Bölüm 3

9.4K 424 129
                                    

Multi aşırı tatlı değil mi ya? Bence kesinlikle öyle 😍
İyi okumalar canlarım...

"Melis ya uyan artık lütfen!" diyerek kolumu dürten Buket yüzünden güzel uykum benden kaçarak uzaklaşırken "Melis kadar başına taş düşsün Buket, ne var?!" diyerek gözlerimi açtım Buket bıkkınlıkla oflayıp "Kızım yarım saattir seni uyandırmaya çalışıyorum. Senin yüzünden kahvaltıya geç kalacağız." diyerek kolumu neden yerinden kopartırcasına dürttüğünü açıklamış oldu. Onun bu açıklamasıyla büyük bir of çekerek yatağımdan kalktım ve banyoya doğru ilerlemeye başladım. Tuvaletimi yaptıktan sonra aynanın karşısına geçip kendime baktım.

Allah'ım bakmaz olaydım!

Dün akşam tepede topuz yaptığım sarı saçlarım dağılmış, resmen kuş yuvasına dönmüştü. Normalde hep içi ışıldayan mavi gözlerim şimdi uykusu elinden alındığı için kısık ve sinirli bir şekilde bakıyordu ve gerçekten rezalet bir durumdaydım. 

Çeşmeyi açıp ayılmak için buz gibi suyu birden yüzüme çarpınca çok sevdiğim mavi gözlerim büyük bir şok dalgasıyla açıldı. Kendime geldiğimde düşündüğüm ilk şey ise Buket'in benim bu halimden korkup korkmadığıydı. Kendi kendime gülerken kafamdaki kuş yuvasını büyük bir zahmetle çözdüm ve banyoda bulunan turuncu tarağımla saçımı taramaya başladım.

Çok sevdiğim bir kitapta ana karakter turuncuyu o kadar güzel anlatıyordu ki o zamandan beri bu renge bir zaafım vardı ve neredeyse her şeyim turuncu ve maviydi. Maviye olan sevdam ise denizi çok sevmemden kaynaklanıyordu. Zaten benim sevdiğim renk de sürekli değişiyordu ama neyse.

Hafif dalgalı sarı saçlarımı sonunda bir şekle sokabildiğimde aynada kendime kocaman gülümsedim ve en sevdiğim şeyi yaparak işaret parmağımı gamzeme soktum. Benimde iki yanağımda gamzem vardı ama Buket'in gamzeleri kadar kocaman değildi. Daha çok tam işaret parmağımın içine girebileceği boyut ve derinlikteydi. Oysa Buket'in gamzeleri neredeyse bütün yanağını kaplıyordu, bu yüzden onun gamzelerine gerçekten bayılıyordum.

Odaya geri döndüğümde Buket'i aynanın karşısında saçlarını düzleştirirken buldum. "Hayırdır gamzelim ne bu hazırlık?" diye sorduğumda kaşlarını kaldırarak bana bakıp "Gazelim?" diye sorarcasına konuştu.

Sorması normaldi çünkü ona ilk defa böyle hitap etmiştim.

Omuz silkerek "Çok güzel gamzelerin var ve ben kesinlikle onlara bayılıyorum. O yüzden sen artık benim gamzelimsin." diye açıklama yaptığımda küçük bir kahkaha attı ve "İltifatların için teşekkür ederim mavişim." diyerek sevecen bir şekilde göz kırptı. Onun az önce attığı kahkahanın aynısından ben de atarak "Mavişim ha? Sevdim bunu." dedim. Bu sırada Buket'in arkadaki saçlarıyla cebelleştiğini görünce yanına gidip "Ver ben yaparım." diyerek elinden düzleştiriciyi aldım ve arkadaki saçlarını düzleştirmeye başladım.

"Ee ne bu hazırlık? Yanlış hatırlamıyorsam bu gün aktivite günü değil."

Yaz tatilinde olduğumuz için ayda iki yada üç gün değişik aktiviteler yapılıyormuş. Bu benim işime geliyordu çünkü gerçekten yaz tatilinde çok canım sıkılıyordu.

Ben başka bir saç tutamına geçerken Buket "Hiiç, içimden geldi öyle." diye cevap verdi. Sanki ben onun ne için bu kadar süslendiğini bilmiyordum. Alaylı bir sesle "Kerem için hazırlanıyorum demiyor da neymiş canı istemiş." diyerek güldüm. Buket sitem eder gibi "Of Melis ya!" diyerek utangaç bir şekilde gülümseyince yüzümdeki gülümseme daha da büyüdü. Sonra aklıma gelen gerçekle gözlerim sinirle kısıldı ve aynada Buket'in gözlerini buldu.

"Sen bu sabah sırf bu yüzden erken kaldırdın değil mi kız beni?"

Sorduğum soruyla Buket çaktırmadan daha doğrusu çaktırmadığını sanarak dudağını ısırdı ve "Yok canım ne alakası var." diye inanmadığım bir ses tonuyla cevap verdi. Ben de ona aynı şekilde bakamaya devam ederek "Ya kesin öyledir." diye inanmadığımı belli eden bir cevap verdim ve tehditkar bir sesle "Yakayım mı kız şimdi saçını?" diye ortaya basit bir tehdit savurdum. Buket'in gözleri telaşla büyürken "Hayır ya, bir daha seni uyandırmayacağım söz." diyerek paniklemiş bir ses tonuyla cevap verdi.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin