Bölüm 42

4.4K 235 64
                                    

Selam millet! Multide; Melis var.
İyi okumalar...

Uykumun yavaş yavaş dağılmasıyla burnuma dolan mis gibi Ediz kokusu gözlerimi açmadan gülümsememe sebep oldu. Bir gün bile ayrı kalsam özlüyordum işte.

Gözlerimi yavaş yavaş aralarken onu rahatsız etmeyecek şekilde kafamı kaldırdım. Hareketlenmemle Ediz'in belimdeki kolları sıkılaşırken kıkırdamadan edemedim. Kafamı iyice kaldırıp yüzüne baktığımda uykusuzluktan dolayı çökmüş ve kararmış göz altları yüzümdeki gülümsemenin yavaş yavaş yok olmasına sebep oldu.

Sabah annem bizi uyandırdığında odadan hızla çıkmış ve elimden geldiğince sessiz onların yattığı odaya girmiştim. Kerem horul horul uyuyorken -ki bu fazla uzun sürmemişti- Ediz eline telefonunu almış bir şeylerle uğraşıyordu. O odaya girmemle yattığı yerden doğrulurken benim yüzüm kabus gördüğünü anlamamla asılmıştı. Bunu anlayan Ediz'in yüzündeki gülümseme ve inanmam sebebiyle 'Sadece uyku tutmadı pantercik. Yerimi yadırgadım o kadar." diye yalan söylemesi gülmeme sebep olmuştu.

Bana yalan söyleyemediğini halâ anlayamamıştı.

Ben onun yüzünü ezberlemek istercesine incelerken birden bire "Biliyorum pantercik, çok yakışıklıyım ama bakmasan mı artık? Uyuyamıyorum da." demesiyle gözlerim büyüdü ve kafamı hızla onun göğüsüne geri yerleştirdim.

Uyuyormuş gibi yapsam yer miydi acaba?

Ediz yakalanmamla verdiğim tepkiye kahkahalarla gülerken göğsünde olan başım aşağı yukarı hareket ediyordu. Keyfinin yerinde oması benim de keyfimi yerine getirirken kafamı kaldırarak bilmiş bir şekilde "Sen beni hep izliyorsun. Ben bir şey diyor muyum?" diye sordum. Ediz utanıp çekinmek yerine alayla sırıtarak "Ben senin çirkin suratını ne diye izleyeyim pantercik?" diye sorduğunda ben de alayla sırıttım ve "Sen kendini yakışıklı sanıyorsun herhalde? Ayna getireyim mi?" diye sordum. Yüzündeki ukala gülümseme yok olmazken içimden sitem etsem de dışarıya belli etmiyordum.

Yahu bu çocuk niye hiçbir şeye bozulmuyor?!

"Benim de sana gözlük getirmem lazım galiba. Bu yakışıklılığı fark edemediğine göre. Ya da istersen takıldığım kızlara sorabilirsin. Onlar beni yakından tanırlar."

Yüzümdeki sırıtma yavaş yavaş yok olurken istemsizce kaşlarım çatıldı."Bana ne senin sürtüklerinden be!"diye çemkirirken hızla yattığım yerden doğruldum. İçimi nedenini bilmediğim bir sinir kaplamıştı. Ediz kollarımdan tutarak beni tekrar göğüsüne çekti ve güldüğünü belli eden sesiyle "Sen beni kıskandın mı pantercik?" diye sordu. Sorduğu soru bir süre beni düşündürürken ne düşündüğümü fark ederek hızla kafamı iki yana salladım ve ona her zaman verdiğim cevabı verdim.

"Ben senin neyini kıskanayım Ediz?"

Ediz "Ooo, demek bay ukala değil de Ediz. Demek ki pantercik baya kızmış." derken kafamı kaldırarak ona baktım ve "Hiçte bile!" diye sitem ettim. Ediz bana gülerken sinirle omzuna vurdum ve "Uykunu almışsın anlaşılan." diyerek iğnelemede bulundum.
Ediz'in kahkahası yavaş yavaş dururken yüzünde sıcak bir gülümseme oluştu ve kafasını saçlarıma gömerek içine derin bir nefes çekti. Gözlerimiz tekrar buluşurken "Bu koku olduğu sürece uykumu her zaman alırım pantercik." deyince yanaklarım anında kızarmaya başladı. Utancım iyice gün yüzüne çıkarken kurtarıcım, "Uyanın artık çifte kumrular!" diyerek içeri giren Kerem oldu.

Onun içeri girmesiyle hızla yataktan doğruldum ve "Uyandık be bağırma." diyerek ona sataştım. Kerem bir süre yüzümü inceledikten sonra sırıtarak "Yanaklardan belli zaten. Uyanmışsınız da, Ediz seni utandırmaya zaman bile bulmuş." dedi. Kaşlarım çatılırken yanından geçerek koluna sert bir tane geçirdim ve acıyla bağırmasına sebep oldum.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin