Bölüm 54

4K 202 79
                                    

Multide; Kerem aşkımız var.
İyi okumalar...

Yine ve yine cebelleştiğim soruya öldürücü bakışlarımı atarak oturduğum Ediz'in çalışma masasından kalktım ve Kerem'e doğru yöneldim. O kesin bana yardım ederdi. Başında dikilmemle Kerem gözlüğünü çıkararak bana baktı. Ah bu arada söylemeyi unuttum. Kerem ders çalışırken dinlendirici amaçlı düşük numaralı bir gözlük takıyordu ve bu onu gerçekten de çok tatlı gösteriyordu.

"Bir şey mi oldu sarışınım?"

Dudağımı sarkıtarak kitabı önüne koydum ve yapamadığım soruyu gösterdim. Zaten uğraşmaktan neredeyse kitap aşındığı için Kerem soruyu çözemediğimi hemen anlamıştı. Saçlarımı karıştıran Kerem gülerek soruya döndü ve bir kere okumanın ardından soruyu çözmeye başladı. Ben de ona doğru eğilerek soruyu nasıl çözdüğünü izlemeye başladım. Kerem B şıkkını işaretleyerek bana döndü ve "Anladın mı?" diye sordu. Bense ağzım bir karış açık onu izliyordum.

"Nasıl yani sadece bir eksiyi dağıtmayı unuttum diye mi yarım saattir uğraşıyorum?!"

Cırlamamla Kerem kulaklarını kapatırken arkadan Ediz'in "Allah sana nasıl bir ses vermiş ya?" diye söylendiğini duymuştum. Sinirle Kerem'in önünden kitabı alarak çalışma masasına geri oturdum ve diğer soruyu çözmeye başladım. Kerem "Artık geç oldu sarışın yatsak mı?" diye sorarken ona hiç bakmadan bulduğum cevabı işaretledim ve "Sen yat şebeğim, benim uykum yok." diye cevap verdim. Kerem itiraz etmeden ayaklanırken yanıma geldi ve saçlarımın arasına küçük bir öpücük bırakarak "İyi geceler." diye mırıldandı. Yüzümde her zamanki gülümsemelerimden biri oluşurken ben de "İyi geceler." diye karşılık verdim.

O arkasını dönerek benden uzaklaşırken ben de dikkatimi tekrar önümdeki test kitabına verdim. Kısa bir süre sonra başımda birinin dikildiğini fark ettiğimde kafamı kaldırarak kim olduğuna baktım. Ediz itiraz istemeyen ses tonuyla "Bu sayfayı bitirdikten sonra yatıyoruz pantercik. İtiraz yok." derken huysuzca kaşlarımı çattım ve "Ya sen uyusana, ben ses çıkarmıyorum." diyerek henüz yatmak istemediğimi belli ettim.

"Zaten sınava çok az kaldı."

Kendi kendime mırıldanarak test kitabıma geri döndüğümde tam Ediz beni ikna etmek için "Zaten sınavı geçecek--" diye söze başlamıştı ki telefonuma gelen mesaj sesiyle ve ekranda beliren GAMZELİM yazısıyla onu susturdum. Sonra da heyecanla telefonu alarak mesajı açtım.

Kimden; GAMZELİM
Uyudun mu mavişim?

Yüzümde geniş bir gülümseme oluşurken kafamı kaldırarak Ediz'e baktım ve "Sen yat ben geliyorum birazdan." diyerek Buket'e mesaj yazmaya başladım.

Kime; GAMZELİM
Daha uyumadım gamzelim. Ediz beni yatırmaya çalışıyordu. Halâ şu çözmekten nefret ettiğim testlerle uğraşıyorum. Ha bu arada, seninki yatalı çok olmadı ama uyumuş gibi görünüyor.

Ediz alaylı bir selse "Yavaş be kızım, bu ne hız?" diye sorarken gülerek bacağına yavaş bir tekme attım ve "Kapa çeneni de git yat." diyerek gözlerimle yatağı işaret ettim. Bu sırada da Buket'ten yeni bir mesaj gelmişti. Ediz kıkırdayarak "Selam söyle." dedi ve yatağa doğru yöneldi. Ben de o sırada mesajı açmıştım.

Kimden; GAMZELİM
Sen onların odasında mısın?

Sorusuyla bir an 'Evet.' desem mi demesem mi diye tereddüt ettim. Eğer doğruyu söylersem açıklama yapmam gerekecekti ve odaya giremediğimi söylediğimde Buket üzülecekti. Yalan söylersem de hem benim içim rahat etmeyecek hem de yüzde doksan Buket bana inanmayacaktı.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin