Bölüm 27

5.8K 261 262
                                    

Selam millet, nasılsınız? Multide; bölümde geçen bir şarkı var. İsteyen yeri geldiğinde açabilir.
Hepinize iyi okumalaaar!

Melis'ten

Merdivenlerden inerken aynı zamanda da kendi kendime söyleniyordum. Yahu müstakbel sevgili ne ya?! Müstakbel sevgili kim Ediz ve ben kim?! Biz daha doğru düzgün arkadaş olamıyoruz!

Merdivenlerin başına geldiğimde gözlerim bana arkası dönük bir şekilde oturan Ediz'i bulunca odayı taradım ama Haluk abi ortalıkta görünmüyordu.

Ediz'in arkasına doğru birkaç adım attıktan sonra "Haluk abi nerede?"  diye sordum. Ediz sesimle beraber bana dönüp "İşe erken gitmesi gerekmiş, yok yani." diyerek elindeki notu gösterdi. Arkamdan "Bizi kim götürecek?" diye soran şebeğimin sesi gelince arkamı dönerek onlara baktım. Merdivenlerden inen ve mutlu görünen arkadaşlarım beni de mutlu ederken Ediz Kerem'e "Ahmet Amca götürecekmiş." diye cevap verdi.

Kaşlarımı çatarak Ediz'e dönüp "Ahmet Amca kim?" diye sorduğumda Ediz ayaklanarak "Şoförüm diyebiliriz." diye cevap verdi. Anladığımı belirtircesine kafamı salladıktan sonra "Çıkalım mı?" diye sordum. Herkes kafasını sallayınca hep beraber kapıya doğru yöneldik. Dışarı çıktığımızda salıncak gözüme takılınca duraksadım. Ediz'le salıncaktaki halimiz gözümün önünden geçerken gülümsedim ve kafamı çevirerek yanımdaki Ediz'e baktım. Onun da benim gibi duraksadığını ve küçük bir gülümsemeyle salıncağa baktığını fark ettiğim. Onun da benim yanımda mutlu ve huzurlu olduğunu biliyordum. Bu yüzümdeki küçük gülümsemeden bile belliydi. Ayrıca salıncakta otururken bunu bir nevi söylemişti de.

Ediz ona baktığımı fark etmiş olacak ki kafasını çevirerek gözlerimizi buluşturdu. Gözlerimiz buluştuğunda içimden geçen elektrik dalgasına anlam veremesem de ona küçük bir gülümseme yolladım ve bahçe kapısının önünde bizi bekleyen arabaya doğru yöneldim. Bahçeden çıktığımda gösterişli siyah BMW'yi süzdüm ve melodik bir şekilde ıslık çalarak beğendiğimi belli ettim.

Araba gerçekten müthişti!

Ediz benim bu halime gülerek kapıyı açtı ve gözleriyle içeri geçmemi işaret etti. Dediğini ikiletmeden kolunun altından geçerek Buket'in yanına oturdum ve Ediz'in de yanıma oturmasını bekledim. Ediz kapıyı kapattıktan sonra "Günaydın Ahmet Amca." deyince dikkatimi şoför koltuğunda oturan adama verdim.

Yaklaşık 49-50 yaşlarında görünen, beyaz saç ve kirli sakallı tontiş amca Ediz'e "Günaydın oğlum." diye cevap verdiğinde onun uzun zamandır burada çalıştığını anlamış oldum. Çünkü Ediz'e 'Bey' demek yerine 'oğlum' demişti ve gözleri içtenlikle bakıyordu.

Ahmet Amca arabayı çalıştırıp yola koyulduğunda zaten kendini belli eden uykusuzluğum araba yolculuğu yüzünden iyice bastırmaya başladı. İçimden Ediz'in göğsüne kıvrılıp uyumak gelse de Kerem ve Buket sağ olsun utancımdan cürret edemiyordum.

Kendi kendime düşünürken gelen büyük esnemeyle elimi ağzıma götürerek genişçe esnedim. Esnemem geçtikten sonra omzumda bir el beni geriye çekince kendimi Ediz'in göğsünde buldum. Kafamı kaldırıp şaşkınlıkla ona bakarken Ediz saçlarımı karıştırarak kıkırdadı ve "Uyu bakalım pantercik." diyerek kafasını cama çevirdi.

Arabaya bindiğimden beri hayalini kurduğum olay gerçekleşirken kıkırdadım ve iyice Ediz'e sokularak kollarımı beline doladım. Sonra da sanki uykudan önce içmem gereken bir hapa ihtiyacım varmış gibi kafamı kaldırarak burnumu Ediz'in boynuna gömdüm. Ediz sanki huylanmış gibi kafasını yana yatırınca kıkırdadım ve içime derin bir nefes çekerek kokusunun tadını çıkardım.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin