Yalan mı?

9.5K 484 36
                                    

Hava kararmıştı. Göl kenarında sadece cırcır böcekleri kurbağalar ve biz kalmıştık. Emir karşımda oturuyor ve bana daha önce hiç görmemiş gibi bakıyordu. Ay ışığında öldürücü derece de yakışıklıydı. Bu adam benim kocamdı yani sahte kocam. An itibariyle çokta sahte sayılmazdı aslında yarım saat önce bana aşık olduğunu söylemişti.  Emir'in bana aşık olabileceğini aklımdan bile geçirmezdim. Ya ben? Bende onu seviyordum elimde olmadan onu ilk gordugum günden beri etkilenmiş ama her şeyi için de saklamistim. Hep hircinliklarimla duygularımı örtmüş kendime bile söylemeye korkmuştum.

Emir'e olan duygularım hiç bir şeyi değiştirmeye yetmiyordu ama ona güvenmiyordum ve asla güvenemezdim. Ona karşı olan zaafımı belli etmemeliydim eğer bunu öğrenirse ona asla karşı koyamazdım.

"Nisan bir şey söylemedin ?"

Emir'in sesiyle düşüncelerimden arınmıştım."

"Ne hakkında ?"

"Sana aşık olduğumu söyledim ama sen hala bir cevap vermedin."

"Emir ben sana güvenmiyorum."

"Neden?"

"Neden mi? Çünkü ne istediğini bilmiyorsun Emir. Beni elde ettikten sonra da başka bir şey isteyeceksin. Etrafımız da elinden geçmeyen kız yok nerdeyse, benim yanım da defalarca başka kızlarla yakınlaştın, Eski sevgilini gördüğün de soluğu hemen onun yanında aldın beni umursamadın bile şimdi geçmiş karşıma bana aşık olduğunu söylüyorsun Emir. Sana nasıl güvenebilirim."

"Onların hepsi saçmalıktı Ni-"

"Açıklama yapmana gerek yok Emir. Ben her şeyi görebiliyorum. Kendine yeni bir eğlence arıyorsun ama ben senin yeni eğlencen olamam. "

Emir kaşlarını hafifçe çatmış bir şekilde beni dinliyordu. Benden duymak istediklerinin bu olmadığını biliyordum bende kemdimden başka cümleler duymak istiyordum ama olmuyordu.

"Nisan ben seni öptüğümde ilk defa bana karşılık verdin. Kendine engel olmayı bırak artık."

Emir'in utandırıcı sözlerinden sonra gözlerimi kaçırmıştım. Yerimden kalkıp gökyüzüne biraz baktıktan sonra gözlerimi tekrar Emir'e çevirdim. "Eve gidelim artık."

"Tamam dediğin gibi olsun ama konuyu böyle kapatamazsın tekrar konuşacağız.

"Peki."

****

Eve girdiğimiz de Aydan hanım ve Bedrettin bey'in salondan sesleri geliyordu. Selam vermek için yanlarına gittik. Emir annesinin yanına oturup onu yanagından öpmüştü. Bende boş koltuğa kurulmuştum. Bedrettin bey okuduğu kitabı ve yakın gözlüklerini çıkarıp yanında ki sehpanın üzerine bırakmıştı. Gözgöze geldiğimizde "Nasılsın ? diye sordu. Aydan hanımın gözleri üzerim de dolaşmaya başlamıştı. Yaydığı negatif enerji beni germeye yetiyordu. Bedrettin bey'e odaklanmaya çalıştım. "İyiyim siz?"

"Bende iyiyim. "

"Okullar açılıyor.."

Bedrettin beyle okul muhabbetimiz devam ederken zil calmıştı. Biraz sonra hizmetli kız yanımıza gelmişti. Tam agzını açıp "efendim dünürünüz olduğunu söyleyen birisi geldi. İceri alı-" lafını bitiremeden Hamdi içeri girmişti.

"Selamın aleyküm. Oooo enişte naber ya."

Emir sende nerden çıktın gibisinden Hamdiye bakarken Hamdi boş duran ikili koştuğa oturmuş bacak bacak üzerine atmış tesbihinide eline almış sallıyordu. Bol joleli saçları ve kahverengi deri ceketiyle herzamanki Hamdiydi. Yüzünün bazı yerlerin de morluklar vardı.Yine rahat duramamış serserilerle kavga etmişti heralde.Aydan hanım çatık kaşlarıyla Hamdi 'nin gelmesinden hiç memnun olmadığını belli etmişti.

"Bu saatte misafir beklemiyorduk. "

Hamdi pervasızca dudağının sağ tarafıyla güldü. "Ben misafir sayılmam teyze." Aydan hanımın yukarı doğru yay gibi gerilen kaşlarını gördüğümde gülmemek için başka taraflara bakmıştım. Hamdi'nin ona teyze demesine fena bozulmuştu.

"Kardeşimi özledim ne durum da diye bir bakim dedim. Hamdi'min gözleri Bedrettin bey'e kaymıştı. Nasılsın Bedrettin amca?" Bedrettin bey herzamanki yüz ifadesini bozmadan "iyiyim" dedi.

"Ee bir çay kahve falan yok mu ya. "

Emir hizmetliye kahve getirmesini söyledikten sonra Hamdi tekrar bana döndü. "Nisan özledin mi kız abini. "

Yalandan bir tebessümle "hmmm" dedim.

Kahveleri içtikten sonra Bedrettin bey ve Aydan hanım yatmak için yanımızdan ayrıldılar. Salonda ben Emir ve Hamdi kalmıştık. Hamdiye dönerek, "neden geldin" dedim.

"Dedim ya kızım seni görmeye."

"Geç bunları doğruyu söyle."

"Babamla tartıştık evden attı beni. Ne yapsaydım sokakta mı kalsaydım. "

"Kalsaydın. Bunları ben mi düşünücem sen beni düşündün mü?"

"Ne yaptım lan ben sana bal gibi evlilik yaptın."

"Bana sordunuz mu ne istediği mi?"

Bunları söyledikten sonra duraklamıştım. Emir 'e yandan baktığım da çok bozulmuş görünüyordu.

"Yeter Hamdi kapat şu konuyu." Emir Hamdi'yi sertçe uyardıktan sonra hizmetlilerden birini çağırdı. "Hamdi bey'e kalacağı odayı gösterin. "

Emir benim dediklerime de bozulmuştu ama o an bir şey söylemedi.

Hamdi kalacağı odaya hizmetçi'nin arkasın da giderken kızı süzmeyi de ihmal etmiyordu. Gözlerimi kaydırmıştım ki Emir 'le göz göze geldim. Emir kalkıp odaya doğru yürürken peşinden ben kalkmıştım. Fazlasıyla sessiz bir şekilde odamıza çıktıktan sonra Emir yattığı kanepeye uzanmıştı. Benimle konuşmadığı gibi görmeye bile tahammül edemeyecek gibi bir hali vardı.
Bir iki kere bana kaçamak bir şekilde baktıktan sonra derin bir nefes verip arkasını döndü. Bende giyinme odasına gidip geceliklerimi giyip dönmüştüm. Yatağıma uzandığım da Emir daralmış bir şekilde üzerinde ki tişörtü çıkarıp yere fırlattı. Gözüm tenine kaysa da gergin yüz hatlarını gördüğüm de dayanamayıp sordum.

"Ne oluyor sana Emir?"

Emir hırslı bir şekilde soruma soruyla yanıt vermişti. "Bu kadar mı pişmansın benimle evlendiğine?

"Ne alakası var şimdi?"

"En iyisi sen bugün sana söylediklerimi unut Nisan."

"Ne demek oluyor bu?"

Emir cevap vermeden ayağa kalkmış banyoya yönelmişti. Yatağımdan kalkıp onu kolundan tuttum bana dönmüştü.

"Ne demek oluyor bu dedim sana!"

O beni sinir eden dalgacı tebessümü yüzüne yayılmıştı." Yoksa dediklerimi ciddiye mi almıştın.

"Madem ciddi değildin neden bana aşık olduğunu söyledin ?

"Seni yatağa atabilmek için ama amacıma ulaşamayacağım belli oldu. Sen ne sanmıştın Nisan, gerçekten sana aşık olabileceğimi mi?"

Bu cümleleri duyduktan sonra Emir'in yüzüne şiddetli bir tokat atmıştım. Ama o hiç istifini bozmadan hala o alaycı bakışıyla bana bakmaya devam ediyordu.Adeta beynimden aşağı kaynar su dökülmüş gibi olmuştum. Elim ayağım titremeye başlamıştı. Emir'in bu kadar aşağılık olabileceğine inanmıyordum.

"Sen bir pisliksin Emir. Bu yaptığını asla unutmayacağım."


Oylarınızı bekliyoruuuuum..

MANYAK KARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin