Sayın Emir Ulusoy, Nisan Soydan'ı eş olarak kabul ediyormusunuz?
" Evet."
Sayın Nisan Soydan, Emir Ulusoy'u eş olarak kabul ediyormusunuz.
Hayıııır
Kalbim deli gibi çarparken hala bu olanlara inanamıyordum. Seneler önce bu adamla evleneceksin desele...
"Olanlardan sonra evden biraz uzaklaşmamız iyi olacak."
"Dogru... annen içinde iyi olur beni görmemek."
Haince gülümsemiştim. Aydan hanım düğünde olanlardan sonra adeta çıldırmıştı. Emir'in eski sözlüsünün düğüne gelip bana hakaret etmesi sorun olmuyordu ama benim ona yaptıklarım sorun oluyordu.
"Sende biraz abartmadın mı? "
"Ben mi abarttım. O kız bunu çoktan haketmişti."
"Duymamazlıktan gelebilirdin. "
"Onun bana ettigi hakaretleri nasıl duymayacaktım Bunun için sağır olmam gerekirdi. "
"Gercekleri zaten ikimizde biliyoruz onun dediklerinin bir önemi yoktu. "
"Senin için önemli olmayabilir ama benim için önemli. Bana hakaret etti ve sonucuna katlandı. "
"Nisan bunun bir oyun olduğunun farkına var artık. Kağıt üzerinde bir evlilik için fazla abartmıyormusun olayları. "
"Abartmıyorum. Ben yeterince herşeyin farkındayım. Beni yargılamayı bırak. O kız bu kadar umrundaysa onunla evlenseydin beni de bu saçmalığa alet etmesetdin"
Emir başını olumsuz bir şekilde sallarken onu bulundugumuz ucaktan asağı sallamak istemiştim. Onun gerizekalı sözlüsünün hakaretlerini es gecmemi bekliyordu.
Bir kaç saattir yüzüne bile bakmıyordum.. Sonunda uçak inişe geçmeye başlamıştı.
Uçaktan indigimizde yagmur yağıyordu. Paris'e iniş yapmıştık. Emir in uçaktaki lafları sinirimi bozduğu için buraya geldigime bile sevinememiştim. Emir pasaport /vize işlerini düğünden önce halletmişti. Ama balayına çıkacagımızı bana söylemediği için benim icin sürpriz olmuştu.
Emir'in kiraladığı Porsche'ye binip otelin yolunu tutmustuk. Plaza athénée yazan otelin önünde durduğumuz da kapımı siyah takım elbise ve sapka takmış bir adam açmıştı. Otel gerçekten çok güzel görünüyordu.
İçeri girdiğimizde Emir'e dönüp,"Ayrı odalarda kalalım, burada bizi tanıyan yok nede olsa." demiştim.
Emir suratıma çok acayip bir şey söylemişim gibi bakmıştı. "Rezervasyonu yaptım aynı odada kalacağız. "
"Ama..." Beni dinlemeyip ilerleyen Emir'in peşinden lobiye dogru yürüdüm. Emir düzgün ingilizcesiyle odanın kartını alırken etrafı inceliyordum. Otel gerçekten harika görünüyordu.
Görevli odanın kapısını açtığında otelin suitinde olduğumuzu hemen anlamıştım. Emir görevlileye bahşiş verdikten sonra yanıma gelmişti. Odadaki balkonun camından görünen eyfel kulesinin harika manzarasına bakmak için adımlamıştık. Güneş batmak üzereydi ve yağmur dinmiş, yerini duru bir havaya bırakmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
