22.BÖLÜM

28.6K 1.8K 228
                                    

EVET BADEM ŞEKERLERİM YİNE VE YENİDEN BEN GELDİM.ŞÖYLE SAKİN SAKİN OKUYUP BOL BOL DÜŞÜNECEĞİNİZ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM BU GÜN.NEYSE İÇİMİZE YENİ KATILAN ARKADAŞLARIMIZ VAR CANLARIM GÜZEL OKUYUCULARIM DİĞER KİTABIM OLAN HÜZÜN KOKULU PAPATYAYA DA BAKARSANIZ BENİ ÇOK MUTLU EDERSİNİZ ONA DA GÖZ ATMAYI UNUTMAYIN TAMAM MI????

BU ARADA BU BÖLÜMÜ HİLALCİĞİM SANA İTHAF ETMEK İSTİYORUM.CANIM ÇOK İYİSİN VE YAPTIKLARIN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM....

İYİ OKUMALAR...

Oğuz'un ağzından;

Şundan beş altı ay önce biri bana gelip sen kızının öğretmenine aşık olacaksın ve onun için tââ Tokattan kalkıp Edirne'ye gideceksin deseler gülüp geçerdim.Ben ve aşk!!Yıllar sonra gelip içime çöreklenen bu duygu.Şunu son zamanlarda çok daha iyi anladım insan kesinlikle kaderinden kaçamıyordu.Allah anlına ne yazdıysa sırasıyla onu yaşıyordun.Ben aşkın en büyük darbesini yiyen biri olarak bu duygudan sürekli kaçarken küçük bir kızın ışığına tutulmuş şimdi oradan oraya savruluyordum.Lamia kömür karası gözlerine vurulduğum dilber,tek gülüşüne dünyayı yakacak kadar aşık oldum güzel yürekli kız.Ah adını anmak bile soluğumu kesmeye yeterken sen ne yapıyorsun peki?Bir kez olsun aklından geçiriyor musun beni,mecnuna çevirdiğin bu adamı?

Ben oturmuş bunları düşünürken gelen kalkış anonsu ile uçakta havalanmaya başladı.Evet şu an Edirne'ye doğru yola çıkmış bulunmaktaydım.Yola çıkmadan ilk Osman babanın yanına geçtim izin almak için tabi bunu yaptığım esnada ufak bir azar yemişte olabilirim.Aslında tam azarlama da sayılmazdı onunkisi,kendimi bu kadar kaybettiğim için ufak bir uyarıda denilebilirdi.Bana verdiği bol nasihatten sonra ondan izin istediğimde sıkıntı yapmadı sağ olsun sadece odasından çıkarken, 'evlat sen çok fena kalbini kaptırmışsın Allah yardımcın olsun!'dedi gülerek.Gerisi malum emniyetten ayrılıp,hızlıca hava alanına gitmek oldu.
Uçak havalanalı yarım saat olmuştu ve buna da birde etraftaki sessizlik eklenince gözlerimi resmen zor açık tutuyordum.Ee üç gündür yorgun olan bünyem daha fazla dayanamadı uykusuzluğa ve en son hatırladığım ise camdan dışarıyı seyrettiğimdi.

*Bahardan gelen ılık hava tenimi yalayıp geçerken etrafıma bakındım.Gelen tanıdık gülüşler ve o şen kahkahalar tamamen kulaklarımı dolduruyordu.Yürüdüm.İyice onlara yaklaştığımda sesler ve siluetler daha çok belirdi gözlerimin önüne.Lamia duru bir ırmağın kenarındaki çimlerin üzerine oturmuş kucağındaki kızımın saçlarını okşuyordu.Etraf ağaçlarla kaplanmış Lamia ise üzerindeki beyaz elbisesiyle,beyaz güllerin arasında onları kıskandıracak kadar güzel duruyordu.Durdum ve her zaman bakmaya doyamadığım o hayranı olduğum sahneyi yeniden izlemeye başladım.

"Anne!"

"Efendim bir tanem?"

"Babam nerede o neden bizimle değil?"Dediğinde Elifimin saçlarının arasına öpücük bıraktı.Sımsıkı sarılıp konuşmaya başladı.

"Gelecek prensesim sadece biraz zaman alacak!!"

"Ne kadar zaman,ben onu çok özledim."

"Sadece bir nefes kadar."Dediğinde suyun rengi kırmızıya bulandı.Etraftaki otlar sararırken Lamia ve Elif birden ortadan kayboldu.Koşarak sağa sola bakındım ama görünürde yoklardı.

"Elif,Lamia!!"Diye bağırdım.Koştum her tarafa baktım ama bulamamıştım onları.Olduğum yere acıyla çöktüm.Etraf tek bir ağaç bile kalmamış tamamen kuru bir çöle dönmüştü.Akan göz yaşlarımı silmek için ellerimi kaldırdığımda kalbim deli gibi atmaya başlamıştı.Avuçlarımın içi kan ile doluydu.Gözlerimi ellerimden çekip korkuyla başımı kaldırdım.Lamia ve kızım...tamamen kırmızıya boyanmış beyaz elbiseleriyle yerde yatıyorlardı.*

Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin