Bölüm 23

5.9K 296 134
                                    

Selam millet! Multide: Simge var, karakterin kim olduğunu bölümü okuduğunuzda anlayacaksınız. Lütfen küçük düşünmeyi unutmayın 😉
İyi okumalar...

İçeri girdiğimde yavaşça Ediz'in yanına yöneldim. Başına geldiğimde elimi uzatıp onu uyandırmadan önce yanında dikilerek bir süre onun bu tatlı halini izledim. O kadar rahat görünüyordu ki uyandırasım gelmiyordu. Bir süre onu izledikten sonra yavaşça eğildim ve "Ediz." diye seslenerek kolunu dürttüm. Ediz mırıltılı bir ses çıkarınca kıkırdadım ve "Hadi kalk, kahvaltı hazır." dedim. Ediz'den ses çıkmayınca kolunu biraz daha hızlı dürterek tekrar "Ediiiz." diye seslendim. Bu sefer de uyanmak yerine birden beni kendine çekti ve yatakta dönerek yanına yatırdı. Ben bu ani hamleyle küçük bir çığlık atarken o "Sus ve uyu." diye homurdanarak uykusuna geri döndü.

Sinirle Ediz'in üstünden diğer tarafa sarkan ayaklarımı salladım ve "Kaldır o kıçını bay ukala!" diyerek sesimi yükselttim. Ediz uykulu sesiyle "Kapa çeneni pantercik." dediğinde sırıtarak "Ediz, Ediz, Ediz..." diye durmadan adını söylemeye başladım. Elbet bıkıp uyanacaktı.

Ben hiç durmadan adını sayıklarken Ediz sargılı eliyle ağzımı kapatınca susmak zorunda kaldım. "Biraz daha konuşursan seni camdan sallandırırım." diyen Ediz'le gözlerim büyüdü ve ona en fazla mırıltı gibi gelen cümleler sarf etmeye başladım. Beni hiç takmadan uykusuna devam edince bu işin böyle olmayacağını anlayarak derin bir nefes aldım ve başımı biraz aşağıya kaydırarak dişlerimle Ediz'in elini kavradım. Elini ısırmamla gözlerini birden açtı ve "Ahh!" diyerek elini benden kurtardı. Beni tutan elleri işlevsiz kalınca gülerek ayaklarımı kendime çektikten sonra yataktan doğruldum ve "Günaydın bay ukala!" diye cırladım.

Kerem'in şimdi neden öyle dediğini anlamıştım. Yahu bu çocuğu uyandırmak ölümdü!

Ediz elini tutarak yataktan doğruldu ve bana çatık kaşlarıyla bakıp "Kızım manyak mısın sen?! Ne ısırıyorsun elimi?!" diye bağırdı. Kıkırdayarak omuz silktim ve "Ne yapayım, uyanmadın bir türlü." diye ona cevap verdim. Ediz huysuz huysuz "Niye uyandırıyorsun ki zaten?" diye söylenince hevesli bir sesle "Buketle kahvaltı hazırladık." dedim ve "Kerem de uyandı. Hadi kalk yoksa Kerem'den bize bir şey kalmayacak." diye ekledim. Ediz gülerek gözlerini ovuşturdu ve "Buket'e söyleseydin, eğer saldırırsa çaksın bir tane." dedi. Ben de gülerek kafamı salladım ve "Dedim ama vurmaya kıyabileceğinden emin değilim." diye cevap verdim.

Ediz küçük bir kahkaha attı ve "Bir de o var tabi." diyerek yataktan kalktı. Ayağa kalktıktan sonra elini bana doğru uzatarak topuzumu bozunca sinirle arkasından "Ama yaa!" diye bağırdım. Oysa çoktan kahkaha atarak banyoya girmişti.

Sinirle aynanın karşısına geçtim ve Ediz'in dağıttığı topuzumu tamamen çözerek tekrardan yaptım. Sonra da nasıl olsa Ediz gelir diye düşünerek odadan çıktım. Aşağıya indiğimde sofradan bir eksik olmadığını fark ederek Kerem'in saçlarını karıştırdım ve "Aferin benim şebeğime." diyerek onu taktir ettim. Kerem ve Buket kıkırdarken ben de gülerek yerime geçtim ve Ediz'i beklemeye başladım.

Ediz "Günaydın." diyerek içeri girdikten sonra önce Buket'in sonra da benim yanağıma birer öpücük kondurarak yanıma oturdu. Biz Buket'le aynı anda "Günaydın." diye ona cevap verirken Kerem dudağını sarkıttı ve alınmış bir sesle "Ediz aşkım, bana öpücük yok mu?" diye sordu. Biz onun bu lafına gülerken Ediz "Aa olmaz mı güzel kardeşim. Görmemişim ben seni." diyerek ayağa kalktı ve Kerem'in yanına gitti. Ben gülmemek için kendimi sıkarken Kerem sırıtarak Ediz'e öpmesi için yanağını uzattı.

Ediz Kerem'e öpecekmiş gibi yaklaşarak yanağına küçük bir tokat attı ve "Siktir git lan, bir de yanağını uzatıyor." diyerek yanıma oturdu. Biz Buket'le gülmekten yerlere yatarken Kerem elini yanağına koyarak Küçük Emrah gibi bir bakış attı ve "S-sen bana vurdun mu?" diye sordu. Sonra da sesini yükselterek "Terk diyorum seni, çocuklarımı ben kendim büyütürüm!" diyerek ayağa kalktı ve iştah açıcı görünen kahvaltı masasına kısa bir bakış attı. Biz onun bu haline gülerken Kerem kalktığı hızla yerine oturdu ve eline çatalını alarak "Bence kahvaltıdan sonra da terk edebilirim." dedi.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin