -büyük ihtimal çıkardığım sesler yüzünden- odaya gelen Ediz ve Kerem... Ediz'in beni sakinleştirmeye çalışması...

Ay ben çocuğun kafasına bardak atmıştım ya. Acaba bir şey olmuş muydu? Umarım bir şey olmamıştır.

En sonda Ediz'in beni büyük bir zorlukla sakinleştirdiğini ve uyuya kaldığımı hatırlıyordum.

Normalde sinir krizi geçiren biri değildim ama iki yıl önce odamda kitap okurken bağrışma sesleri duymuş ve yine annem ile babamın kavga ettiğini anlayarak kitabımı kapatmıştım. Her ne kadar onların yanına gidip kavgalarına şahit olmak istemesem de kavganın kontrolden çıkmasından korktuğum için oturma odasına gidip kapının eşiğinden onları izlemeye başlamıştım. 

O gün beni hiç umursamadan birbirlerine bağırmaya devam eden anne babam, zaten kitap yüzünden girdiğim duygu karışımından dolayı aklımı kaçırmama sebep olurken bu sefer susmamış ve onlara ağzım çıktığı kadar bağırmaya başlamıştım. Kavgalardan bıktığımı hiç çekinmeden dile getirmiş ve o gün ilk sinir krizime girmiştim. O günden bu yana da aşırı sinirlendiğimde ve sakinleşemediğimde krizler geçirirdim ama uzun zamandır kriz geçirmiyordum, bu güne kadar.

Hafızamı zorlayarak neye sinirlendiğimi hatırlamaya çalıştığımda gözümün önünde beliren kızıl kafayla neden sinirlendiğimi hatırlamış oldum. Sinirlerim yine tepeme toplanmaya başlasa da bu sefer derin bir nefes alıp kendime hakim olmayı başarabilmiştim. Açıkçası bunun krizin tek sebebinin Yeliz olmadığını da biliyordum. Yine saçma bir duygusal çöküntüdeyken olmuştu her şey.

Gözüm üzerimdeki şortlu gecelik takımıma kayınca üzerimi ne ara değiştirdiğimi düşünmeye başladım. Bu sırada banyonun kapısı açıldı ve başında bir havluyla içeri Buket girdi. Sanırım banyo yapmıştı. "Uyandın mı? Ben de birazdan seni uyandıracaktım. Yemek saati geldi. Bu arada üzerini ben değiştirdim. Kot pantolonla rahat uyuyamayacağını düşünmüştüm." diyerek açıklama yapan Buket'e "Akşam yemeğine gelmeyeceğim, pek iştahım yok." diye cevap verdim.

O kızıl kafayı en azından yarın sabaha kadar görmemek hem benim için, hem de onun için daha sağlıklı olurdu.

"Ama sabah da doğru düzgün bir şey yemedin, bu gidişle hasta olacaksın."

Buket'in beni düşünmesiyle yüzümde küçük bir gülümseme oluşurken ayağa kalkarak yanına doğru ilerledim. Yanına vardığımda boynuna sıkıca sarıldım ve "Sen beni merak etme. İyiyim ben, daha önce de yemek yemediğim zamanlar olmuştu." diyerek onu rahatlatmaya çalıştım. Buket derin bir nefes alıp kollarını belime dolayarak "Peki o zaman, sen öyle diyorsan..." diye cevap verdiğinde onu ikna etmekle uğraşmayacağıma sevinmiştim.

Aklıma kriz anında yaptıklarımın bazılarını hatırlamadığım gelince ondan hızla uzaklaştım ve "Buket kriz anında sana bir zarar verdim mi? İyi misin?" diye telaşla sordum. Buket de benden ayrıldı ve "Yok zarar vermedin, iyiyim ben. Sadece korktum biraz ama Ediz'in kaşını yarmış olabilirsin." diye dudağını ısırarak cevap verdi. Yüzümü asarak "Onu hatırlıyorum, yarın sabah ondan özür dilemem gerekecek sanırım." diye mırıldandım. Sonra da "Yemekte Keremlerle otur tamam mı, yalnız kalma. Hem o Yeliz'in ne yapacağı belli olmaz. Dikkatli ol ona karşı." diye tembihlediğimde Buket yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu ve "Dikkat ederim merak etme." diye cevap verdi.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin