YETİMHANE

Bölüm 12

Multi; biricik Ediz'imiz vaaar
İyi okumalar canlarııım...

İçeri girer girmez üzerimize dökülen bence içinde binden fazla(!) buz olan suyla çığlık attım.

Çok soğuk!

Ben kaskatı kesmiş bir şekilde beklerken yanımdan Ediz'in "Kim yaptı lan bunu?!" diye bağıran sesi yemekhaneyi inletti. 

Kesin kızıl kafalı sürtük yaptı bunu! Ondan başka bulaşan yok ki bize. Ona baktığımda sırıtarak yemek yediğini gördüm. Yemekhanedekilerden ses çıkmayınca Ediz "Bunu yapanı bulursam sikeceğim ebesini bilmiş olsun!" diye tekrara kükredi. Bense o sırada yerdeki yeşil yapraklara bakıyordum. Sanırım suya nane de koymuşlardı.

Ne kadar yaz olsa da vücudum bu kadar soğuk suya dayanamıyordu ve çoktan titremeye başlamıştı. Donuyordum yahu!

Titreyen elimi kaldırarak Ediz'in kolunu tuttum ve "Ed-diz so-soğuk." diye kekeleyerek konuştum. Ediz beni kendine çekerek "Tamam güzelim, ısınacaksın birazdan." diyerek Kerem'e kafasıyla işaret vererek bizi yemekhaneden çıkarttı. Buket de aynı benim gibi Kerem'e sıkıca sarılmıştı ve titriyordu. Hızlı bir şekilde odalarımıza çıktığımızda titreyen ellerimle kapıyı açtım. Biz kapıyı açar açmaz Ediz, Buket ile beni içeri itip "Kızlar hemen sıcak bir duş alın." diye emrederek Kerem'i de kolundan tutup çekti ve kendi odalarına girdi. Onların da üşüdüğü her halinde belliydi.

İçeri girdiğimizde Buket'i banyoya doğru ittim ve "Ben şimdilik iyiyim, hadi sen hemen sıcak bir duş al." diyerek cevap vermesine izin vermeden onu banyoya soktum. Buket duş alırken ben de vücut ısımı yükseltebilmek için odada ileri geri hızlı hızlı yürüyordum. Buket beş dakika sonra duştan çıktığında "Hemen banyoya hadi, yoksa hasta olacaksın." diyerek bu sefer o beni banyoya soktu. Banyoya girer girmez ıslak kıyafetlerimden kurtuldum ve sıcak suyun altına girdim. Bedenim sıcak suyla gevşerken derin bir nefes aldım.

O su gerçekten çok soğuktu!

Vücudumun titremesi iyice geçtiğinde kısa bir duş alarak banyodan çıktım. Odaya döndüğümde Buket saçlarını tarıyordu. Beni fark edince "Ben banyoda saçımı tararım, sen de rahatça giyin." diyerek banyoya girdi. O gittikten sonra hızlı bir şekilde üstümü giydim ve "Buket giyindim gelebilirsin!" diyerek banyoya doğru seslendim. Ben seslendikten sonra Buket banyodan çıkıp yanıma geldi ve ben turuncu tarağımla saçımı tarayıp kuruturken o da aynı şeyi çok sevdiği mavi tarağıyla yapmaya devam etti.

Buket saçını havluyla kuruturken "Sence bunu kim yaptı?" diye sorduğunda ona döndüm ve "Bence Yeliz. Zaten ondan başla bizimle uğraşan yok." diye cevap verdim. Tam o sırada kapı çalınca Buket "Keremler geldi herhalde." diyerek kapıyı açmaya gitti. Ben saçımı tararken arkamdan Buket'in "Öykü?" diyen sesi geldiğinde şaşkınlıkla tarağımı masaya bıraktım.

Öykü mü?

Kapının yanına gittiğimde Öykü çekinerek Buket'e "İçeri gelebilir miyim?" diye sorunca Buket kapının önünden çekilip "Tabii gelebilirsin, geç." diyerek onu içeri davet etti. Öykü içeri geçip Buket'in yatağına oturduğunda ben de merakla ona bakıyordum.

"O suları oraya koyanı biliyorum."

Öykü'nün dediğiyle Buketle ikimizin de gözler büyüdü. Sonra aklıma Ediz ve Kerem gelince "Bir dakika dur." deyip telefonumu alarak rehberde BAY UKALA'yı buldum ve aradım. Ediz telefonu "Söyle pantercik." diye açtığında "Hemen bizim odaya gelmeniz lazım. İkinizin de." diyerek direkt konuya girdim. Ediz, "Tamam kapat, geliyoruz." diyerek telefonu yüzüme kapattığında kaşlarımı çatarak telefona baktım ve "Hem kapat diyor hem yüzüme kapatıyor ya!" diye sitem ettim. Kızlar benim bu halime gülerken kapı çalınca ayağa kalktım ve kapıyı açar açmaz Ediz'i azarladım.