Bölüm 50

3.8K 214 128
                                    

Selam aşkımlar! Nasılsınız? İnşallah hepiniz iyisinizdir. Yeni bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Bu arada multide; bir şarkı var. Sözlerinin türkçesi bölüm için pek uygun değil ama melodi olarak çok hoşuma gittiği için ekledim. İsterseniz açarak okuyabilirsiniz. Açacağınız yeri belirteceğim.
İyi okumalar canlarım...

Saçlarımın arasındaki el yavaş yavaş uykumun açılmasına sebep olurken mırıldanarak kafamı Ediz'in göğüsüne daha da gömdüm. Yüzde doksan beş başımın altındaki şey oydu çünkü. Küçük bir kıkırtının ardından saçlarımın arasına hissettiğim öpücük gülümseme sebep oldu.

"Kalkalım mı artık pantercik? Kahvaltıya yetişemeyeceğiz."

Ediz'in beni uyandırma çabasına burun kıvırıp tam aç olmadığı söyleyecektim ki guruldayan karnım buna engel oldu. Karnımın sesiyle kahkaha atarken beni kendine daha çok çekti ve sevecen bir ses tonuyla "Acıkmış mı benim panterciğim?" diye sordu. Kafamı kaldırıp gözlerimi araladığımda o muhteşem gülümsemesiyle karşılaşınca ben de gülümsedim. Sabah sabah nasıl bu kadar göz alıcı olabiliyordu?

Birden gelen cesaretle uzanıp dudağının kenarı sayılabilecek bir noktayı öptüğümde kalbim yerinden çıkacak gibiydi ve nefes alışverişlerimi kontrol edemiyordum. Ediz'in yüzündeki gülümseme yavaş yavaş solarken yüzünde şaşkınlığın izleri bariz bir şekilde belliydi. Elimin altındaki hızlanan kalp atışları ise benim kalp atışlarıma eşlik ediyordu. Ediz'in hızlı bir hamlesiye birden kendimi onun altında bulunca gözlerim yuvalarından fırlayacak kadar büyüdü. Kalbim artık o kadar hızlanmıştı ki atışları bile sayılmıyordu. Nefes alışverişlerimin hızlanmasını geçin artık nefes alamayacak durumdaydım.

Ediz fısıltı gibi çıkan sesiyle "Bunu neden yaptın?" diye sorduğunda kekeleyerek de olsa cevap verdim. "B-bilmiyorum." dedikten sonra derin bir nefes alarak devam ettim. "Gülüşün çok güzeldi. Ben de gülüşünden öpmek istedim ama bunu yapamazdım. B-ben de-" Ediz lafımı bölerken vücudumun uyuştuğunu hissettim. Alev alan bedenim yavaş yavaş gevşerken gözlerimi kapattım. Ardından "Yanlış bir şey yaptım değil mi?" diye mırıldandım. Dudaklarını alnımdan çekmeden son bir öpücük kondurduktan sonra üzerimden kaktı ve yanıma yatarak beni kollarının arasına çekti. Kafam sıcak göğsüne düşerken halâ kalp atışlarının benimkilere eşlik ettiğini fark ettim.

"Hayır pantercik. Sadece bunu beklemiyordum. Ayrıca biraz daha konuşmaya devam etseydin ben yanlış bir şey yaparak benimle bir daha konuşmamana sebep olabilirdim. İşte bu beni bitirirdi. Sesini duymadığım gülüşünü görmediğim bir ana bile dayanamazken benimle bir daha hiç konuşmamana katlanamazdım."

Ediz'le bir daha konuşmama düşüncesi kalbimin yanmasına sebep olurken kollarımı sıkıca beline dolamakla yetindim. Bu sırada kapı açılınca kafamı o tarafa çevirdim. "Uyanın ba- Oo bizimkiler zaten çoktan uyanmış." Kerem'in sesiyle gülerek yerimden doğruldum ve Ediz'i dürtükleyerek onunda kalkmasına sebep oldum. Ediz oflayarak yattığı yerden doğrulurken Buket'in asık yüzü dikkatimi çekti. Bir şey mi olmuştu acaba?

(İstetenler şarkıyı burada başlatabilir.)

Buket bir kaç adım öne çıkarak "Biraz konuşabilir miyiz?" dediğinde bedenim sebepsizce titredi. Nedense konuşacağı şeyin pek de iyi olduğunu sanmıyordum.

"Konuşalım tabii gamzelim."

Buket kafasını sallayarak yatağına oturduğunda Kerem de onun yanına oturdu. Onun yüzünde de tedirginliğin izleri vardı. Buket'in birden gözleri dolunca telaşla yerimde öne kaydım ve "Buket kötü bir şey mi oldu?" diye sordum. Eliyle gözlerini silip "Şimdi ben konuşacağım ve siz sözüm bitene kadar beni bölmeyeceksiniz tamam mı?" dediğinde istemsizce yanımdaki Ediz'in kolunu tutarak kafamı salladım.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin