Emir yüzüne çarpan suyla gözlerini aralamıştı. "Ne yapıyorsun."
"Sarhoş ayıltıyorum."
Yatak ta doğrulmuştu. "Demek öyle." Yanında duran sürahiyi saniyeler içinde kapmıştı.. "al bakalım." Sürahinin içindeki suyu üzerime attığında sıcak bedenime değen suyla irkildim. Sinirlerim tavan yapmıştı. Camın kenarın da duran vazoyu gördüğüm de sevinmiştim. Gidip vazoyu kaptığım gibi içindeki çiçekle beraber Emire yaklaştım. O kendini korumaya çalışırken çiçeklerle beraber suyu başından aşağı boca etmiştim. Artık iyice ayılmıştı. Yataktan kalktığın da ne yapacağını kestiremiyordum. Kaçmak için bir adım attığım da beni kolumdan yakaladı. Banyoya doğru sürüklemeye başlamıştı.
Kapılara tutunmaya çalışsam da elinden bir türlü kurtulamıyordum. Duşakabinin içine girdigimiz de soğuk suyu açtı. Çığlıklar atmaya başlamıştım. " Emir yapmaa!"
"Sen başlattın."
Sırılsıklam olmuştum. Beni tutan koluna dişlerimi geçirdiğim de acıyla inledi. Kollarımdan tutup duvara bastırdı. "Seni varya. "
"Çekil." Elimle onu ittirip dolaptan havlu aldım. Saçlarımı kurulamaya başlamıştım. Onun bana yaklaştığını görünce banyodan çıkıp giyinme odasına girdim. Kapıyıda kilitlemiştim . Evde çalışan kadın eşyalarımı buraya taşımıştı. Üzerimi çıkarıp aldığımız pijama takımlarından birini giydim.
Giyinme odasından çıktığım da Emir hala banyodaydı. Yatağa girmiştim. Emir banyodan belinde havluyla çıkmıştı. Giyinme odasına geçti. Biraz sonra giyinip gelmişti. Yatağın başına yasladığım yastığımla yarı oturur sekilde uzaniyordum. Kanepesine geçtiğin de gözleri bana takıldı. Gözlerimi çekmeden ben de ona bakıyordum. Ben ona öfkeyle bakarken o bana çok tuhaf bakıyordu. Geç olduğu için daha fazla dayanamayıp, göz kapaklarımı uykuya teslim ettim.. Yastığımın kıpırdadığını hissettiğimde rahatsız olmuştum. Gözlerimi araladiğim da Emir beni yatağa düz bir sekilde yatırmıştı.. "Bırak." Emir üzerimi örtüp, bir şey söylemeden kanepeye gittiğinde yorgunluktan tekrar gozlerim kapanmış, derin bir uykuya dalmıştım.
Sabah uyandığımda Emir odada yoktu. Biraz sonra kapının açılmasıyla yatakta doğruldum. Emir kapıdan girip yatağın kenarına oturmuştu.
"Nerdeydin?
"Babamla konuştum. "
"Kahvaltıdan sonra seninle konuşmak istiyor. Sakın bir pot kırma. "
"Iyi tamam. "
Yataktan kalkıp üzerimi giyindim. Kahvaltı ya inmiştik. Aydan hanım her zamanki gibi yüzüme bakmamıştı.
Kahvaltıyı her zamanki sessizlikte yapmıştık. Bu işkence gibi sofralar midemi ağrıtıyordu.
****
"Otur kızım."
Deri koltuğa oturduğum da bu kadar nazik karşılanmayı beklemiyordum. Yaşlı adamın yüzüne ilk defa inceler şekilde bakmıştım. Kırlaşmış saçları hala başında duruyordu. Gözlerinin cevresi kırışıklarla doluydu. Yüzündeki en canlı yer mavi gözleriydi. Emir gözlerinin rengini babasından almıştı. Ama Emir'in gözleri bir ton daha koyuydu.
"Nasılsın?"
"Iyiyim siz."
Kafasını salladı.
"Kaç yaşındasın?"
"On sekiz."
"Hmm..daha çok küçüksün. Ailen evlendiğini biliyor mu?"
"Evet."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANYAK KARIM
Novela JuvenilSayın Emir Ulusoy, Nisan Soydan'ı eş olarak kabul ediyormusunuz? " Evet." Sayın Nisan Soydan, Emir Ulusoy'u eş olarak kabul ediyormusunuz. Hayıııır Kalbim deli gibi çarparken hala bu olanlara inanamıyordum. Seneler önce bu adamla evleneceksin desele...