Bölüm 22

6.6K 294 88
                                    

Multide; Melis ve Ediz'in gözleri var.
İyi okumalar canlarım...

Aşağı indiğimizde hepimiz sofraya oturduk ve yemeğimizi yemeye başladık. Ediz ve ben diğerlerinden fazla yerken Kerem ve Buket bize sırıtarak bakıyordu ama onlar umrumda değildi çünkü gerçekten çok acıkmıştım. En sonunda tabağımdakileri bitirerek arkama yasladım ve peçeteyle ağzımı sildikten sonra "Elinize sağlık. Çok lezzetli olmuş." dedim. Ediz, Kerem ve Haluk abi "Afiyet olsun." diye cevap verdiğinde gözlerimiz Buket'le kesişti. Tam ikimiz softayı toplamak için ayaklanmıştık ki Neşe abla "Bırakın kızlar, yardımcılar halleder."  deyince omuz silktik. İçeri girerken karnımı tutup "Çok doydum." dediğimde Kerem beni kolunun altına aldı ve "Dünyaları yedin sarışınım, normal." diyerek benimle alay etti. Sinirle Kerem'in karnına vurduğumda bizimkiler gülmeye başlayıncaya gözlerimi kısarak Ediz'e döndüm.

Aynı miktarda yemiştik yahu!

Buket sanki iç sesimi duymuş gibi Ediz'e dönüp alayla "Sen ondan daha fazla yedin Ediz." deyince büyük bir kahkaha attım. Ediz Buket'i kolunun altına çekip "Öyle mi Buket Hanım?" diye sorarak burnunu sıkarken Buket de kıkırdıyordu.

Pozisyonlarımız hiç bozmadan dördümüz de kendimizi koltuğa bıraktık. Neşe abla ve Haluk abi yanımıza gelip karşımıza oturunca Buket'e dönüp "Gitsek mi artık? Geç oldu." diye sordum. Buket kafasını bana çevirmiş cevap veriyordu ki Haluk abi araya girerek "Bu akşam burada kalıyorsunuz çocuklar. İtiraz yok." dedi. Buket, Haluk abiye dönerek "Biz size yük olmasaydık." deyince Neşe abla kınayan bir sesle "Ne yükü Buketcim. Biz size burada bir oda ayarlarız. Bir sür boş odamız var." dedi. Ben "Hiç gerek yoktu." dediğimde Kerem beni daha çok kolunun altına çekti ve "Bunu ben de demiştim ama şimdi burada bir odam var. O yüzden hiç boşuna uğraşma sarışın." diyerek güldü. Ben ona gülerken Ediz "Kızlar bizimle yatar. Alışığız zaten." diyerek araya girdi. Haluk abi kaşlarını çatarak "Olmaz öyle şey, ben Buket ve Melis'e oda hazırlattım zaten." dedi ve bize döndü. "Aynı odada kalsanız sorun olmaz değil mi kızlar? Ama istiyorsanız ayrı odalar hazırlatabilirim."

Buketle aynı anda "Sorun değil." dediğimizde Haluk abi de memnunca kafasını salladı ve ayağa kalkarak "Ben bu gün erkenciyim. Yarın sabah şirkete gitmem gerekiyor." dedi ve "E malum bazen Haluk Çınar olmam gerek." diye ekleyerek bana göz kırptı. Aklıma hastanede söylediklerim gelince utanarak kafamı Kerem'in göğüsüne gömdüm. Diğerleri bana gülerken Haluk abiden sonra Neşe abla da ayağa kalktı ve "Ben de yatayım çocuklar, yarın okula gitmem gerek." dedi.

"Okul mu?"

Buketle aynı anda sorduğumuz soruya Neşe abla gülümseyerek "Ben matematik öğretmeniyim de. Şimdi tercihler falan var, o yüzden gitmeliyim." diye açıklama yaptı. Açıklamadan sonra Buket Ediz'e döndü ve "Allah sabır versin kardeşim." dedi. Ediz gülerek kolunun altındaki Buket'in burnunu sıkarken Neşe abla ve Haluk abi de yukarı çıkmıştı. Bizimkilere bakıp "Biz de film izleyelim madem." dediğimde Ediz kalkıp filmlerden bir tane seçerken Buket "Korku filmi olmasın." dedi. Ben de kafamı sallayarak ona katıldığımı belli ettim ve Kerem'in göğüsünde iyice yayıldım.

Ediz filmi seçerek yanımıza geldi ve oturarak Buket'i tekrar kolunun altına aldı.

Film güzel bir filme benziyordu...

***

Filmin sonlarına doğru Kerem başını omzuma koyunca kafamı çevirerek ona baktım. Gözleri açık olsa da uykusu olduğu besbelliydi. Kafamı sağa çevirip yanımdaki Buket'e baktığımda Ediz'in göğüsünde mışıl mışıl uyuduğunu gördüm. Onu uyandırmamak için kısık bir sesle "Ediz." dediğimde Ediz gözlerini filmden alarak bana çevirdi. "Buket uyumuş, onu odasına taşısana." dediğimde Ediz kafasını Buket'e çevirdi ve ona küçük bir gülümsemeyle bakarak kucağına aldı.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin