62.BÖLÜM

32.2K 1.6K 252
                                    

BEN GELDİM DERDİMİN DERMANI OL FIRININ TATLI KURABİYELERİ...ZOR AMA BİR O KADARDA HÜZÜNLE BIRAKIYORUM OĞUZU VE LAMİA KIZIMI...FAKAT BİR ÖNCEKİ BÖLÜMDE ALDIĞIM YORUMLAR DOĞRU BİR KARARLA FİNAL YAPTIĞIMI SÖYLÜYOR...BU BÖLÜMÜ EN BAŞINDAN BU YANA DESTEKLERİNİ ESİRGEMEYEN  O KIYMETLİ VE BENİM İÇİN ÖZEL OKUYUCULARIMA İTHAF EDİYORUM SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM...

İYİ OKUMALAR;

Güneşin rahatsız edici ışıkları gözlerime dokunduğunda yerimden rahatsızca kıpırdanıp gözlerimi araladım.Yine ağrılı geçen bir gecenin sabahına merhaba demiştim.Hamile yastığını kenara iterek sıcaklayan bedenimi serinletmeye çalıştım.Bence mide bulantısından sonra en kötü şey hamileliğin yaz ayına denk gelmesiydi.Gün boyu sıcaktan hararet yaptığım gibi birde gece ayaklarımın ateşinden uyuyana kadar kırk takla atıyordum.Tabi mübalağa ediyordum.Yarım dünya gibi olmuştum değil takla adım atacak halde değildi.Zaten beni uzaktan bir gören yürüdüğümü değil yuvarlanıyorum sanardı.Hem kilo almıştım hemde karnım normal hamileliğe göre oldukça büyüktü.

"Günaydın kuzucuklar"Elimi şiş göbeğimde gezdirerek yüzüme kocaman gülümseme kondurdum.Babamız yine bizim rahatlığımızı düşünmüş gece ben uyuduktan sonra rahat edelim diye hamile yastığına yatırmıştı.Gerçi yanımızda olsaydı güne onunla başlasaydık daha iyi olurdu ama her zaman olduğu gibi beni uyandırmak yerine yanımızdan sessizce ayrılmıştı.Yüzümü buruşturup yerimden doğrulmaya çalıştım.Bildik kaplumbağa gibi bir kaç çırpınışta bu eylemime karşılık bulabiliyordum.İşte tamda bu zamanda Oğuzun güçlü kollarına ihtiyaç duyuyordum.Beni yataktan en rahat o kaldırıyordu çünkü.

Ayaklarım yere ulaştığında gözlerimin merceğine yan yana duran beşikler girdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayaklarım yere ulaştığında gözlerimin merceğine yan yana duran beşikler girdi.Öyle sabırsızdım ki onları kucağıma almak için bir an önce doğmalarını istiyordum.Doğumdan sonra odamızda kalacakları için Oğuz beşiklerin burada kurulmasını istemişti.Birde kendi dolabımızdan küçük bir bölme ayırmıştık çamaşırları için.Zaten odaları hazırdı.Benim ilk zamanlar kaldığım odayı dedesi ve ananesi çoktan eşyalarla doldurmuştu.Tıpkı o odada da bu beşikler gibi sarı ve beyaz hakimdi.Karnımdaki ufaklıklar inatla arkalarını dönmemişler ve bize cinsiyetlerini göstermemişlerdi.Oğuzla bende daha sonra bir karar almış cinsiyetlerini doğana kadar öğrenmek istemediğimizi dile getirmiştik.Yani bebeklerin kız veya erkek olduğunu bilmiyorduk.O yüzden kıyafetler dahil diğer her şey sarı,yeşil ve beyazdan oluşuyordu.Hacer annem ve annem aşermemden dolayı tahminde de bulunamıyordu.Annem bende ekşi,ağabeyimde ise tatlı yediğini söylemişti.Hacer annemse Oğuzda kavanoz kavanoz çilek reçeli yediğini söylüyordu.Tatlı yediği belliydi şeker gibi bir oğlu vardı.Kıkırdayıp harekete geçen ufaklıklara karşın tekrar göbeğimi okşadım.Babalarını anmam bile yetiyordu afacanlara.Benim aşermeme gelirsek tek bir şey istemiş ve o doğrultuda aylarca devam etmiştim.Turşu başka bir şey yoktu.Şu an baş ucumdaki komidinin üzerinde bile yarıya inmiş salatalık turşusu duruyordu.Bu da Oğuzun şansıydı sanırım.Değişik şeyleri gecenin bir yarısı isteyip onu rahatsız etmemiştim.Ama diğer değişen şeylerim için aynı şeyi söyleyemeyecektim.Hormonlarım beni alt üst etmişti.Felaket alıngan olmuştum.Gözünün üzerinde kaş var dese olmadık şeyler üretip canına okuyordum.Birde oturduğum yerde uyuyup kalmam vardı.Ben ki çok fazla uykuya düşkün biri değilken şimdi miskin gibi ilk bulduğum yerde sızıp kalıyordum.İştah artışlarıma gelirsek sanırım en sevdiği yanı bu olmuştu.Çünkü yemek ye Lamia demeden ben masada ne var ne yok silip süpürüyordum.Boşuna demiyordum yuvarlanıyorum diye top gibi yusyuvarlak olmuştum.Elimi belime atıp paytak adımlarla odadan çıktım.Karnım çok acıkmıştı ve gelen kokulara bakılırsa annem kızartma yapıyordu.Hemen banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım.Havluya uzanırken gözlerim isteksizce aynaya kaydı.Başımı önce sağa sonra sola çevirdim.Bazlama gibi olmuştu yüzüm.Bu halimde Elif sevmişti.Sürekli minik dudakları yanaklarımda geziyordu.Çok güzeller öptükçe içine çöküyor anne deyip kıkırdıyordu.Bu sözü Oğuz söylese rezil ederdim ama Elif söyleyince nedensizce mutlu oluyordum.Havluya uzanıp yüzümü kuruladıktan sonra banyodan çıkıp mutfağa geçtim.Annem tahmin ettiğim gibi kızarttığı biberleri tabağa boşaltıyordu.

Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin