Bölüm 33

4.9K 255 194
                                    

Multiye çok güzel bir şarkı bıraktım. Şarkının adı Another Love. Benim çok sevdiğim bir şarkı, bölümün de kısa kısmında geçecek. Açmanız gereken yere not bırakacağım.
İyi okumalar canlarım...

Yanağımda hissettiğim Ediz'in dudaklarıyla kalbim hızlanırken ten rengim de kırmızıya dönmeye başlamıştı. Ediz dudaklarını iyice yanağıma bastırıp bana büyük bir öpücük armağan etti ve hafifçe kaldırdığı başını tekrar yastığa bıraktı. Ona bunu çocukların önünde yaptığı için çatık kaşlarımla bakarken o bana pis bir sırıtışla bakıyordu. Utancım yakamı bırakmazken kızarmış yanaklarımla Defne ve Arda'ya döndüğümde Arda'nın "Meliscim, Ediz abi senin büyük sevgilin mi?" diye sormasıyla gözlerim büyüdü. Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemezken Ediz, Kerem ve Buket bana gülüyordu.

Kaşlarım çatılırken kafamı arkaya doğru çevirdim ve Ediz'in karnına sert bir şekilde vurdum. Ediz gülmeyi bırakarak can acısıyla yüzünü buruşturunca bu sefer de Kerem ve Buket'e döndüm ve "Kapayın çenenizi!" diye çemkirdim. Buket ve Kerem tırsarak gülmeyi bıraktığında derin bir nefes aldım ve önüme gelen saçımı kulağımın arkasına atarak Arda'ya döndüm. "Hayır canım, Ediz abin benim büyük sevgilim değil. Hiçbir zaman da olmayacak." dediğimde Defne tatlı bir şekilde dudağını sarkıtarak "Ama siz çok yakışıyorsunuz." deyince tükürüğüm boğazıma kaçtı ve deli gibi öksürmeye başladım. Arda gözlerini büyüterek küçük eliyle sırtıma vururken aynı zamanda da "Meliscim iyi misin?" diye soruyordu.

Öksürüğüm geçtiğinde derin bir nefes aldım ve kafamı sallayarak Arda'ya cevap verdim. Sonra da utançla hafifçe arkama, Ediz'in derin kahverengilerine baktım. Normalde yüzünden alay eksik olmayan Ediz şimdi bana fazla düşünceli bakıyordu. Bir süre göz göze durduktan sonra istemsizce utançtan kızarınca Ediz'in gözleri yanaklarıma kaydı ve yüzünde her zamanki alaylı sırıtmalarından biri oluştu. Onun bu haline bıkkınlıkla göz devirdim ve Defne ve Arda'ya döndüm.

"Ee çocuklar, ne yapmak istersiniz?"

Arda heyecanla "Meliscim el kızartmaca oynayalım mı?" dediğinde bir süre düşündüğümü belli eden sesler çıkardım. Defne ve Arda küçük olduğu için vurduklarında canım acımazdı, Ediz'in ise böyle bir oyunda oynayacağını pek sanmıyordum. Yine de emin olmak için sorarcasına Ediz'e baktığımda bir elini başının altına koydu ve "Beni hiç karıştırma pantercik." diyerek gözlerini kaplattı.

Bu çocuk her seferinde uyumayı nasıl başarabiliyor?! Bir insan uykuyu bu kadar mı sever?!

Oynamaması işime gelirken bu sefer de Kerem ve Buket'e döndüm. Buket heyecanla "Ben oynarım." dediğinde Kerem de "Benim yerim sevgilimin yanı." diyerek oynayacağını belli etti. Buket her zamanki gibi utangaç bir şekilde gülümserken ben de onlara büyük bir gülümsemeyle bakıyordum.

"Siz sevgilimi oldunuz?!"

Defne'den gelen şaşkın nidayla kaşlarımı kaldırarak ona baktım. Üzülmüş gibi görünüyordu. "Ama hani biz, ben büyüdüğümde evlenecektik Kerem aşkım?" Defne'nin söyledikleriyle hepimiz büyük bir kahkaha atarken Ediz huysuz bir sesle "Hani sen benimle evlenecektin prenses." dedi. Defne kafasını ona çevirip "Seni de çok seviyorum Ediz aşkım ama sen Melis ablamla daha çok yakışıyorsun." diye cevap verince gözlerim büyüdü ve yavaşça Defne'nin ağzına vurdum.

"Bir daha öyle bir şey demek yok. Yoksa küserim seninle."

Defne küçük, benimkine benzeyen mavi gözlerini büyüterek "Tamam Melis abla, söz bir daha söylemeyeceğim." dediğinde kafamı sallamakla yetindim. Arda "Siz kızlar amma çok konuşuyorsunuz ya! Bir soru sordum halâ cevap alamadım!" diye sitem ettiğinde kaşlarımı çatarak Ediz'e döndüm ve "Bu çocuk bunları hep senden öğreniyor Ediz." diyerek onu azarladım. Ediz küçük bir kahkaha atarak "Haklı ama." dediğinde Buket, Defne ve ben aynı anda "Hiçte bile!" diye bağırdık.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin