Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı)

49.BÖLÜM

SÜREKLİ SİLİP YAZDIĞIM UPUZUN BİR BÖLÜMLE BEN GELDİM...ÖNCELİKLE HEPİNİZE ANLAYIŞINIZ İÇİN ÇOOOOK TEŞEKKÜR EDERİM...GEÇ GELEN BÖLÜMLERİME RAĞMEN BENİ DESTEKLEYEN YANIMDA OLAN TATLIŞLAR HADİ BU BÖLÜM SİZE GELSİN... 

İYİ OKUMALAR;

"Oğuz!"Dolan gözlerimle ona bakarken bir kez olsun değmedi gözleri,gözlerime hedefe öyle kitlenmişti ki sadece alnıma silah dayayan adama bakıyordu.Bakışları keskin ve hedefine odaklanmış bir avcı misali adım adım üzerimize gelirken  tek sevincim Elif'imin sağ salim babasına teslim edecek olmamdı.Allah'ım sana ne kadar şükretsem sana ne kadar hamt etsem azdır.Nihayet bulmuştu bizi ve nihayet bu adamın elinden kurtulacaktık.

"Ooo görüyor musun öğretmen sizi kurtarmak için çok acele etmiş amir.Oysa değişik planlarım vardı benim sizler için mesela..."Deyip anlıma silahı daha çok bastırdı.Canım yanıyordu ama korkum daha çok ağır basıyordu.Dolan gözlerimi acı ile yeni yaşlar takip ettiğinde Oğuz hemen atıldı.Ona en çok zarar veren canını en çok yakan beni bu halde görmesiydi biliyorum lakin daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı.Dizlerim zor taşıyordu beni ve tüm bedenim korkuyla titriyordu.  

"İlk seni öldürecektim daha sonra işime burnunu sokan bu amiri!Bak silah sesleri hala devam ediyor bu demek oluyor ki henüz geç kalmış değilim ve hala hayata geçirebilirim planlarımı değil mi öğretmen?"

"Ben o planları sana yedireceğim Rızgan sen hiç merak etme.Şimdi bırak o kızı ve hemen teslim ol!"Arkamdaki adam her ne kadar kahkaha atsa da söylenenlere kalp atışlarının hızlanması tamamen tersini söylüyordu.Belli ki oda en az benim kadar başına geleceklerden korkuyordu.

"Vay adım öğrenilmiş amir ne zaman söyle ne zaman öğrendin?Depoyu bastığın o gün mü?"Ne konuştuklarına dair fikrim nede konuşmalarına yürütecek mantık.Ayakta bu şekilde durmam bile benim için şanstı.

"Ben daha neler öğrendim Rıgan yada bölge sorumlusu mu demeliyim?"

"Kes sesini amir!Senin yaptığın o baskında aldığın mallar yüzünden örgütle başım belaya girdi bende acısını senden çok kötü çıkartacağım ,yürü öğretmen!"Beni çekiştirdiği tarafa yani biraz önce kalktığım duvarın kenarına döndüğümde ne yapmak istediğini hemen anladım.Yoo bu sefer kesinlikle olmaz ben bu pislikle gitsem de o çocuğu peşimde sürüklemeyecektim.

"Yürü öğretmen o p** bizimle gelecek!"Dediğinde tekrar göz ucuyla Elife baktım.Yavrucak öyle korkuyordu ki elleri hala kulaklarında gözleriyse sımsıkı kapalıydı.Dakikalardır ne konuşulanları nede kahraman babasının geldiğinin farkında değildi.

"Lan p** o masum yavruya değil sana daha çok yakışır şerefsiz.Senin gibi kadınlara tecavüz edip sonrada dayak atan adilere.Vatana, millete ihanet eden kansızlara denir."

"Yürü öğretmen yürü dedim sana!"Dediğini yapıp bir adım ve ardından konuşmaya başladım.Düşündüğümü yapmalıydım Elifi peşimden sürükleyip tekrar perişan edemezdim.

"Hayır bak ben seninle istediğin yere gelirim ama...ama o çocukla olmaz!"

"Ne demek olmaz?"Deyip silahı tekrar anlıma bastırdı.

"Öğretmen kafana sıktırma!"

"Hele bir dene bak o zaman ben neler yapıyorum sana."Oğuzun konuşmasını duymamazlıktan gelip devam ettim.Öfkeyle değil mantığına yatkın bir şeyler söylemem lazımdı.Eğer bu adamla tekrar yola düşersek o zaman ikimizin akıbeti kesinlikle iyi olmayacaktı.

"Bak eğer o çocuk bizle gelirse rahat kaçamazsın ve sana sürekli ayak bağı olur."Oğuzun dakikalardır değmeyen gözleri şaşkınlıkla bana döndüğünde başını hayır anlamında iki yana salladı.