50.BÖLÜM

21.3K 1.5K 530
                                    

UZUN VE MERAKINIZI GİDERECEK BİR BÖLÜMLE BEN GELDİM...DİĞER BÖLÜMDE NE OLDUĞUNU SORDUĞUNUZ YORUMLARA BİRAZ DAHA MERAK EDİN DİYE CEVAP VERMEDİM.ÇOK FENAYIM DEĞİL Mİ???HADİ BAKALIM OĞUZUMUZA NE OLMUŞ ÖĞRENELİM...

İYİ OKUMALAR;

"Hiih Oğuz!!"

"Lamia abiciğim."Elim kalbimde yataktan doğrulup bana bakan abime döndüm.Kabus muydu yoksa yoksa...Ben neden burada öylece yatıyordum.Oğuz,Oğuzun yanına gitmeliydim.Hemen elimi kolumdaki seruma attım.

"Yeter canına bu kadar eziyet ettiğin bırak şu serumu."Abim bir hışımla gelip elimi tuttuğunda daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım.Şu an öğle karmaşık duygular içerisindeydim ki neye yoracağımı bilemiyordum.Gerçekle rüya arasında sıkışmış kalmıştım.

"Abi Oğuz ,o nasıl?İyi olduğunu söyle yalvarırım onun iyi olduğunu söyle.Gördüklerimin kabustan ibaret olduğunu,şehit olmadığını söyle."

"Önce şu elini çek bakalım."Dediğini yapıp elimi çektiğimde abim kibarca serum takılı elimi yan tarafıma bıraktı.Daha sonra yanıma iyice yerleşip akmakta olan göz yaşlarımı eliyle sildi.O güzel gamzeleri ortaya çıkıp bana umut verirken ağzından çıkacak her bir kelimelerin benim için ne kadar önemli olduğundan haberi yoktu.

"O iyi hatta..."Deyip gözlerini devirdi.Neden böyle davrandığına dair hiç bir fikrim yoktu ama biraz daha sessiz kalmaya devam ederse değil seruma,odadan çıkmama engel olamayacaktı.Böyle habersiz beklemek zaten canımı sıkmıştı.Üzerine birde işkence yapar gibi konuşmasını ağırdan alması cidden katlanılır gibi değildi.

"Abiiii"

"O da senin gibi uyanır uyanmaz Lamia demiş."

"Ciddi misin?Şimdi nasıl?Yoğun bakımdan çıktımı?Yani,nasıl durumu hayati tehlikeyi atlattı değil mi?"

"Kızım bi sakin.Evet dün sabaha karşı uyanmış.Hala solunum makinesine bağlı ama doktorlar çok çabuk toparlandığını söylüyorlar.Böyle giderse bir kaç gün içerisinde normal odaya alabilirlermiş."

"Öyle mi?Allah'ım sana sonsuz şükürler olsun.Sana sonsuz şükürler olsun ki onu bize bağışladın.Peki ben kaç saattir baygınım?"Abim soruma karşın dudaklarını büzüp gözlerini tavana dikti.Tabi bunu yaparken siyah gözleri yuvasında bir sağa bir sola gidiyordu.Şimdi ben bu kaçırdığı gözlerinden ve bu susan halinden ne anlamalıydım? 

"Abiii!"

"Hayır anlamıyorum beni niye senin yanına bırakıp çay içmeye indiler bunlar?Sanki Levent'in canı hastane tostu yada çiğ çayını çekmez."

"Abiii"Dediğimde elini ağzına kapattı.

"Üff tamam bış gün oldu."Hapşırır gibi gelen sesinin arasından kelimeleri seçemedim.Nesi vardı bu gün cidden çok tuhaf davranıyordu.

"Ne dedin anlamadım?"Gelen yanıt biraz önceki ile aynı olunca ses tonumu biraz yükseltip tekrar sordum.

"Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum.Adım ne güzel yakışıyor ağzına."

 "Anlaşıldı sen konuşmayacaksın.Ben en iyisi kalkayım.Önce Oğuza görmeye oradan da doktorunun yanına gideyim."

"Tamam deli kız!Beş gün,duydun mu tam beş gündür uyuyorsun."Dediğinde gözlerim yerinden fırlayacaktı.Ben bir kaç saat beklerken nasıl o kadar süre uyuyabilirdim?

"Neee, nasıl beş gün baygın kalırım?"

"Birazcık rica ,biraz hastalığın verdiği sıkıntılar,birazda psikolojik olarak etkilenmen doktorlarla böyle bir karar almamızı sağladı Lamiacığım."

Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin