Bölüm 29

5.3K 270 199
                                    

Multide; Biricik Keremciğimiz var.
İyi okumalar...

"Bilmem ki. Daha önce hiç aşık olmadım."

Ediz bir süre gözlerime baktıktan sonra gülerek beni kendine çekti ve saçlarımı karıştırarak "Çok bilmiş bir panterciksin." diye söylendi. Gülerek elinden kurtulamaya çalışırken Ediz'in eli yarama çarpınca "Ah!" diyerek geri çekildim. Ediz anında benden uzaklaşıp "Hay ben benim elimin ayarına..." diye söylendi ve yaramı kontrol ederek "İyi misin pantercik?" diye sordu. Gülümseyerek kafamı salladım ve "Biraz acıdı sadece." diyerek ona cevap verdim. Ediz başını sallayarak alnıma kocaman bir öpücük kondurdu ve ayaklanarak bana elini uzattı.

"Hadi gidelim. Keremler yan odada bizi bekliyor."

Bir süre düşünceli bir şekilde Ediz'in eline baktım. Onun elini tuttuğumda kendimi garip hissediyordum. Bu da yetmezmiş gibi herkes bizi sevgili sanıyordu. Kafamı kaldırarak gözlerimi Ediz'in gözlerine çevirdiğimde bana beklentiyle baktığını gördüm. Kendi kendime 'Bana ne ya milletten, ben sevdiğim ve istediğim şeyleri yaparım.' diye düşünerek elimi Ediz'in geniş elinin içine bıraktım. Ediz elimi sıkıca kavrayarak beni kendine çektiğimde ben de hızla yerimden kalktım ve ona doğru zıpladım.

Bu hızlı kalkış hoşuma giderken kıkırdadım ve ellerimizi ileri geri sallayarak kapıya doğru ilerlemeye başladım. Ediz salladığım ellerimizi durdurarak "Sen çocuk olabilirsin ama ben değilim pantercik." diye söylendiğinde gözlerimi devirerek ona baktım ve "Huysuz dedeler gibisin Ediz." diye isyan ettim. Ediz bana bakmadan dudağının kenarıyla sırıtırken onun bu tatlı haline ben de sırıttım ve odadan çıkarak kapıyı kapattım. Dışarı çıkmamızla karşıdan gelen Hakan bizi fark edince duraksadı ve gözleri kenetli ellerimize kaydı. Utanarak Ediz'in elini bıraktığımda Ediz tekrar uzanarak elimi tuttu ve beni hızla çekerek odasına neredeyse fırlattı.

Onun bu sert hareketiyle hızla odaya girdiğimde kendi ayağıma takılarak dizlerimin üstüne düştüm. Bizim içeri girmemizle Kerem ve Buket ayaklanırken ben hiç yerden kalkmadan Ediz'e doğru döndüm ve gözümün önüne gelmiş saçlarımı çekerek şaşkınlıktan büyümüş gözlerimle ona baktım. Ediz sinirle bir ileri bir geri yürürken yerde şaşkınca oturan bana baktı ve bağırmaya başladı.

"Ne elimi bırakıyorsun lan?! O piç görmesin diye mi?! Görürse..."

Sesiyle yerimden sıçrarken Ediz son cümlesini yarım bırakarak yüzünü sıvazladı. Kendi kendine mırıldanırken ne dediğini anlamaya çalışsam da duyamıyordum. Ediz hızla üstüme gelmeye başlayınca korktuğumu belli eden sesimle "Ediz..." diye mırıldandım. O bana ulaşmadan Kerem önüne geçerek onu tuttuğunda Buket de yanıma gelerek beni yerden kaldırdı. 

Ediz Kerem'in onu tutmasıyla daha çok sinirlenirken "Ne tutuyorsun lan beni?! Yerden kaldıracaktım sadece! Ne tutuyorsun?! Niye hepiniz Melis'e zarar verecekmişim gibi davranıyorsunuz?!" diye bağırdı ve arkasını dönerek hızla odadan çıktı. O Odadan çıkarken arkasından "Ediz dur!" diye bağırsam da beni dinlememiş ve odadan kapıyı çarparak çıkmıştı.

Gözümden akan yaşları sildim ve telaşla Kerem'e dönerek "Kerem peşinden git lütfen, kendine bir şey yapmasın." dedim. Kerem derin bir iç çekti ve "Şu an onun yanında olmam onu daha çok sinirlendirir sarışın." diyerek bana cevap verdi.

Çaresizlikle saçlarımı çekiştirdim ve Ediz'in yatağına oturup şaşkınlıkla mırıldandım.

"Neden bu kadar kızdı ki?"

Ediz'den

Koridorda sinirle yürürken aklımda Hakan'ın söyledikleri dolanıyordu. O piçi ilk gördüğüm yerde iyi bir benzetecektim.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin