YETİMHANE

Bölüm 11

Hepinizin kurban bayramı mübarek olsun canlarım 😘 Multide; gamzeli kızımız var.
İyi okumalar...

Gözlerimi araladığımda ilk gördüğüm şey odada bir oraya bir buraya koşuşturan Buket olunca telaşlanmadan edemedim.

N'oluyor ya yangın falan mı çıkıtı?!

"Buket!"

Buket birden yerinden sıçrayarak bana döndü ve "Sen ne zaman uyandın?" diye sordu. Telaşla ayağa kalkarak "Şimdi uyandım da sen niye deli danalar gibi koşuşturuyorsun odada?" diye cevap verdiğimde yerinde zıplayarak küçük bir çığlık attı. Kötü bir şey olduğunu düşünerek "Buket kötü bir şey mi oldu? Birine mi bir şey oldu yoksa? Kerem mi? Ediz mi? Kızım söylesene?" diye telaşla soruları sıraladım. Buket kafasını sallayarak "Hayır. Kerem bana faceden arkadaşlık yollamış!" diyerek tekrar yerinde zıplamaya başladı.

Cevabıyla ona boş gözlerle baktım ve yatağımdan yastığı alarak sert bir şekilde ona fırlattıp "Gerizekalı! Birine kötü bir şey oldu sandım!" diye bağırarak banyoya girdim. Arkamdan da kapıyı çarparak kapattım. Aynanın karşısına geçip elimi kalbime koydum ve sakinleşmeyi bekledim. Buket sevinme işini o kadar çok abartmıştı ki neredeyse biri ölmüş gibi davranıyordu. Ben de Ediz veya Kerem'e bir şey oldu sanmış ve gerçekten çok telaş yapmıştım.

İçeriden Kerem'in "Buket ne oluyor?" diye sesini duyduğumda şaşırmadan edemedim. O niye gelmişti ki?

"Melis'e mi bir şey oldu yoksa?"

İçeriden Ediz'in sesi de gelince birden başıma bir ağrı saplandı ve gözümün önünden birkaç görüntü geçti ama her şey çok bulanıktı. Sonra aklıma dün akşam rüya gördüğüm geldi. Sanki benim için çok önemli bir rüyaydı ama ne gördüğümü bir türlü hatırlayamıyordum.

Yüzümü yıkadıktan sonra odaya döndüğümde ilk gördüğüm şey Ediz'in yüzü olunca başıma tekrar büyük bir ağrı saplandı. Bu ağrıyla gözlerimi kapatarak duvara tutundum.

"Pantercik iyi misin?"

Büyük bir acı daha ve bulanık görüntüler... Bu sefer dayanamayarak küçük bir çığlık attım. Biri hemen beni kollarını çekti ve "Melis n'oluyor?" diye konuştu. Görüntüler aklıma hücum ederken. Ediz'i tüm gücümle itip "Ediz sus!" diye bağırdım. Onun sesi işleri daha çok güçleştiriyordu ve yaşadığım bu saçma, anlamsız şeyi daha kötü bir reddiye getiriyordu.

Gözlerim kapalı ağlarken ve çığlık atmamak için kendimi zor tutarken tekrar biri beni sardı. Onu da itmeye çalışınca sıkıca kollarımı tuttu ve "Sarışınım, benim." diyen Kerem'in sesi doldu kulaklarıma. Onu itmeyi bırakıp alnımı Kerem'in göğüsüne yasladım ve görüntülerden kurtulmak istercesine "Kerem başım!" diye bağırdım. Kerem beni sıkıca sardı ve "Melis neler oluyor? Korkmaya başladım." diye telaşla konuştu. Ona sıkıca tutundum ve görüntülerin bitmesini bekledim.

Bütün rüyamı hızlı bir şekilde baştan yaşayınca başımda bir rahatlama oldu. Derin bir nefes alarak kendimi saldım ve yere bıraktım ama ben yere düşmeden Kerem beni kendine çekti ve ikimiz birlikte yere oturduk. Sonunda gözlerimi açabildiğimde Kerem yüzümü ellerinin arasına aldı ve "Sarışınım iyi misin?" diye sordu. Ona rahatlaması için küçük bir gülümseme gönderdim ve "İyiyim şebeğim." dedim.

Kerem derin bir nefes alarak beni kendine çekip sıkıca sarılınca ben de sıkıca kollarımı onun boynuna doladım. Buket korktuğunu belli eden sesiyle "Az önce ne oldu öyle?" diye sorunca ne kadar ona kızgın olsam da şimdi düzgün düşünmenin verdiği rahatlıkla "Akşam bir rüya görmüştüm, sanki benim için çok önemli bir şeydi ama ben bir türlü hatırlayamıyordum. Rüyamda Ediz de vardı ve onun sesini duydukça yüzünü gördükçe rüyamı hatırlamaya başladım ama her şey aklıma çok hızlı yüklendiği için başım çok ağrıdı." diye açıklama yaptım.