Bölüm 40

4.8K 236 75
                                    

İyi okumalar canlarım...

Yan taftan gelen seslerle gözümü televizyondan alarak kapıya çevirdim.

"Anne ya daha yeni geldim ben eve! Ne temizliği?!"

Melis odaya söylenerek girdi ve karşımdaki tekli koltuğa oturarak Tuğçe ablaya döndü. Tuğçe abla kaşlarını ciddiyetle çatarak "Seni oraya biraz adam ol diye gönderdik Melis. Halâ üşengeçsin! İki gün sonra bayram farkındaysan, tabii ki temizlik yapacağız!" derken Kaan abi sert sesiyle araya girdi.

"Tuğçe bırak kız nefes alsın biraz! Doğru söylüyor, yeni geldi daha!"

Tuğçe abla sinirle Kaan abiye dönerken Buket ve Kerem telaşa onları izliyordu. Melis'in bakışları ise bu kavganın büyüyeceğini biliyormuş gibiydi. Tuğçe abla "Kaan sen her şeye karışma! Hep sen şımartıyorsun zaten bu kızı! O yüzden böyle hazıra alışık!" diye bağırdığında Kaan abi kaşlarını çatmış bir şekilde "Çok şükür senin gibi temizlikle kafayı yememişim ben. En azından akıl sağlığım yerinde." diyerek karşı ataktan çekinmezken Melis araya girdi. 

"Yeter!"

Hepimiz ona dönerken o gözleri dolmuş bir şekilde bir annesine bir babasına bakıyordu.

"Yeter ya! Birbirinize laf atsanız ne olur atmasanız ne olur! İkinizde aynı boksunuz! Bir kere ya! Bir kere beni düşünün! Bir kere 'Kızımız üzülüyor mu?' diye düşünün!"

Melis'in gözlerinden yaşlar akmaya başlarken sinirle ayaklandı. Kaan abi sesini ciddileştirip "Melis düzgün konuş." diyerek onu uyarırken Melis sahte bir kahkahayla ona döndü ve "Pardon ya. Annemle babam daha birbirleriyle düzgün konuşamıyorlar da, ben de onlardan öğrendim böyle konuşmayı!" diyerek alayla cevap verdi. Sonra da parmağını tehditkarca sallayarak hızlanan gözyaşlarıyla "Sizin beni rezil etmeye hakkınız yok!" diye neredeyse çığlık attı. Hepimiz sessizce bu aile içi olaya şahit olurken Melis "Yeter artık! Bıktım sizden!" diye bağırarak sinirle odadan çıktı.

Yan odadan kapı çarpma sesi gelirken ben de hızla ayaklandım ve onun peşinden gittim. Kerem ve Buket de arkamdan geliyordu. Bizim arkamızdan Kaan abi ve Tuğçe abla bağrışmaya devam ederken hızla Melis'in odasına girdim. Melis odaya girmemizle akan gözyaşlarını silerek kapıyı işaret etti ve "Çıkın dışarı!" diye bağırdı. "Kimseyi görmek istemiyorum çıkın!"

Şu an sinirli ve üzgün olduğunu biliyordum ve onu bu şekilde deli gibi ağlarken yalnız bırakmaya hiç niyetim yoktu. Hızla arkamı döndüm ve Melis'e korkuyla bakan Kerem'le Buket'e "Siz çıkın ben onu sakinleştiririm." dedim. Onalar kafalarını sallarken Melis halâ yan odada bağrışan anne babasına hitaben "Kapatın artık çenenizi!" diye bağırdığında "İçeridekileri de susturun." diye ekleyerek onları odadan çıkardım.

Kapıyı kapatırken Melis "Ediz çık dışarı!" diyerek beni kovunca hızla yanına gittim ve hiçbir şey demeden ağlayan panterciği kollarımın arasına aldım. Onun şu an hissettiği şeyi çok şeyi biliyordum. Aslında ailesinin kavgasına değil de bunu bizim yanımızda yapmalarına kızmıştı. Bir aydır arada gördükleri kızlarını hiç umursamadan tekrar kavga etmeleri Melis'i kızdırmıştı.

 Bir aydır arada gördükleri kızlarını hiç umursamadan tekrar kavga etmeleri Melis'i kızdırmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin