Sabah olmuştu... Cama yaklasip açmıştım. Bahçede ki çeşitli ağaç ve bitkilerin kokusu her yanı sarmıştı. Kuşlar cıvıldasirken uzaktaki köylerden inek sesleri çiftliğe kadar geliyordu. Kahvaltiya inmek için hazırlanmıştım aslında gitmek istiyordum daha fazla burada durmanın bir manası yoktu. Devamlı geriliyordum. Bu sırada kahvaltıya çağırmak için hizmetli gelmişti .
Kahvaltı ya indigim de Fazıl ve Zerrin masa da oturuyordu fakat Emir yerin de yoktu.
"Günaydın "
Fazıl kalkıp sandalyemi kendisi çekmişti. Zerrin , "gunaydin," demişti.
Zerrin, "Emir sabah erkenden gitmis. Odasın da yok. Herhalde acil bir işi çıktı.
Anladım der gibi başımı sallamistim. Her zaman ki Emir di iste yine beni öpüp kaçıp gitmişti.
Bu sırada büyük bir helikopter sesiyle birbirimize ne oluyor gibisinden baktık. Refleksle bahçeye çıkmıştık. Bahçeye inen helikopterin rüzgarı bizi savurmaya çalışırken helikopteri görebilmek için elimi selam verir gibi koymuş gozlerimi kismistim. Emir' i helikopterin için de görünce büyük bir şok yaşamıştım.
Emir helikopterden inip yanımıza geldi. Fazil' a dönüp elini uzattı. Fazil uzattığı elini tutmuştu." Bizi ağırladığın için çok teşekkür ederim. Fazıl fakat karım ve ben artık gitmeliyiz. Fazil ne olduğunu anlamaya çalışır gibi gözlerini kısmış Emir' e bakıyordu. Bu sırada birden dönüp Zerrin' e baktı. Emir Zerrin' e de elini uzatmisti. "Seni görmek güzeldi Zerrin, hoşçakal."
Sonra gelip benim önümde durmuştu.
"Nisan benimle sonsuza kadar bulutların üzerinde yaşamaya gelirmisin?
Nefesim kesilmişti. Emir' in gözleri tıpkı eskisi gibi parliyordu. Şimdiden ayaklarım yerden kesilmiş gibiydi. Etrafımızda kimse yokmuş gibi Emir' in ellerinden tuttum ve başımı salladım. Emir elimden tutmustu ve helikoptere doğru koşar adimlar la yürümeye başladık.
Arkama bile bakmadan helikoptere bindim. Helikopter tekrar havalanirken Fazıl ve Zerrin hala şaşkın şaşkın bize bakıyorlardı. Normalde olsa böyle bir durumda yerin dibine girerdim ama şuan hiç bir şey hissetmiyordum ve kimse Umurumda değildi.
Emir ellerimi tutmus ve defalarca öpmüştü. Emir' e yaklaşıp mavi gozlerin de kaybolmuştum.
Emir, seni seviyorum. Emir' in dudaklarına yaklaşıp yumuşakça opmustum. Bu sırada Emir gozlerini kapamisti. Ben geri cekildigim de Emir gülümsedi. " Eğer istersen beni öpücükle bile oldurebilirsin Nisan, heyecandan kalp krizi falan geçirebilirim mesela. "
Gülmüştüm. Sonra ona sarıldım. Oda bana sarılmıştı. İkimiz de aynı anda derin bir nefes almıştık. O kadar mutluydum ki. İçime bir korku sarmıştı. Sanki mutluluğumuzu bozacak bir şey olacakmış gibi hissetmeye başlamıştım. Endişe ve kaygı bozukluğu yaşamaya başlamıştım yine nede olsa mutlu olmak bana haram gibiydi. Panik atak geçirmekten korkmuştum. Emir' e daha sıkı sarıldım.
Korkuyorum Emir, mutlu olmak bile artık beni korkutuyor.
"Korkma kalbim, biz bundan sonra hep mutlu olacağız.
Helikopter bir rezidansin üzerinde inmişti. Emir beni belimden tutup helikopterden indirmişti.
Beraber asansöre binip bir dairenin önüne gelmiştik. Emir cebinden çıkardığı kartla kapıyı açmıştı."Emir burada mi yasiyorsun artik." Emir bir gözünü kısarak burada ne kadar zamandir kaldığını kestirmeye çalışıyor gibiydi . "Yeni sayilir. "Bu sırada içeriye girer girmez beni öpmüştü. Kapının tıklanmasıyla Emir gidip kapıyı açtı. Ellerindeki elbise standıyla içeriye giren kizlar tam odanın ortasinda durdular. iki stanttada gelinlikler vardı. Emir ' bakıp öylece kalakalmistim." Hadi birini giy Nisan akşam dugunumuze geç kalmak istemezsin degilmi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANYAK KARIM
Ficção AdolescenteSayın Emir Ulusoy, Nisan Soydan'ı eş olarak kabul ediyormusunuz? " Evet." Sayın Nisan Soydan, Emir Ulusoy'u eş olarak kabul ediyormusunuz. Hayıııır Kalbim deli gibi çarparken hala bu olanlara inanamıyordum. Seneler önce bu adamla evleneceksin desele...