Bölüm 16

6.5K 326 90
                                    

Selam millet multide; Melis var.
İyi okumalar...

"Ee çocuklar ne oynamak istersiniz?"

Sorduğum soruyla hepsi kendi arasında düşünmeye başladı. Onlar düşünürken yaklaşık beş yaşlarında kahverengi saçlı çok tatlı bir çocuk yanıma gelince onunla aynı hizaya gelebilmek için dizlerimin üstüne eğildim. Çocuk elimi tutup. "Bence prens ve prensescilik oynayalım, sen prenses ol ben de senin presin olurum." dedi. Küçük bir kahkaha attım ve "Adın ne senin bakalım?" diye sordum çocuğa. Çocuk eliyle saçlarını arkaya attırarak "Arda." diyerek cevap verince gülmemek için kendimi zor tuttum.

Allah'ım tipe bak büyümüş de küçülmüş.

"Memnun oldum Arda, ben de Melis." dedim küçük bir gülümsemeyle. Arda heyecanla kafasını salladı ve "Biliyorum Meliscim. Seda abla söyledi. Ee, olacak mısın benim prensesim?" diye sordu. Tekrar küçük bir kahkaha attım ve yanağını sıkarak "Onu başka zaman oynarız olur mu? Şimdi hep beraber bir oyun oynayalım." dedim. Arda hemen yüzünü asınca kıyamayıp yanağına bir öpücük kondurdum.

Bu kadar tatlı bir çocuğun burada ne işi var ya.

Arda hemen kocaman gülümseyip elini yanağına koydu ve "Meliscim şimdi sen beni öptün ya, biz sevgili mi olduk?" diye sordu. Gözlerim büyürken hayretle "Sen sevgili olmayı nereden biliyorsun bu yaşta?" diye sordum. Arda hemen kaşlarını çatıp "Ne varmış benim yaşımda, beş buçuk yaşındayım ben bir kere!" diyerek huysuzlanınca kocaman gülümsedim ve diğer yanağına da büyük bir öpücük kondurup "Tamam o zaman, sen benim küçük sevgilim ol." dedim. Arda düşündüğüm tepkiyi vermek yerine yüzünü asarak "Büyük sevgilin de mi var?" diye sorunca ilk önce ona şaşkınlıkla baktım.

Ardından attığım büyük kahkahayı zar zor durdurup "Hayır Ardacım, yok." dedim. Bunu dememle Arda kocaman gülümsedi ve "O zaman tamam." diyerek o da benim yanağıma bir öpücük kondurdu. Gülerek ayağa kalktım ve "Ee çocuklar, ne oynuyoruz?" diye sordum. Çocukların hepsi birden "Saklambaaç!" diye bağırınca güldüm ve "Hm olur. Ebe kim?" diye sordum. Birden hepsi gülerek parmaklarıyla beni gösterince üzülmüş gibi yapıp alt dudağımı sarkıttım ve "Of ama yaa." dedim. Çocuklar gülerken "E o zaman saklanın hadi. Saymaya başlıyorum." dedim. 

Ebe yerine gidip saymaya başlamadan önce hepsinin adını öğrenmeye çalıştım. Saymaya başladığımda etrafta koşuşturmaya başlayan çocukların sesini duyuyordum.

Saymayı bitirip "Önüm, arkam, sağım, solum sobe. Saklanmayan ebe." dedim ve hızla arkamı döndüm. Etrafıma baktığımda ileride salıncakta oturmuş beni izleyen bir kız çocuğu dikkatimi çekti. O niye oynamıyordu ki? Yavaşça yanına gittim ve salıncağın önünde diz çökerek "Sen niye saklanmadın canım. Zaman mı yetmedi? Bir kere daha saymamı ister misin?" diye sordum. Kız kafasını sallayıp "İstemiyorum." deyince gözünden düşen bir damla yaş dikkatimi çekti. Elimin tersiyle kızın göz yaşını sildim ve bir derdi olduğunu anlayarak "Anlatmak ister misin?" diye sordum. Kızın çok tatlı mavi-yeşil karışımı gözleri ve benim gibi sarı saçları vardı. Gerçekten bir prenses gibiydi.

Küçük kız burnunu çekti ve gözlerimin içine bakarak "Sen anneme benziyorsun." dedi. Kalbimde bir sızı hissettiğimde "Ama o artık yok." dedi ve ağlamaya başladı. Gözümden akan yaşı elimin tersiyle sildim ve onu kendime çekerek sıkıca sarıldım. O küçük ellerini boynuma dolarken konuşmaya başladım. "Hişt, ağlama bakalım. Annen şu an olmaya bilir ama o hep senin yanında." Küçük prenses burnunu çekerek benden ayrıldı ve "Gerçekten mi?" diye sordu. Kafamı sallayarak önce kendimin sonra da onun yanaklarını sildim ve "Gerçekten." diye cevap verdim. 

Elimi kalbinin üzerine koyarak "Bak, o hep burada." dedim. Küçük kız kalbine bakarken "O senin kalbinde ve oradan hiç gitmeyecek, hep seni koruyup seni izleyecek." diye devam ettim. "Hadi ağlama artık. Annen senin üzülmeni ister miydi?" diye sorduğumda yanaklarını sildi ve bana kocaman gülümseyerek "İstemezdi." dedi. Ben de onun gibi gülümsedim ve "Adın ne bakalım senin?" diye sordum. Küçük prenses "Defne." diye cevap verdiğinde ayağa kalkıp elinden tutarak onu da salıncaktan kaldırdım.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin