Karşı dan gelen uzun bacaklı sarışın kız bana dogru yaklaşıyordu. Üzerinde göbeği açık siyah, sexy yazılı bir askılı tişört altında kısacık kot şortu vardı. Yanıma kadar gelmişti ki nerden çıktığını alamadığım Emir, kızı bir anda kollarına aldı. "Bende seni bekliyordum tatlım." Dedi ve sarışın kızın dudaklarına yapıştı. Sinirden dişlerim gıcırdamaya başlamıştı sanki ben orada değilmişim gibi rahattılar. Elimde tuttuğum taramalı tüfeği son anda fark etmiştim. Namluyu onlara doğru tutup tetiğe basmıştım. Emir, "Nisan "Nisan diye bağırıyordu.
O an kolumdan tutan bir el hissetmiştim. "Nisan kendine gel!"
Gözlerimi açtığım da Emir tam dibim de kolumu tutmuş yavaşça sarsıyordu. Gözlerimi tamamen açtığım da kolumu çektim.
"Kabus görüyordun herhalde."
Onu göğsünden ittirip yataktan aşağı bacaklarımı sarkıttım. Bu kabus ta nereden çıkmıştı. Dislerimi o kadar sıkmıştım ki hala sızlıyorlardı. Emir tekrar bana doğru yaklaşıp elini koluma hafifçe değdirdi ve "iyimisin? " diye sordu.
Elini ittirip ayağa kalktım. Nedense Emir'e çok sinirliydim. Gördüğüm kabustan etkilenmiştim sanırım. "Iyiyim!"
"Tersinden kalktın herhalde. "Şennur biraz eşya getirdi. Hadi giyin de kahvaltı ya inelim. Sonra da alış veriş yaparız.
Gidip poşetteki eşyalara baktım. Siyah tayt pantolon ve üzerindede gri bir tişört vardı. Bugün ailem pazarda oldukları için bizim evde kimse olmazdı. Oda kendi eşyalarından benim bedenime olacakları getirmişti. Tayt giymedigim için pek bana göre değildi getirdikleri. Banyoya geçip dişlerimi fırçaladım. Elimi yüzümü yıkayıp giyinmeye başladım. Tişört biraz göbeğimi dışarda bırakmıştı. Şennur'a içimden küfür ediyordum. Benim boyle şeyleri giymeyi sevmedigimi biliyordu. Genelde benden iki beden buyuk tişörtler gjyerdim. Saçlarımı toplamak için tokam olmadığı için öylece bıraktım.
Banyodan çıktığım da Emir' in gözleriyle karşılaştım. Beni baştan aşağı süzdükten sonra gözleri göbeğim de takılı kaldı. "Böyle mi çıkacaksın?"
"Sence başka bir şansım var mı?"
"Yok yani seni hiç böyle görmemiştim de garibime gitti. Denize bile üstün le atlıyordun ya bir zamanlar, yani seni böyle görmek komik."
Emir gülmüştü.
"Kes sesini Emir!"
Senin tarzına göre bir şeyler mi bulsak acaba?
"Gerek yok bunları giyerim hem neden bu kadar ilgilendin ki
Odadan çıktığım da peşimden gelmişti.
Emir'in annesi ve babası kahvaltı masasın da yerlerini almış, beni bakışlarıyla öldürmek istercesine bakıyorlardı. Sandalyelere oturduğumuz da evdeki yardımcı kadın çaylarımızı doldurdu. Sofra çok hoş görünüyordu. Ama bu bakışlar altında iştahım tamamen kesilmişti.
"Ne zaman tanıştınız da bu büyük aşk doğdu çocuklar. Bilmek isterim doğrusu." Aydan hanım Emirle ikimize bakarken ne diyecegimi bilmiyordum.
"3 yıl önce burada geçirdiğim yaz tanıştık. Los angeles'a gittiğim zaman da devamlı haberleştik. Bağımız kopmadı."
Emir kendin den emin bir şekilde konuşuyordu. Aydan hanım sorularıyla bizi sıkıştırmaya çalışıyordu. Bu evliliğin anlık duygularla yapılmış bir gençlik hatası olduğunu düşünuyordu. Halbu ki sadece bir oyundan ibaret olduğunu öğrense ne olurdu acaba? Bedrettin bey sessizce konuşmaları dinliyordu. Bugün yüz ifadesi daha normal gelmişti bana.
"Daha birbirinizi tam olarak tanımadan nasıl bu işe kalkıştınız hala aklım almıyor."
"Üç yıldır birbirimizi yeterince tanıdık. Biliyorsun bazı kışlar günü birlik buraya geliyordum. Bazende Nisan, İstanbul'a geliyordu. Los angeles ta olmadığım zamanlar görüşüyorduk. Ben zaten Nisan'ı ilk gördüğüm de onun evleneceğim kız olduğunu anlamıştım.
Yalana bak.. Yok buraya gelmiyormuş. Yok ben istanbul'a gidiyormuşum. Ben İstanbul'un 'i' sini bile görmedim daha.
Aydan hanım karnıma bakmıştı. Sanırım hamile olabileceğimi düşünüyordu. Ama bu konu hakkında birşey söylemedi. Çok sinirli olduğunu yüz hatlarından görebiliyordum . Her an patlayacak bir bomba gibiydi. Bana dönüp gözlerini gözlerime dikti.
"Eğitim durumun nedir?"
Kendimi iş görüşmesinde gibi hissetmiştim.
"Bu sene Üniversiteye başlayacağım."
"Hmm... hangi bölüm?"
"Iç mimari."
"Bu bölümü de sana Emir tavsiye etti sanırım. Rezil bir aile de büyüyüp üniversiteyi kazanman'a şaşırdım dogrusu."
Sarfettiği laflar üzerine gözlerim dolmuş. Bu masa'yı şu kadının başına geçiresim gelmişti.
"Kimse ailesini kendi seçmez hanımefendi. Ne olursa olsun onlar benim ailem, bunu asla değiştiremem. Bu yüzden kimsenin ailem hakkındaki hakaretlerini dinleyecekte değilim. Size afiyet olsun.
Sandalye mi ittirip masadan kalktım. Emir de benimle beraber masadan kalkmıştı. Kendimi dışarı attığım da hiç iyi hissetmiyordum. Emir yanıma gelmişti.
"Annemin söylediklerini kafana takma. "
Aslında söyledikleri doğruydu ama Yüzüme vurulması beni paramparça ediyordu.
"Bu kadar kolay yani?"
"Nisan, bu evlilik sahte. Herşeyi kafana takmamaya bak. Şimdi arabaya bin gidiyoruz."
"Sen git! Ben gelmiyorum."
"Ne yapacaksın burada Annem ve babamla mi kalmak istiyorsun yoksa."
"Hemen kalkmıştim,"off tamam geliyorum. Bekle . "
Arabaya binip kapıyı sertçe çektim. Oda arabaya binmişti.
"İşte böyle biraz söz dinle. "
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/125790592-288-k175963.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANYAK KARIM
Genç KurguSayın Emir Ulusoy, Nisan Soydan'ı eş olarak kabul ediyormusunuz? " Evet." Sayın Nisan Soydan, Emir Ulusoy'u eş olarak kabul ediyormusunuz. Hayıııır Kalbim deli gibi çarparken hala bu olanlara inanamıyordum. Seneler önce bu adamla evleneceksin desele...